Barış ELÇİ


İSTENMEYEN AŞ

Ya karın ağrıtır ya baş. Pek çok işimizin yolunda gitmemesinin sebebi aslında bu . Çünkü istemediğimiz işi daima el ucu ile tutarız. Sonunda da ya karnımız ya da başımız ağrır. Belki sadece kendimize uygun işi bulmayı beceremiyoruz. Bir kere deneyeyim dışarıdan kolay görünüyor demekle başladığımız işlerin çoğu hüsranla bitmekte.


Elbette herkese bir rızk lazım. Sabahtan öğleye kadar doktorluk yapıp, öğleden akşama kadar trafik polisliği yapan birine rastladınız mı? E o zaman neden bir yıl boyunca başka işler yapıp, yılda bir gün yapılan bir ibadeti kazanca çevirmeyi hedefleyerek, hem kendi canınızı, hem başkalarının canını,hem de canını alacağın hayvanın işkence görmesini sağlarsın ki be acemi kasap.Belki de bilmeden ibadetin de yerine ulaşmasına engel olmaktasın.Yanlış kestiğin derilerden,hastaneye verdiğin maliyetten hiç bahsetmiyorum bile. Evet kabul ederim ki her iş dışardan bakınca cazip gelmekte ve kolay görünmekte. Ama işin orjinali ,her iş içine girince anlaşılır.Kolay görünen her işin zaman ve tecrübe ile ,özellikle de sevgi ve ilgi ile keşfedilecek o kadar püf noktası vardır ki inanamazsınız.Fakat bu şartlar içinde olayın püf noktası sevgidir,istemektir.İnsan istemediği işi yıllarca başarı ile devam ettiremez.Başaramadığı işi de yıllarca yapamaz.Yıllarca yapamayınca da zaman içerisinde ,şartların değişimi ile ortaya çıkacak ve edinilecek tecrübeleri edinebilme şansı yoktur.Tecrübe bir işte çok şey demektir.Bugün bir alanda ,ülkemizde verilen eğitimin haddi hesabı yok belki de.Akademik olarak nice başarılara imza atmış ne üniversitelerimiz var bilmez misiniz? Buralardan mezun olan, derece ile bitirmiş nice gençleri işe alırken dahi sorulan ilk soru ''tecrübeniz nedir? ''olmaktadır. O halde sen ki bu işin okulunun kapısından dahi geçmemişken, hangi akla hizmet, yılda sadece üçbeş hayvanın kesimi sırasında ayağından tuttum diyerek,kasabım diye ortalara düşer ve çevrene zarar verir,canları tehlikeye atarsın be adam?

 

 

Elbette bazılarının ruhunda vardır. Doğal bir yetenek olarak verilmiştir.Bu durum da onun elini kolunu kesmesini engellemeye yeter. Ama her yıl kaçan ,sürüklenen eziyet gören danaların haberini izlemek zorundamıyız be kardeşim? Koşanların hangisi dana ,bazen karıştırmaktayız.Bütün yapman gereken bir ehile vermen gereken 100/150 tl ve göstermen gereken biraz sabır.Buradan klar edeceğim diyerek ,ananın en akıllı oğluymuş gibi yaparak, islamiyetin adını panter Emel'e reklam etmeye ne hakkın var ki senin? Orada o olaya hakim olamamanın tek sebebi, tecrübesizliğin. Değilse zaten Allahüteala onun kurban olacağını, ona zaten bir gece önceden belirtti. Neden ürksün ki? Ama hani sen sözüm ona ustasın ya, hayvanı dahi ürkütmeyi başarabildin.

 

 

Demek ki herkesin bir uzmanlık alanı olmalı.Her işi de erbabı yapmalı.Eskiden toplumlar daha az kalabalık olduğu için ,herkes,kimin hangi işin erbabı olduğunu bilirmiş.Şimdi kalabalık ve içiçe yaşamın getirdiği günlük hayatta rantı gören herkes hemen her işte erbebım diyebilmekte. Sonra mı?

''İşini bilmeyen kasap,........'' mevzusundan aman yakalayın kaçıyor! Olmaktan öte geçemiyorlar.

 

 

Zannetmeyin ki bu sadece kurban bayramlarında yaşadığımız olay.Hayır,emin olun bu kasaplardan günlük hayatta o kadar çok ki! Çünkü biz insanlara mutlu olacağı, sevdiği alanlarda, ilgi duyduğu alanlarda iş sahibi olabilme fırsatını asla tanımıyoruz. Zannediyoruz ki popüler olan işler çok para kazandırır. Bu yüzden algı seviyesi yüksek olanlara hemen başlıyoruz; benim oğlum daktor olacak, benim kızım avukat olacak,benim çocuğum mühendis olacak,... iyi de kim mutlu olacak? Benim çocuğum, hem sevmediği işi yapacak, hem çok kazanacak, hem de mutlu olacak öyle mi? Bu yüzden mi bu ülke bu kadar başarısız? İşlerine kendilerini adamış, mesleklerini mükemmel yapanları elbette tenzih ederim. Doktorumuz var ticaret yapar, bıçak parasına gücümüz yetmez, yanlış ameliyatlardan taksirle ölüme sebebiyet vermek suçlamasından mahkemelikler, avukatımız var, çeşitli davalardan tutuklu veya suçlu, memurumuz var rüşvetçi, polisimiz var, suçlu, çürük elmaları ayıklamaya çalışmakta, öğretmenimiz var,yıllarca anlatır,sınavlardan sıfır çekeriz hala,mimarlarımız mühendislerimiz var, hala binalarımız yıkılmakta,şoförlerimiz var, kaza kurbanlarımızın sayısını tahmin bile edemiyoruz... Sanki bir yerlerde yanlış yapmaktayız, hem de çok büyük yanlışlar, ne dersiniz?