Asiye ÇİFT ŞAHİN


'ONURLU ÇIKIŞ'

Cine 5 'i hatırlıyor musunuz? Bir dönemin TV kanallarından biriydi.


Özet bir hikaye anlatıyorum.

TMSF Cine 5'e el koyar.

Amaç bir an evvel satılmasıdır.

Büyük zarar söz konusudur.

Bu süreci yönetmek için Cine 5'in başına bir genel müdür alınması uygun görülür.

Elbetteki bu işler Akp iktidarının iradesi ile yürütülmektedir.

Bir genel müdür bulunur.

İslami çevreden gelen bu kişi,oturur öncelikle kanalın durumu ile ilgili detaylı bir çalışma yapar.

Bir bakar ki;çalışanların sayısı olması gerekenin iki misli.

Kanalın aylık geliri 300 bin TL, gideri 2 milyon TL.

(Bu rakamlar 7-8 sene öncesinin rakamları.)

Demek ki;her ay 1.7 milyon TL'lik bir zarar söz konusudur.

Genel müdür kanalın satılması için çabalamaktadır ama acilen de zararı düşürmek icap eder.

Personel sayısı çoktur.

Bir de dandik programlara ödenen astronomik rakamlar söz konusudur.

TMSF başkanına konuyla ilgili sunum yapar .

Düzgün biridir başkan, lakin bu durumlardan hiç haberi yoktur.

Genel müdüre tam yetki verir.

"Ne gerekiyorsa yap "der.

Yapılması gerekeni yapmak kağıt üzerinde kolaydır. Hayata geçirmeye kalkınca,genelde kıyamet kopar.

Akp'gillerin mahallesinde ne kadar etkili isim varsa,yakınını,tanıdığını zarar eden Cine 5'e sokmuştur.

TMSF bünyesindeki kanalın zararlarını kim karşılar?

Tabii ki; ben, sen, o,biz ve en fazla da "bunlar"..

Neyse,genel müdür aklına koyduğunu yapar.

Akp çiftliğindeki Bremen mızıkacıları çiftlikten men edilince,hamilerine gidip ağlaşırlar,onlar da Reislerine gidip ağlaşırlar.

TMSF başkanının kulağı çekilir,ne yapsın garip,geri adım atmak ister.

Genel müdür "hayır"der.

Üstelik Bremen mızıkacılarından  birinin programını iptal eder.

Adam öfkelenir;"ben 20 yıldır iyi para kazanabileceğim bu günleri bekledim,bunu yanına bırakmam"diye tehdit sallar.

Derken Akp'li bir vekil genel müdürü arar."Neler oluyor"diye sorar.

Durumu öğrenince de"Allahaşkına babanın parasını mı veriyorsun?"diye genel müdürü tenkit eder.

Encâmı,genel müdüre yol verilir.

O genel müdürün adı Levent Gültekin'dir.

Ait olduğu mahalleyi terkeden,bulantılarını

"Onurlu Çıkış" isimli bir kitapta basit ama samimi bir dille kaleme almıştır.

Okumanızı tavsiye ederim.

Bu yemelerin,yutmaların,hazineyi yağmalamaların tek sorumlusu "dış güçler'dir", "üst akıldır"...

Geçenlerde biri "kul hakkı"demişti galiba..

"Babanın malını mı veriyorsun?"zihniyetinde,"kul hakkı"olmaz.

Devlet malı deniz,

yiyen imanlı,

yemeyen de keriz..

Öyle mi?

Bugün durum farklı mı?

Durmak yok, yemeye devam...

"Dava "denilen şey işte bu..

Selam ve umut ile..