“ALS, nadir görülen bir nörolojik hastalıktır”

İrmet Hospital Hastanesi Nöroloji Bölümünden Uzm. Dr. Erdal Olcay Ercan, 21 Haziran ALS Farkındalık Günü dolayısıyla bilgilendirmelerde bulundu.

YAŞAM SAĞLIK 21.06.2022 16:32:00 0
“ALS, nadir görülen bir nörolojik hastalıktır”

Uzm. Dr. Erdal Olcay Ercan, “ALS (Amiyotrofik Lateral Skleroz); merkezi sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapı bölgelerinde motor sinir hücrelerinin kaybından kaynaklanan hastalıktır. ALS ilerleyici bir hastalık olup, hastalar öncelikle kol ve bacak hareketlerinde zorlanır. Ancak ilerledikçe tüm vücut etkilenir. Nefes alma, yutma, konuşma gibi eylemler de zorlaşmaya başlar” dedi.

BELİRTİLERİ

ALS hastalığının belirtilerinin her hastada farklılık gösterebildiğini de belirten Ercan, “Bazı hastalar hastalığın ilk evrelerinde herhangi bir objeyi tutmada zorlanabilir ya da yürümede güçlük çekebilir. Bazı hastalar ise konuşmada güçlük çekebilir. Etkilenen sinir hücrelerine göre şikayetler değişkenlik gösterir. Bununla birlikte ALS tipik olarak kademeli ilerleyen bir hastalıktır. Erken evrede belirtiler şu şekildedir; yürümede güçlük, sendeleme, eşyaları tutmada veya taşımada güçlük, konuşmanın bozulması, yutma güçlüğü, kaslarda sertlik, kramp, başı dik tutamama, halsizlik. İleri evrelerde görülen belirtiler ise; kaslarda ileri seviyede güçsüzlük ve kontrol edememe, kas kütlesinin azalması ve kilo kaybı, çiğneme ve yutma problemlerinin artışı. ALS hastalığının ileri seyri hastadan hastaya farklılık göstermektedir. Hastaların ortalama ömrü değişmektedir. Öte yandan hastalar ileri evreye kadar hastalar günlük rutin işlerini kendi başlarına yapabilir. Ancak ileri evrede kaslarda tamamen güç kaybı olacağı için hasta yatağa bağımlı hale gelecektir. Bunun ile birlikte hastaların birçoğunda solunum cihazına ihtiyaç duymaktadır. ALS hastalığının hiçbir evresinde hafıza ya da zihinde bir etkilenme söz konusu değildir. Hastanın bilinç durumu sağlıklı insanlardan farkı yoktur. Bununla birlikte bağırsak ve mesane kontrolü, duyu sistemi de etkilenmemektedir. Kalp kası da zarar görmeyen kaslar arasındadır. Göz kasları ise çoğu zaman en az ve en son etkilenen hatta bazı vakalarda hiç etkilenmeyen kaslardan birisidir” dedi.

TANI YÖNTEMLERİ

Tanı yöntemleri hakkında da bilgi veren Ercan, “Hastalığın erken dönemde teşhis edilmesi zordur; çünkü belirtiler diğer bazı nörolojik hastalıkları taklit edebilir. Ayrıntılı bir nörolojik muayene yapılır. Hastalığı teşhis etmeye yönelik tetkiklerin yanı sıra, ALS hastalığına benzer bulguları olan hastalıkları eleme amaçlı birtakım tetkikler de yapılmaktadır. Kan ve idrar testleri, tiroid fonksiyon testi, lomber ponksiyon, kas biyopsisi, sinir biyopsisi, röntgen, sinir iletkenlik testi, EMG, MR (Manyetik Rezonans Görüntüleme) ile anlaşılabilmektedir” ifadelerini kullandı.

 

TEDAVİ YÖNTEMLERİ

“Tedaviler, hastalığın yaptığı hasarı düzeltemez” diyen Ercan, “Fakat belirtilerin ilerlemesini yavaşlatabilir, komplikasyonları önleyebilir ve hastayı daha rahat ve bağımsız hale getirebilir. Tedavide amaç yaşam süresini uzatmak ve hayat kalitesini artırmaktır.  Buna göre şu tedavi yöntemlerine başvurulmaktadır: ilaçlar, fizik tedavi ve rehabilitasyon, beslenme desteği, uygun beslenme programları, konuşma terapisi, psikolojik ve sosyal destek tedavileri. ALS tedavisi için FDA tarafından onaylanan Riluzole ve Edaravone isimli iki farklı ilaç bulunmaktadır. Riluzole, bazı kişilerde hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaktadır. Bu etkisini ALS'li kişilerin beyninde sıklıkla yüksek seviyelerde bulunan glutamat isimli kimyasal bir habercinin seviyelerini azaltarak yapmaktadır. Riluzole, ağızdan hap şeklinde alınan bir ilaçtır. Edaravone ise hastaya damar yoluyla verilmekte olup ciddi yan etkiler yol açabilmektedir. Bu iki ilaca ek olarak kas krampları, kabızlık, yorgunluk, aşırı tükrük salgısı, uyku sorunları, depresyon gibi belirtileri hafifletmek için doktorunuz farklı ilaçlar önerebilir. ALS Hastalarının günlük ihtiyaçların karşılanabilmesi için çeşitli cihazlar yardımcı olmaktadır. Motorlu tekerlekli sandalye, havalı yatak, konuşma cihazları, solunum cihazları, beslenme tüpü gibi yardımcı cihazların hastanın gereksinimlerine göre belirlenip kullanılması halinde hastalar daha konforlu bir yaşam sürmektedir” şeklinde konuştu.

Haber / Buse SERİN