Özel: Çorlu hepimize umut olmuştur

Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen ve 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği ve 328 kişinin yaralandığı tren faciasına ilişkin 13 sanığın yargılandığı davada karar çıktı.

TEKİRDAĞ 25.04.2024 11:27:00 0
Özel: Çorlu hepimize umut olmuştur

Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen ve 13 sanığın “taksirle bir veya birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan yargılandığı davanın karar duruşması dün görüldü. 

 

YÜRÜYÜŞ DÜZENLENDİ

 

Çorlu Halk Eğitimi Merkezi’nde görülen duruşma öncesi salona giden aileler yürüyüş düzenledi. Çorlu Santral Meydanı’nda bir araya gelen aileler, davanın görüleceği Çorlu Halk Eğitimi Merkezi’ne yürürken, yürüyüşe CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Genel Başkan Yardımcıları Gökçe Gökçen, Gül Çiftçi, Suat Özçağdaş, Zeliha Aksaz Şahbaz, İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç, Tekirdağ Milletvekilleri İlhami Özcan Aygun, Nurten Yontar, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer ve Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt ile çok sayıda siyasi parti, kurum ve dernek temsilcisi de katıldı. 

 

 

 

 

SANIKLARA SÖZ VERİLDİ

 

Yürüyüşün ardından aileler mahkeme salonunda yerini aldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel davayı ön sırada, ailelerin yanında takip ederken, yapılan yoklamanın ardından Mahkeme Başkanı sanıklara son sözlerini verdi. Mahkeme heyeti, hükmün açıklanması için duruşmaya 20 dakika ara verdi. Aranın ardından karar açıklandı. 

 

 

 

 

KARAR AÇIKLANDI

 

Heyet, dönemin TCDD 1'inci Bölge Müdürü Nihat Aslan'a 15 yıl, bakım servis alanlarından sorumlu müdür yardımcısı Levent Meriçli'ye 9 yıl 2 ay, Bakım Servis Müdürü Mümin Karasu'ya 17 yıl 6 ay, Altyapıdan Sorumlu 1'inci Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras'a 8 yıl 4 ay, mühendis Tevfik Baran Önder'e 10 yıl, Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt'a 16 yıl 3 ay, mühendis Deniz Parlak'a 9 yıl 2 ay, mühendis Kubilay Başkaya'ya 9 yıl 2 ay ve Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat'a 13 yıl 9 ay hapis cezası verdi. Levent Kaytan, Burhan Ortancıl, Çetin Yıldırım ve Celalettin Çabuk için de beraat kararı verildi. 

 

 

 

 

4 SANIK HAKKINDA TUTUKLAMA KARARI VERİLDİ

 

Heyet ayrıca Mümin Karasu, Nihat Aslan, Turgut Kurt ve Özkan Polat hakkında tutuklama kararı verdi.

 

4 SANIK BERAAT ETTİ

 

Mahkeme kararıyla davada yargılanan 4 sanık beraat etti. Sanıklar; Levent Kaytan, Burhan Ortancıl, Çetin Yıldırım ve Celalettin Çabuk'un ayrı ayrı beraatlerine karar verildi.

 

 

 

 

“KARAR, BİR NEBZE OLSUN YÜREKLERİMİZE SU SERPTİ”

 

Karar duruşmasının ardından açıklama yapan davacı ailelerin avukatı Sevgi Eren Köroğlu, “Karar, bir nebze olsun yüreklerimize su serpti. Tüm sanıkların olası kast ile yargılanmaları gerektiğini defalarca ifade ettik. Deliller toplandı, belgeler toplandı, olası kast hükümlerinin uygulanmasını talep ettik. Ama bugün geldiğimiz netice itibarıyla 4 tane üst birinci bölge yöneticisine bilinçli taksirden hapis cezası verildi. Diğer sanıklara kısmi cezalar verildi. 4 sanığın da beraatine karar verildi. Karar bizim için neden önemli? Çünkü TCDD'de, Genel Müdürlüğü'ne gidecek olan basamağı çıkmış olduk. Birinci Bölge Müdürü Nihat Arslan, Yol Müdürü Mümin Karasu, Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt ve onun altında çalışan bakım şefi Özkan Polat bilinçli taksirden 15 yıl üstü cezalar alarak, 4'ünün tutuklanmasına karar verildi. 6 yılın sonunda ailelerin yüreklerine bir nebze olsun su serpen bu karar için; şimdilik birinci basamak tamamlandı diyebiliriz. Bu 4 sanık bilinçli taksirden yargılanarak, ceza alarak, tutuklandılar. Diğer sanıkların tutuklanmasına karar verilmedi. Onların da adli kontrol kararlarının devamına karar verildi” dedi. 

 

“BU KARAR, ADALETSİZLİK POLİTİKASININ PERDESİNİ YIRTTI”

 

Tekirdağ Barosu Başkanı Avukat Egemen Gürcün de “Tekirdağ Barosu olarak bu davayı başından sonuna takip ettik ve neticeyi görmüş olduk. İlk günden buyana mevsimler boyu süren bu adalet yürüyüşünde aileler bugün bir nebze olsun yüreklerine su serpilen bir kararla karşılaştılar. Elbette bu yeterli bir karar değildir. Elbette bu karar yürekleri tamamen soğutmadı ancak adaletsizlik politikasının perdesini yırttı bu karar. Bu yönüyle çok önemli. Daha önemli kararların da alınacağı bir adli ve idari süreçleri takip edeceğiz Tekirdağ Barosu olarak. Elimizden geldiğince ailelerin yanında olmaya gayret ettik. Bugün de bu kararla gördük ki birlikten ve mücadeleden gerçekten sonuç çıkıyor. Bu mücadeleyi asla vazgeçmeden sürdüren ailelerin bir arada duruşunu kutluyorum. Onların Türkiye’deki adalet mücadelesinde atılan bu çentiğin ilerleyen yıllarda daha iyi anlaşılacağını ümit ediyorum” dedi. 

 

“MAHKEME HEYETİNİ KUTLUYORUM”

 

Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da “Mahkeme heyetini kutluyorum. Çünkü bu korkunç zulümleri yaşatan, 22 yıla yayılan bir iktidar döneminde böyle bir karar vermek, bir nebze olsa cesaret gerektiriyor ama dahası haysiyet gerektiriyordu. Haysiyetlerine sahip çıktığı için teşekkür ediyorum. Kararın siyasi olduğunun farkındayız ama eksik olduğunun çok daha farkındayız. İsimleriyle söylendi. Bu davanın burada bitmeyeceğinin kanıtı aslında bu karar. Bakın burada katliamlarda tahammüden cinayetlerde payı, sorumluluğu olanlara ceza verildi diye memnuniyet duyuyorsak, Türkiye siyasetinin, yargısının ne hale geldiğinin bir kanıtıdır bu” dedi.

 

“BU BÜYÜK AİLENİN ÖNÜNDE SAYGIYLA EĞİLİYORUZ”

 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel de “Bugün Çorlu tren katliamının karara duruşması için buradaydık. Şubat ayında hiç beklenmedik bir şekilde duruşma bugüne atıldığında büyük bir infial vardı. O gün ailelere söz vermiştik. ‘Günü geldiğinde 25 Nisan'da buraya çok daha güçlü geleceğiz ve çok daha kalabalık olacağız’ diye. Defalarca ifade ettiler. Buralarda kimsesiz kaldıkları, tek başına yürüdükleri günler de oldu. Bugün burada büyük bir kalabalıkla ve büyük bir inançla yıllardır bu mücadeleyi gösteren ve bütün Türkiye'deki mağdurlara umut olan, hakkı yenenlere örnek olan bu büyük ailenin önünde öncelikle hepimiz, bütün Türkiye olarak saygıyla eğiliyoruz” dedi. 

 

“İLK ADIMDIR AMA YETERLİ DEĞİLDİR”

 

Türkiye tarihinin en büyük iş cinayetinde Soma'da sadece iki tutuklunun olduğunu söyleyen Özel “Birisi Selçuk Kocahaçlı, birisi sevgili Can Atalay. Soma'da o günkü şartlarda bütün mücadeleleri sonucunda onları alıp içeriye attılar ve Soma'nın katillerini dışarıya bıraktılar. Bugün burada belki de ilk kez kamu görevlilerinin ceza aldığı, tutuklandığı, 22 yıldır yerleştirilmiş cezasızlık kültürünün ilk kez geriletildiği, ülkeyi yönetenlerin ‘benim bürokratıma, benim yöneticime, kamu görevlime dokundurtmam. Çünkü verdiğim kanunsuz emirleri onlar uyguluyor, onlar yargılanırsa bundan sonra sözümü dinlemezler’ mantığıyla hiçbirini feda etmeyenlerin bugün halkın göstermiş olduğu büyük dirayet, büyük dayanışma sonucunda geri adım attıklarını görüyoruz. Mahkeme heyeti tarihe kendileri adına bir utanç değil, aslında hukuk için küçük ama Türkiye’deki mücadelelerin tümü için büyük bir adıma katkı sağladılar. Ben olası taks, taksir, bilinçli taksir tartışmalarını kıymetli hukukçulara bırakıyorum. Ama bildiğimiz bir şey var. Sadece bölge müdürlükleri nezdindeki cezalandırmalar ilk adımdır ama yeterli değildir. Bundan sonra hepimize düşen istinaf aşamasını, Yargıtay aşamasını titizlikle, dikkatle ve inatla takip etmektir. Buradaki kazanımın üst aşamalarda aşındırılmasına, geri gitmesine asla izin vermeyeceğiz. Sözümüze değer veren herkese şunu söylüyoruz. Bir olay ortaya çıktığında hep beraber ağlıyoruz, önemli. Büyük sözler söylüyoruz. ‘Unutursak yüreğimiz kurusun’ diyoruz, önemli. Ama süreci takip etmek, son güne, son ana kadar ilk günkü öfkeyi, ilk günkü acıyı unutmadan takip etmek önemlidir” diye konuştu. 

 

“ÇORLU HEPİMİZE UMUT OLMUŞTUR”

 

Devlet Demiryolları'nın genel müdürleri, oradaki genel müdürü yardımcıları ve tüm sorumluların yargılanması gerektiğini kaydeden Özel, “Ve siyasi sorumluluk asla unutulmamalıdır. Seçim öncesi ‘hızla yetişsin, faaliyete geçsin, seçim vaadimiz yerine gelsin’ diye kanunsuz emir verenlerin, alelacele hakları devreye alanların, bir başka seçim öncesi ‘aman kesintiye uğramasın’ diye bakım onarım meselesinin aksatılmasına yönelik siyasi talimat verenlerin hesap verdiği günler gelmeden ‘Çorlu için tam adalet sağlandı’ diyemeyiz. Ama Çorlu hepimize umut olmuştur” diye konuştu. 

 

“HALKTAN, MİLLETTEN GÜÇLÜ KİMSE YOKTUR”

 

Türkiye'de yeni bir siyasi iklimin olduğunu söyleyen Özel, “Bu iklim bir siyasi partinin yarattığı, başardığı bir iklim değildir. Bu iklim mağdurların, mazlumların, unutulanların, yok sayılanların ve hakkı yenip yok sayılmaya çalışanların mücadelesine omuz veren, nefes veren herkesin yarattığı bir iklimdir. Yıllardır mahkemelere giderim. Soma'da 83 blok mahkeme takip ettim. Bu karar duruşmasında sağımda Can Atalay, solumda Evren İşler, etrafımızda yanımızda aileler, biz hüngür hüngür ağladık. Bir tane tutuklu yoktu. O gün Selçuk tutukluydu. Üstüne de Can’ı da tutukladılar. Bugün buradan bu sonuç alınıyorsa bu bir kazanımdır. Direnenlerin, mücadele edenlerin, dayanışma gösterenlerin başarısıdır, onların zaferidir. Orada raylar altında kolunu bırakan teyzem burada adalet için geldiyse, torununu bırakanlar, evladını bırakanlar bugün buradaysa, ‘bugün biz bir nebze olsun adaleti bulduk, yüreğimize su serpildi’ diyorsa avukatlar, anneler ‘evlatlarım bu gece rahat uyuyacak’ diyorsa dayanışmanın önemi, mücadelenin önemi budur. Halktan, milletten güçlü kimse yoktur. Bundan sonra biz birlikte durdukça, birlikte mücadele ettikçe kötülük gerilemeye, geri adım atmaya, mahkum olmaya ve kaybetmeye devam edecek. İyiler kazanacak, anneler kazanacak, mağdurlar kazanacak. Bundan sonra hepimize düşen bir şey var. Kim hak arıyorsa yanında olalım, arkasında olalım. Soma’ysa soma, Çorlu’ysa çorlu, İliç’se İliç, atanmayan öğretmense atanmayan öğretmen, açlığa mahkum emekliyse emekli, kim hak arıyorsa yanında olalım. Türkiye'deki herkese söylüyorum. Kolunu rayın altında bırakmış bu annem size, bu mücadeleye katkı sağlayanlara ‘Allah razı olsun’ diyor. Evladını orada bırakmış bu gencecik anneler, mücadelelerine omuz verenler sayesinde bu gece rahat uyuyacaklar. İlk kez acıdan değil sevinçten gözyaşı döktü bu anneler. Bu başarı dayanışma gösterenlerindir. Bundan sonra hep beraber olacağız, hep birlikte duracağız, hep birlikte yürüyeceğiz. Birleşe birleşe biz kazanacağız. Halk kazanacak, Türkiye kazanacak” ifadelerini kullandı.

 

Haber / Gülveren ALTUNOĞLU