Çünkü, şu sözleriyle kadınları yaraladı.
“Anneliği reddeden,
Evini çevirmekten imtina eden,
Bir kadın iş hayatında ne kadar başarılı olursa olsun eksiktir, yarımdır.
Anneliği reddetmek insanlıktan vazgeçmektir.
En az üç çocuk tavsiye ediyorum.”
Ayrıca, çocuğu olmayan kadınları yarım ve eksik diye tanımlamış olması, zaten derin üzüntü içindeki bu kadınlarımızın yüreğine ateş düşürmüştür!
Cumhurbaşkanı, Kadın ve Demokrasi Derneği’nin yeni hizmet binasının açılışında, kadınlara hitaben yaptığı konuşmayı dinleyen hanımlar mutlaka alkışlamışlardır!..
Ama, öyle inanıyorum ki, (KADEM) den yaralı olarak ayrılmışlardır. Cumhurbaşkanının böyle söyleyeceğini bilselerdi, inanıyorum ki, toplantıya katılmazlardı.
RTE Partisinin kadınlarımıza bakışını yarınlar adına çok düşünmek lazım.
Biliyorsunuz, resmi nikah yapılmadan, dini nikahın yapılması yasaktı.
Yeni olduğu belki bilinmeyen olabilir, ama bu yasak kaldırıldığını söylemeliyim.
E.. Bundan sonra işler kolay kolaylaştığına göre, “Muta” nikahı bizde de geçerli olabilir.
Olsun, ne zararı var, yeter ki, memlekette erkekler mutlu olsun.
Nasıl olsa kadınlar bizim oy depomuz!
Bazı kadın yazıcıların, köşelere yerleştirilmesi…
Koç olarak eğitim amaçlı görevlendirilmesi,
Resmi nikah olmadan, dini nikahın serbest hale getirilmesi…
Sayın Erdoğan’ın konuşması…
Toplumu germeye, ötekileştirmeye yeteri kadar sürükledi.
Çünkü, halkın milli ve manevi değerleri, kilim gibi yerlere serildi.
Her yapılan bir din kılıfına sokuluyor.
Zaten, sevgi, saygı, kardeşlik, adalet, ahlak, dürüstlük yozlaştı.
Kadınlarımızı “eksik, yarım” gibi aşağılanması…
Bir de, gönüllü, “zevce, cariye” olmaya talip yaratıkların türemesi.
Ülkemizde manevi bir boşluk yarattı.
Elbette, böyle bir gidişata, inançlı vatanseverler kadınlarımız sessiz kalamazdı.
Nitekim, asil kadınlarımız, İstanbul’da Cumhurbaşkanının sözlerine:
“Sana ne, zorla mı?
Diye topluca tepki göstermişleridir.
Ankara Üniversitesi Prof. Dr. Nilay Kaya, Sayın Erdoğan’ın sözlerine:
“Bu söz, bilinçli olarak söylenmiş bir sözdür. Kadının tamamen eve çekilmesini İsteyen taleptir. Özel alanın müdahale altına alınması, ciddi olaydır.”
Diye, tepkisini dile getiriyor ki, manevi gücü erkeklerden üstün olan Cumhuriyet kadınları, Nilay hanımı takip edecektir.
Kadınlarımıza şaşı bakanlar, bundan sonra karşılarında kadınlarımızı gördüklerinde ne yapacaklar acaba Toplumu istedikleri kalıba sokan yönetim, artık değer vermek istemediği yüzde elliyi de dikkate alacaktır. Keyfi uygulamalarla kazanan iktidar, bugün kadınlarımızın bireysel özgürlüğüne dokunarak çok yanlış bir yola girmiştir.
Kadının gücü karşında nasıl duracaklar, düşünmelerini tavsiye ederim.
Dişi kaplanın önünde kimse duramaz. Kısır olan erkekler ne düşüyor bilemem.
Ama, “yarım, eksik “ denen kadınlar kadar yaralanmıştır. Bu güne kadar kimsenin önünde eğilmeyen iktidar, aşağıladıkları kadınların önünde eğilecektir. Hem de çok yakında.
Çünkü, kadına dokunan iflah olmaz.
