İsmet Bozoğlan


MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ TUTARSIZ UYGULAMALARINI FETO HAİN BÜROKRATLARI İLE İLİŞKİLENDİRMEK

2002-2003 Eğitim Öğretim yılından, 2016-2017 Eğitim öğretim yılına kadar M. E. B'nın tutarsız uygulamalarının yüce aziz Milletimizin geleceğinin bekası olacak gençliğimize verilen zararını nasıl yaptıklarını, kimlerin bu işte sorumlu olduğunu, ortaya koymak istiyorum. Bu güne kadar, kamuoyunda zarar veren uygulamalara imza atanların hakkında hiç bir şey yapılmadığını üzüntü ile takip etmiş bulunuyorum. Onun için kendi bilgim ve bizzat içinde uygulamalarda görev aldığım süre içinde yapılanları anlatmak, kasten zarar verenler hakkında işlem yapılması için yazma gereği duyuyorum.


Dünyanın en güzel, en başarılı müfredat programını tanıtmak ve üzerinde görüşüp, konuları sıraya koymak için, Ankara Ortadoğu Üniversitesine, 20 ilden branşı olan İlköğretim Müfettişleri ve Branş öğretmenlerini üç haftalık “ yeni müfredat programı çalış tayına” davet edilerek katıldık. Programı Talim Terbiye Kurulu Başkanı Prof. Ziya SELÇUK  “ Yeni neslin: Araştıran, sorgulayan, kendisine çıkarım sağlayan, bilgilere ulaşma yolarını öğreten, uygulayan öğretim sistemi” diye bize tanıttı.

20 il Müfredat Programı uygulama pilot il oldu. İllerimize geldik. Kendi ilimizdeki okullardan merkez, köy, yatılı ve birleştirilmiş program uygulayan okulları pilot okul seçtik. Bu okullarda görev alacak öğretmenleri seçtik. Tekrar Ankara’ya Ortadoğu Üniversitesinde programın uygulama yöntemlerini 3 hafta da öğrenmeye çalıştık. Çünkü bu program 1. Sınıftan başlayacak sıra ile 2. 3. 4. …..8. sınıflarda uygulanacaktı.

Hiç aklımıza gelmeyen bir durum oldu. Programı uygulamayı öğrenen öğretmenleri okutacakları okullara, sınıflara vermediler. Öğretmenleri başka okullara tayinlerini çıkardılar. Uygulama okullarının grup başkanı olarak konuyu raporlaştırdık. İlgililere ilettik ama olmadı. Öğretmenlerin tayin isteme hakkı var dediler. Ancak bu öğretmenler tayin istememişti. Bunu diğer illerde de yapmışlar. Ben bu uygulamayı yapan, böyle uygulama yapılmasını isteyenlerin, en azından hain olduğunu, bugün içinde Fetocu olduğu kanaatindeyim.

Bu şartlar altında okullara görevlendirilen başka öğretmenler hatta ücretli öğretmenlerle programı uygulamaya çalıştık. 2. yıl yine aynı şeyler, yani 1. Ve 2. Sınıfı hatta Türkçe, Fen ve Matematik, Türkçe derslerini verecek öğretmen arkadaşları yetiştirme çalış taylarında yetiştirdiler. Ne oldu biliyor musunuz? 1.2….. 8. Sınıfa kadar sıra ile devam edecek olan Yeni Müfredat Programı (8) sınıf birden uygulamaya kondu. Uygulama yapacak öğretmenlerinin haberi yoktu. Velinin idarecilerinin bilgileri olmadan uygulamaya sokan o günün Bakanı Hüseyin ÇELİK ve bakanlığın kadroları Türk gençliğinin eğitimine ikinci hainliği yapmışlar, yanlış eksik hatalı uygulamaya geçilmiştir.

Araştıran sorgulayan nesil yetiştirecek olan bu programın uygulamasına taban tabanına ters gelen bir başka uygulamayı getirdiler. Okular da çocuklara kitaplar dağıtarak, halkın desteğini alarak eğitimi oya tahvil ettiler. Bu uygulamalar karşısında T.T.kurulu Başkanı Prof Ziya SELÇUK istifa etti. Gelişmeleri kendisinden de dinleyebilirsiniz. Her şeye rağmen, Türk Öğretmeni sınıfta öğrencilerine karşı büyük fedakarlıklar yaparak uygulamalara devam edildi. Başarılıda olacaktılar ki, Okutulan Türkçe, Matematik, Fen ve Sosyal derlerin ana konularını içinden alarak 17 tane seçmeli ders uygulamasına geçtiler.  Bu seçmeli derlerin arasına, Siyer ve Kuran dersi koyarak hedef şaşırtarak halkın desteğini arkalarını aldılar. Çünkü seçmeli derslerin okutulması için en az 70 derslikli okul olması gerekmekte idi fiziki durum uygun olmadığından hemen hemen tüm okullar seçmeli dersleri siye veya Kuran dersini seçmeli ders olarak seçtirildi. Sonucunda ne oldu: Programının uygulanmasında yönlendirmelerin olması gerekirken bunları yapamadılar. Bakanlık TEOK sınavlarını getirdi. TEOK sınavlarının konmasının nedeni çocukalrın hangi okullara gideceğinin belirlenmesi içindi. Çocuklar seçmeli derleri göremedikleri için TEOK sınavında başarı oranları düşük oldu. Başarısızları İmam hatip okullarına yönlendiler. Öğrenci velileri çocuklarını İmam hatiplere göndermek istemeyenlerde çocuklarını mecburen Özel okullara göndermek zorunda kaldılar. Bu arada hükümet özel okulları cazip hale getirmek için öğrenci başına teşvik paraları ödediler.

Kısaca, eğitimin serüveni böyle oldu. Ben daha detaylı uzun uzun uygulamaların ne kadar zararlı ve anlamsız olduğunu anlatmak istemiyorum. Hani öğretmenlerin idarecilerin liyakatten uzak yöntemlerle okullarımızın yıllar yılı idarecisiz bırakılmalarına girmek istemiyorum. Sadece her vatandaşın ağzında olan  “eğitim bitti, okul bitti” demesinin nedeni geçtiğimiz yıllar içinde yapılan yanlış uygulamalardır.

Onun için ben böyle uygulamaları bu geleceğimiz gençlerimize reva görenlere hakkımı helal etmiyorum. İstiyorum ki mademki hainlerin adaletin önüne çıkarma çalışmaları var. O zaman Eğitimde de bilerek zarar veren uygulamalarla eğitimi sıfırlayan zamanın idarecilerinden de bunun hesabı sorulmalıdır. FETÖ’cü oldukları kanaatimi yineliyor, ancak hainlerin böyle uygulamalar yapacağını söylüyor yetkililerin dikkatine sunuyorum. Saygılarımla.