Çerkezköy'de 30 Ağustos coşkusu

Dumlupınar'da Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'u anmak amacıyla kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın 99'uncu yıl

GÜNDEM 30.08.2021 16:23:00 0
Çerkezköy

Çerkezköy Hükümet Konağı önünde düzenlenen kutlama programı çelenk sunma töreni ile başladı. Çerkezköy Kaymakamlığı’nın, Garnizon Komutanlığı’nın ve Çerkezköy Belediyesi’nin çelenginin Atatürk Anıtı’na konulmasının ardından Saygı Duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşımız okundu.

 

TEBRİKLERİ KABUL ETTİLER

 

Çelenk sunma töreninin ardından tebrigat töreni yapıldı. Çerkezköy Kaymakamı Atilla Selami Abban, 3. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Osman Akyıldız, Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Mehmet Özer protokol sırasına göre tebrikleri kabul etti.

 

30 AĞUSTOS COŞKUSU YAŞANDI

 

Tören, Hükümet Caddesi’nde hazırlanan alanında devam etti. Çerkezköy Kaymakamı Atilla Selami Abban, 3. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Osman Akyıldız ve Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, Hükümet Caddesi üzerinden tören aracı ile geçerek, coşkuyla vatandaşların ve askeri birliklerin 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kutladılar.

 

“EŞİNE TARİHTE AZ RASTLANIR BİR ZAFER”

 

Saygı Duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile devam eden törende günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Çerkezköy 3’üncü Zırhlı Tugay Komutanlığı’nda görevli Piyade Yüzbaşı Burak Kabakçı, “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına temel teşkil eden, 30 Ağustos 1922’de kazanılan büyük zaferin 99. yılını ulusça kutlamanın haklı gurur ve heyecanını yaşıyoruz. Asil Türk milleti, karaman Türk ordusuyla birlikte varlığına ve vatanına kastedenlere karşı 99 yıl önce bugün kahramanlık ve şeref dolu tarihinden aldığı kudretiyle yeniden dirilerek topyekun bir varoluş mücadelesi sonucunda eşine tarihte az rastlanır bir zafer kazanmıştır. Aziz yurduna ve bağımsızlığına kasteden işgal kuvvetleri karşısında Türk ordusunun ortaya koyduğu eşsiz bir eser olan bu zaferin her safhası tek tek düşünülmüş, hazırlanmış ve yönetilmiştir” ifadelerini kullandı. 

 

 

“AYDINLIĞA GİDEN YOL ARALANDI”

 

“1900’lü yılların başında büyük devletler arasında meydana gelen çıkar çatışmaları, dünyada gelişen fikir akımları, sanayileşme gibi gelişmeler sonucunda yaşanan Birinci Dünya Savaşı sonunda müttefiklerin aldığı ağır yenilgiler sonucu Mondros Mütarekesi imzalandı” diyen Kabakçı, “İmzalanan anlaşma ile bin yıldır üzerinde kan dökerek can vererek yurt edindiğimiz Anadolu toprakları o dönemin büyük devlet ve onların maşaları tarafından işgal edilmiş, ayrıca tarihimize kara bir leke olarak geçen Sevr Antlaşması da ulusumuza dayatılmıştır. İşgal güçleri girdikleri her yerde adeta tarihi kinlerini kusarcasına kadınımıza, yaşlımıza, çocuklarımıza dünyada eşine az rastlanır işkence, zulüm ve hakaretlerde bulunmuşlardır. İşte böylesine umutsuz görünen, üzerimizde kara bulutların dolaştığı bir ortamda Mustafa Kemal Paşa ve onun dava arkadaşları bağımsızlık meşalesini yakarak “ya istiklal ya ölüm” parolasıyla aydınlığa giden yolu aralamışlardır” dedi. Yüzbaşı Kabakçı, bu bağımsızlık ve aydınlık mücadelenin ilk hedefinin ‘son neferine kadar düşmanı güzel ve kutsal vatanımızdan atmak’ şeklinde belirlendiğini de dile getirdi.

 

 

“DÜŞMANA SON DARBE VURULDU”

Özellikle Sakarya Meydan Muharebesi’nde hedefimize ulaşmaya muktedir olduğumuzu, milletimizin, istiklali uğruna kanının son damlasına kadar mücadeleye devam edeceğini ispatladığını kaydeden Burak Kabakçı, “Artık dünyanın en kahraman, en savaşçı milletine düşen görev düşmana son darbeyi vurmak olmuştur. Mustafa Kemal Paşa’nın başkomutanlığı altında, Türk kuvvetleri düşmana beklemediği bir yerden taarruza geçerek stratejik sahada düşmanı aldatmayı başardı. Avrupalıların 5-6 ayda geçilmez dediği Afyon mevzilerini 3 günde geçerek 30 Ağustos’a gelindiğinde düşman kuvvetlerinin önemli bir bölümünü imha etti. Bu büyük zafer ile düşmana son darbe de vuruldu. Ardından icra edilen takip harekatıyla da 9 Eylül’de düşman İzmir’de denize döküldü” ifadelerini kullandı.  

 

“YALNIZCA İKİ ORDUNUN ÇARPIŞMASI DEĞİLDİR”

 

Kabakçı, “Dünya tarihçileri Büyük Taarruz için ‘Türkler Mohaç Meydan Muharebesi’nden yüz yıllar sonra yine parlak bir imha muharebesi kazandılar’ ifadelerini kullandı. Bu muharebelerde Türk ordusu çok kısa bir sürede kendisinden üstün düşman kuvvetlerinin büyük bir bölümünü imha ve esir etmiştir. Askeri açıdan bir diğer önemli husus da günün şartlarında bir ordunun 10 günde 500 kilometrelik mesafeyi yaya olarak ve savaşarak kat etmesidir. 30 Ağustos’un gerçek anlam ve önemini büyük zaferin ikinci yıl dönümünde Dumlupınar’ın Çal Tepesinde yapılan törende Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği söylevde görürüz: “Hiç şüphe etmemelidir ki yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyeti’nin temeli burada taçlandırıldı. Bu sahada akan Türk kanları, bu semada uçan şehit ruhları, devlet ve cumhuriyetimizin ebedi muhafızlarıdır” Harpler yalnız karşı karşıya gelen iki ordunun çarpışması değildir. Meydan Muharebesi, milletlerin bütün varlığı ile ilim ve fen alanlarındaki yükselmeleriyle, ahlaklarıyla, kültürleriyle, kısaca bütün maddi manevi kudret ve faziletleriyle çarpıştığı bir imtihan meydanıdır. İşte kazanılan zaferi muhteşem kılan unsur, harbin, kadın, çocuk, yaşlı demeden milletçe, topyekun bir savaş olarak icra edilmiş olmasıdır” ifadelerini kullandı.

 

 

“HER YERDE VE HER ŞARTTA VERİLECEK GÖREVLERİ İFAYA HAZIR”

 

Yüzbaşı Kabakçı, “30 Ağustos Türk ordusuna “Silahlı Kuvvetler Günü” olarak armağan edildi. Türk Silahlı Kuvvetleri ülkemizin huzur ve bekasını sağlamak, bölgemizde ve dünyada sürekli barışın tesisine katkı sağlamak için tarihinden ve milletinden aldığı güçle, modern harp silah ve teçhizatlarıyla; azimli ve kararlı komuta kademesiyle, dostlarının ve ülkemizin güvencesi, düşmanlarımızın korkulu rüyası olmaya devam etmektedir. Dünyanın sayılı askeri güçlerinden birisi olan silahlı kuvvetlerimiz her zaman, her yerde ve her şartta verilecek görevleri ifaya hazırdır.  Milli egemenlik, milli şuur ve tam bağımsızlık esasına dayanan Atatürk İlkeleri bugüne kadar olduğu gibi gelecekte de Türk Silahlı Kuvvetlerimize rehber olmaya devam edecektir” şeklinde konuştu.

 

 

GÖSTERİLER SERGİLENDİ

 

Kabakçı’nın konuşmasının ardından tören Hacı Fahri Zümbül Anadolu Lisesi Öğrencisi Atakan Durukan’ın şiiri ve Çerkezköy Halk Eğitimi Merkezi Halk Oyunları ekibinin gösterileri ile sürdü. Askeri geçiş töreniyle sona eren programa; Çerkezköy Kaymakamı Atilla Selami Abban, 3. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Osman Akyıldız, Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Mehmet Özer, Çerkezköy İlçe Jandarma Komutanı Serkan Engin, İlçe Emniyet Müdürü Ferhat Akın, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, askeri erkan, gaziler ve vatandaşlar katıldı.

 

Haber / Buse SERİN – Yener AKBABA