Trakya'daki il, ilçe ve beldelerimizi tanıyalım...

Trakya

Trakya'nın Tarih çınarı usta araştırmacı Yazar Nazif Karaçam ve dünyaca ünlü kemancı Nedim Nalbantoğlu ile Aşık Ali Tanburacı da Kırklarelili

Nazif Karaçam 1930 yılında Kırklareli'nin Pınarhisar İlçesi'ne bağlı poyralı Köyü'nde doğan gazeteci, yazar, araştırmacı ve eğitimci şahsiyet. 25 yıl öğretmenlik yapan Karaçam gazetecilikte 50 yılı geride bırakanlara verilen Babıâli'de altın yıl ödülünü 2006 yılında yavuz donat, Cüneyt Arcayürek, İlhan Selçuk ve hıfzı topuz gibi isimlerle birlikte almıştır. 60 yıldan uzun süredir onlarca yerel ve çeşitli ulusal basın organlarında (Cumhuriyet, Hürriyet, Milliyet dahil) yazılar yazmış, Nadir Nadi ve Erol Simavi ile birlikte çalışmış ve 20.000'in üzerinde makale kaleme almıştır. Trakya kültürüne olan hakimiyetini bir dönem folklor eğitmenliği de yaparak öğrencileri ile paylaşan Karaçam onlarca farklı kurum ve kuruluşta başkanlık yapmış, bu çerçevede kulübün en parlak dönemi olan 70'li yıllarda Kırklarelispor başkanlığında da bulunmuştur. Atatürk Kırklareli’nde (1969), bütün yönleriyle Kırklareli ve ilçeleri (1970), Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda Trakya (1984) ve efsaneden gerçeğe Kırklareli (1995) isimli kitapların yazarıdır. halen Trakya'nın birkaç yerel basın organında günlük ve haftalık yazılar yazmaktadır. 

NAZİF KARAÇAM KIRKLARELİ BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM TRAKYA’NIN TARİH KÜLTÜRÜNÜ ORTAYA ÇIKARAN ÜLKEMİZİN USTA YAZARLARINDAN BİRİ

Araştırmacı Yazar Nazif Karaçam'ın şimdiye kadar yazdığı kitaplara bakılacak olursa bunların genellikle yerel ve bölgesel kültürü ortaya çıkarmaya yönelik olduğunu görürüz. Ancak son kitabıyla geleneksel çizgiden ayrıldığı, bu kez kültür yaratanları, bilgi üretenleri ele aldığı ortaya çıkıyor. Anlaşılıyor ki yazar her şeyiyle yerel kültürü ortaya çıkarmaya, bütünleştirmeye, gelecek kuşaklara bırakmayı öngörmektedir. Yazar Karaçam’a göre kültür, bizim yaşadığımız, geleceğe bıraktığımız en kıymetli hazinedir. Kırklareli'ni geçmişten geleceğe taşımak, geçmişi geleceğe kambur etmek değildir. Kültür yaratanlarla bilgi üretenler toplumun içinde aynı kişilerdir. Bu aynı zamanda kültürü geleceğe taşımak, gelecek kuşaklara bırakmak işlevidir. Kitapta yer alan insanlar Kırklareli'nde kültür yaratmış, bilgi üretmiş, eser meydana getirmiş kişilerdir. Onlar doğdukları yere ışık tutanlar, ilerlemenin yolunu açanlardır. Hizmetleri, eserleri ve konumları itibariyle  ‘farklı kişiler dir. Nazif Karaçam, Kırklareli'ni dünden bugüne taşımış olanlarla bundan sonra geleceğe taşıyacakların FARK'lı olduklarına, farklı bir geleceğin kültürünü yarattıklarına, yaratacaklarına dikkat çekmektedir ve Kırklareli'nin şimdi daha iyi tanınacağını belirtmektedir.(Tanıtım Bülteninden)

 Dünyaca ünlü Kemancı Kırklarelili Nedim NALBANTOĞLU

Nedim Nalbantoğlu,1966 yılında Kırklareli'nde dünya geldi. Nalbantoğlu, ilk müzik derslerini 5 yaşında babası Avni Nalbantoğlu'ndan aldı. 8 yaşında kemanla tanışan Nalbantoğlu, 12 yaşında Mimar Sinan Devlet Konservatuarı'na birincilikle girdi. On bir yıllık konservatuar eğitiminin ardından Paris'te "Ecole Normale de Musique"e kaydoldu. Bu dönemde Rus kemancı Tatyana Affanasiyev, Dugny Devi Arlih ve Bruno Lhuissiev gibi ünlü müzisyenlerle iki yıl çalıştı. Paris'te bulunduğu yıllarda Ris Organis Müzik Okulu'nda dünya müzikleri üzerine keman eğitimi verdi. Ecole Normale de Musique'den mezun olduktan sonra davet edildiği L'orchestre Nationale de Jazz'da (Fransa Devlet Jazz Orkestrası) üç yıl birinci keman olarak görev yapan Nedim Nalbantoğlu, bu dönemde Jhonny Griffin, Tooths Thielemans gibi sanatçılarla sayısız konserler verdi. Fransa'da kemanı konuşturan adam olarak tanınan Nalbantoğlu, dünyanın en büyük kemancılarından sayılan Yehudi Mehunin'in Sorbonne Üniversitesi'nde düzenlenen 80. yaş gününe davet edildi ve gecenin sonunda ünlü kemancı Grapelli'nin özel isteği üzerine davetlilere bir dinleti sundu. Jazz Müzik, Klasik Müzik, Türk Müziği, Hint Müziği ve Balkan Müziği'nde kemanını kusursuzca dinleyicileriyle paylaşan Nedim Nalbantoğlu, Fransa'da Popüler ve Geleneksel Sanatlar Müzesinde vermiş olduğu konserle bir Türk müzisyeni olarak müze tarihine kaydedildi. Ünü Fransa sınırlarını aşınca, 2003 yılında Londra'da Queenn Elizabeth Konser Salonu'na özel olarak davet edilerek bir konser verdi. Fransa, Almanya, Martinik, İsveç, Estonya, Belçika, Portekiz, İspanya, Japonya, İtalya ve Fas gibi birçok ülkede Tv programlarına davet edilen ve konserler veren Nalbantoğlu, çeşitli ülkelerde 25'in üzerinde albüm çalışmasında bulundu. Fransa'da "Müzik Kime Aittir" isimli ve ünlü akordeoncu Roberto Debrasov ile "l'Odeur du Vent (Rüzgarın Kokusu)" isimli albümleri yayınlandı. Dünyanın en ileri düzey kemancılarınadan biri olan Nedim Nalbantoğlu sihirli kemanıyla sihirli parmaklarını buluşturuyor. ispanyol çingene halk şarkısı losbibilicosunu gerçekten çok güzel yorumlamış.

Âşık Ali Tanburacı 

Aşık Ali Tanburacı, 1899 yılında Kırklareli’de doğdu. Balkan Harbi sırasında İstanbul’a göç etmiş  fakat bir sene sonra tekrar Kırklareli’ye dönerek, Kocahıdır  okulunda (şimdiki Kırklareli Ticaret Lisesi)  öğrenimine devam etmiştir. Mekteb-i İdadi Devre-i Aliye’de okudu. Niko Tavradis’ten müzik dersleri aldı. Piyade Küçük Zabit Mektebi’ni bitirdikten sonra taburun borazan onbaşısı oldu. Ayrıca askerde fülüt çalmayı öğrendi. İstanbul’un işgalinden sonra terhis edilerek Kırklareli Gençler Birliği Bandosu’na girdi. Halk edebiyatı araştırmacısı ve halkı bilimci Vahit Lütfü Salcı ile “ Kırklareli Halk Musikisi Cemiyeti’ni “ kurdu. Derneğin bandosunda kornet çaldı. Bir süre Kepirtepe ve Arifiye köy enstitüleri ile Çayırova Teknik Bahçıvanlık Okulu’nda saz öğretmenliği yaptı. İstanbul Konservatuarı’nda açılan snavı kazanarak radyoda saz çalıp Tuna Türküleri söyledi. “Kırmızı Gül” ve “İslimye” türkülerinin yurt çapında tanınmasını sağladı. 1947’de Muzaffer Sarısözen ve Halil Bedii Yönetken tarafından yapılan derleme gezisine katıldı. Bir süre İl Tahrik Kalemi (Yazı işleri) ve bayındırlık Müdürlüğü’nde görev yaptı.  07 Mart 1981 yılında kendisine yapılan jübilenin ardından 10 sonra 27 ocak 1982 yılında Kırklareli’de vefat etti. Ayrıca ünlü ses sanatçılarından Ebru Gündeş ve İpek Acar’ında Kırklarelili olduğu söylenmekte ancak bu sanatçıların Kırklarelili olup olduklarına dair kesin bir buldu elde edilemedi.

 Hazırlayan/Seyit SÜREN