“İstiklal Marşı, Türk milletinin zihnine kazınan bir kahramanlık destanı”

Eğitim Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Dekan Prof. Dr. Sevinç Sakarya Maden, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

İSTİKLAL MARŞI’NIN KABULÜ SÜRECİNİ ANLATTI

Müzik Öğretmenliği Korosu eşliğinde İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Müzik Öğretmenliği Programı Lisans Öğrencileri mini konseri etkinlik başladı.Etkinliğin açılışında konuşan Dekan Prof. Dr. Sevinç Sakarya Maden, “İstiklal Marşı, Kurtuluş Savaşı’nın amacını ve ruhunu, milletin bağımsızlık istek ve azmini dile getirmektedir” diyerek, Eğitim Fakültesi olarak her yıl bu etkinliği düzenlediklerini ifade etti. Devletlerin marşlarının tarihsel süreçlerine değinen Dekan Prof. Dr. Sevinç Sakarya Maden, İstiklal Marşı’nın henüz Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan yazılmak istenmesi açısından diğer devlet marşlarından farklılık gösterdiğini vurguladı. “Burada amaç cesareti ve inancını yitiren aynı zamanda yorulan Türk milletinin inancını tazelemek ve millet aşkını orduya ve Türk milletine tekrar hatırlatmaktır” diyen Dekan Prof. Dr. Sevinç Sakarya Maden, İstiklal Marşı’nın kabulü süreci hakkında bilgi verdi. 

“TÜRK MİLLETİNİN KARAKTERİNİ EN GÜZEL ŞEKİLDE YANSITIYOR”

İstiklal Marşı’nın milletimizin geçmişiyle aramızda kurulan önemli bir bağ olduğunun altını çizen Dekan Prof. Dr. Sevinç Sakarya Maden, İstiklal Marşı’nın Türk milletinin karakterini en güzel şekilde yansıtan ve Türk milletinin zihnine kazınan bir kahramanlık destanı olduğunu söyledi. Konuşmasını Mehmet Akif Ersoy’un “Allah bu milleti bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın” sözü ile son veren Dekan Prof. Dr. Sevinç Sakarya Maden, programın düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

“BU MİLLET YÜZ YILLAR BOYUNCA PAYİDAR KALACAK”

Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu da konuşmasında Türk milletinin Orta Asya’dan çıktığı yolculuğunda tarih yaza yaza devam ettiğini belirterek “İmparatorluklar doğarlar, büyürler ve yok olurlar. Ancak büyük Türk milleti, ‘bitti, öldü’ denilen yerden bir Anka kuşu gibi küllerinden tekrar tekrar doğmayı bilmiş, büyük bir millettir” dedi. Osmanlı Devleti’nin son döneminde Türk milletinin hayasızca saldırılara maruz kaldığını söyleyen Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde esareti kabul etmeyen bu büyük millet, Kurutuluş Savaşı neticesinde Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur. Yüz yıldır payidar kalan bu millet, şimdi ikinci yüz yılına hazırlanıyor” dedi.

“İSTİKLAL MARŞI, TÜRK MİLLETİNİN MUTABAKAT METNİDİR” 

Rektör Tabakoğlu “Biz kimiz diye sorulduğunda gayet açık bir şekilde ifade edebileceğimiz bir mutabakat metnimiz var. Bu mutabakat metni İstiklal Marşı’dır. Bu mutabakat metninde bir büyük milletin varlığını görürsünüz. En zor zamanlarda bile ümidini kaybetmemiş ve daima büyük düşünen bir millet görürsünüz. O yüzden İstiklal Marşımız da Mehmet Akif Ersoy da çok önemlidir.” diyerek Mehmet Akif Ersoy’un hayatı hakkında bilgi verdi.

“MİLLETİMİZİN OCAĞI HİÇBİR ZAMAN SÖNMEDİ, SÖNMEYECEKTİR”

İstiklal Marşı’nda geçen “Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak” dizesinin kendisini çok etkilediğini ifade eden Rektör Tabakoğlu, “Milletimizin ocağı hiçbir zaman sönmedi, sönmeyecektir. Çünkü bu ocak sizlersiniz. Sizler yurdun dört bir yanına dağılacaksınız. Birer öğretmen, bu milletin birer aydını olarak kendi milletini bilen, değerlerine sahip çıkan güzel evlatlar yetiştireceksiniz. Hep birlikte ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. Halka hizmet et ki Hakka hizmet etmiş olasın’ diyen bizim o büyük medeniyet anlayışımızı tekrar inşa edelim” diyerek programda emeği geçenlere teşekkür etti.

“AKİF, DERDİ VE MESELESİ OLAN BİR İNSAN” 

Dr. Öğr. Üyesi Tuncay Öztürk konuşmasının başında, Mehmet Akif Ersoy’un ruh dünyasında yaşananlar hakkında bir söyleşi gerçekleştirmek istediğini ifade ederek, neden İstiklal Marşı’nı yazması için Mehmet Akif Ersoy’un seçildiğini anlattı. Mehmet Akif Ersoy’un ailesi ve kendisi hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Tuncay Öztürk, kendisinin büyük bir bilgelik ve incelik sahibi bir insan olduğunun altını çizdi. 1908 ile 1923 yılları arasında vatan topraklarında nasıl bir hayat yaşanıldığı göz önüne alınırsa Mehmet Akif Ersoy’un nasıl bir eser ortaya koyduğunun daha iyi anlaşılacağını vurgulayan Öztürk, “Akif, derdi ve meselesi olan bir insan. Zamanında mücadeleden kaçmamış, kim var diye sorulduğunda sağına soluna bakamamış, kendisini öne atmış bir insandır. Bunu yaparken de hayatında büyük bedeller ödemiştir” dedi.Mehmet Akif Ersoy’un batıya bakış açısını ve son dönemlerindeki hayata bakışını da değerlendiren Öztürk, konuşmasını Akif’in şiirleri hakkında bilgi vererek tamamdı.

Haber / İrem BANÇO