Abdal MALUMKİŞİ


ÇGVD'nin Tavla Turnuvası Bir Turnuvadan İbaret Değil

Murat Akay başkanlığındaki Çerkezköy'e Gönül Verenler Derneği – ÇGDV yarın Çerkezköy için farklı bir etkinliğe imza atacak. Ülkemizin çok sayıda yerinde, çok kısa bir süre önce de Çorlu'da Çorlu Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen tavla turnuvalarından bir başkası Çerkezköy'de düzenlenecek. Bu Çerkezköy için muhtemelen bir ilk ya da ilk olmayabilir. Aslolan kelimelere, rakamlara, kimin ne yapıp ettiğine fazla takılmadan bir şeyler yapabilmektir. ÇGDV, Çerkezköy için bir şeyler yapma uğraşındadır ve o anlamda tavla turnuvası önemli bir aktivitedir.


Söz tavladan açılmışken, Uludağ Sözlük’ten alıntı özetle bilenlere hatırlatma, merak edenlere bilgilendirme yapmış olayım: 

Pers imparatorunun başveziri Büzür Merih tarafından 1400 yıl önce tasarlanan
tavla oyunu; Dünyanın en popüler oyunlarından biridir. Zaman kavramından
alınan ilhamla tasarlanan oyunun zamana böylesine direnmesi son derece
etkileyici.

Eski zamanlarda Hint imparatoru, satranç oyununu Pers imparatoruna, yanında
bir mektup ile hediye olarak göndermiştir. Mektubunda oyunla ilgili hiç bir
açıklama yapmazken şöyle bir mesaj yazmıştır: “Kim daha çok düşünüyor,
Kim daha iyi biliyor, Kim daha ileriyi görüyor ise O kazanır. İşte hayat budur
...

Pers imparatoru dönemin en alim veziri olan Büzür Merih ile bu mesajı
paylaşarak, ondan oyunu çözmesi ve kendisinin de karşılık olarak Hint
imparatoruna hediye edilmek üzere başka bir oyun icat etmesini ister. Vezir,
haftalarca çalıştıktan sonra gönderilen "Satranc'ın her taşının
hareketlerini ve oyunun stratejisini çözer daha sonrada 10 günde "Tavla" yı
icat eder ve imparatora sunar. Hint imparatoruna tavla oyunuyla birlikte
gönderilmek üzere şöyle bir mesaj hazırlanır: “Evet, Kim daha çok düşünüyor,
Kim daha iyi biliyor,Kim daha ileriyi görüyor iseO kazanır. Ama biraz da şanstır. İşte hayat budur.”

Tavlanın ülkemiz siyaseti ile ilişkisi de enteresandır. Örneğin Çorlu Belediyesi’nin yanı sıra Şişli, Kadıköy gibi yerel iktidarda olan CHP’li belediyeler tarafından da düzenlenmiştir. Düzenlenmeye devam ediyor da olabilir. Ancak gerek 1994 sonrası Milli Görüşçü, gerekse 2002 sonrası AKP’li belediyeler tarafından pek yanaşılmayan bir turnuva türü olmuştur. Çünkü oyunda zarın kullanılmasından ötürü kumarı andırması, bir de oyuna dair saçma sapan şehir efsaneleri, kimi görüşlerde Hristiyanlık misyonerliğinin dahi oyuna yüklenmesi gibi vakalar yaşanmıştır. O veya bu muhafazakâr partiden muhafazakâr belediye başkanları, oy tabanlarında çoğunluğun muhafazakâr seçmen olmasından da esasla bu tür turnuvalara pek rağbet etmezler. Bu onların tercihidir.

Yorum daha ziyade geyik kıvamında bir yorum oldu ancak iki kişiyle oynanan tavlanın mezelerinden biri geyik tadında sohbetler, ince ayar kızdırmalardır. Tavla oyun esnasında ciddi konuların konuşulacağı bir oyun biçimi asla değildir.Zaten ÇGVD Başkanı Murat Akay da turnuvaya davetle ilgili ikinci çağrısında ona vurgu yapıyor: Tavla bahane, maksat muhabbet…

Turnuvaya katılımın ücretsiz olması derneğin saygı duyulası bir tasarrufudur. Ülke genelinde incelendiğinde, sivil toplum örgütleri tarafından düzenlenen benzer turnuvalarda kimsenin bütçesini sarsmayacak şekilde, turnuvanın giderinin paylaşımına ve artarsa derneğe gelir olması amacıyla katılım bedeli alındığına tanık olunmuştur. O da yanlış değildir ancak ÇGDV belki ilk turnuva olmasından esasla belki de geleneksel hale getirmeyi başarabilirse sürekli olmak kaydıyla turnuvaya katılım bedeli almayacak.

Ödüllendirmenin de hayli mütevazı tutulması, göz kamaştırıcı ödüllerin yer almaması yine yerinde ve olması gereken bir tercih. Sonuçta hiçbir şekilde kaybedenin olmadığı ya da sevginin, muhabbetin, diyaloğun, kardeşliğin, bir arada yaşamın kazandığı bir turnuva olacak.

Bir diğer önemli ayrıntı da şudur: Çerkezköy’ün tanıtımı için Çerkezköy Kaymakamlığı veya Çerkezköy Belediyesi’nin beklentiler içinde olmak kolay. Atanmışı seçilmişi ile yönetenler de bir şey yapsın ama sivil toplumun, halkın üzerine düşen bir şeyler de var. ÇGVD o bir şeylerden birini hayata geçirmektedir.

Bence tavlayı ne kadar bilip bilmediğiniz, zarın gelip gelmediği gibi –varsa- tüm takıntılarınızdan arının.

Klasik ve centilmen tavlacı tabiriyle, “Usta olan zar…”

Şampiyonun kim olacağının tespitinde zar faktörü önemli bir etken.

Yarın varsa vaktiniz hayatı biraz akışına bırakın. Düşünün, bilin, ileriyi görün ama biraz da meseleyi şansa bırakın.

ÇGVD’nin tavla turnuvası, bir oyundan ve turnuvadan ibaret değil…