Selamlar. Öncelikle herkese güzel bir hafta dileyerek bu haftaki konumuza geçiyorum. Bu hafta Covid-19 pandemisi sebebiyle iş ve çalışma hayatına ilişkin son yazım kısa çalışma ödeneğine ilişkin. Gelen sorulardan bir tanesi geçen yazımla ilgili olarak “ücretsiz izinden faydalanıyorum, ancak kısa çalışma ödeneğine hak kazandım mı kazanmadım mı bilmiyorum” şeklindeydi. Ben de bu yazımda kısa çalışma ödeneğinden kimlerin ve ne şekilde faydalanılacağından bahsedeceğim.
Öncelikle şunu söyleyelim, kısa çalışma ödeneğine çalışanlar doğrudan başvuramıyor. Kısa çalışma ödeneğine ancak işvereniniz başvurabilecek. Covid-19 salgını sebebiyle zorlayıcı nedenlerin gerçekleştiği kabul ediliyor. Bununla birlikte işverenler çalışma süresinin azaldığını, faaliyetlerinin kısmen veya tamamen durduğunu belirten belgelerle e-Devlet üzerinden başvuruda bulunmalılar. Yani çalışanların çalışma sürelerinin azalmış olması veya durmuş olması gerekmekte.
Çalışanlar bakımından önemli olan kısım ise, kısa çalışmanın başladığı tarihten itibaren çalışma sürelerinin ve prim ödemelerinin gerçekleşmiş olması. Peki nedir bunun anlamı? Kısa çalışma ödeneğinden faydalanabilmek için çalışan kısa çalışmaya başlamasından önce 60 gün boyunca o iş yerinde çalışıyor olmalı ve son 3 yıl içerisinde 450 gün sigortalılık primlerinin ödenmiş olmalı.
Diğer önemli konu kısa çalışma ödeneğinin ne kadar olduğu. Kısa çalışma ödeneği son 12 aya ilişkin prime esas günlük brüt kazancın yüzde 60’ı olarak hesaplanıyor. Ancak bu tutar asgari ücretin brüt tutarının yüzde 150’sini geçemiyor. Bu bakımdan herkes için genel bir kısa çalışma ödeneği tutarı söyleyebilmek mümkün değil.
Covid-19 dönemine ilişkin benim paylaşacaklarım şimdilik bu kadar. İleriki dönemlerde bu konuya ilişkin sorunlara fırsat buldukça tekrar değiniriz. Gelecek hafta genel olarak çalışanların karşılaştıkları sorunlara ilişkin yazımla sayfalarınızda olacağım.
Soru, görüş ve önerileriniz için;
av.senaykahraman@gmail.com adresinden bana yazabilirsiniz.
Emeğinizin karşılığını aldığınız güzel günlere.
