Erhan: İbrenin hep Yunan tarafına döndüğünü görüyoruz

Trakya Üniversitesi, Balkan Araştırma Enstitüsü tarafından düzenlenen "ABD Dış Politikasında Türk-Yunan İlişkileri ve Balkanlar" başlıklı çevrim içi konferansta Altınbaş Üniversite

GÜNDEM 24.05.2021 16:33:00 0
Erhan: İbrenin hep Yunan tarafına döndüğünü görüyoruz

Prof. Dr. Çağrı Erhan, ABD’nin Türk-Yunan ilişkilerine ve Balkan coğrafyasına yaklaşımını tarihsel süreç içerisindeki gelişmeler ve örnek olaylar üzerinden değerlendirerek sunumunu yaptı.

 

“1947 YILINDAN İTİBAREN ÇOK YAKIN İŞ BİRLİĞİ DOĞDU”

 

Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ve çok sayıda akademisyen ile öğrencinin katılımı ile yapılan konferans, Balkan Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. İbrahim Kelağa Ahmet’in açılış konuşması ile başladı. Prof. Dr. Çağrı Erhan konuşmasının başında, ABD’nin Türk-Yunan ilişkilerindeki rolünün Yunan isyanı ile başladığını belirterek, 1860’lar ve 1870’ler boyunca Anadolu’da yaşayan çok sayıda Rum’un ABD’ye göç ettiği ve bugün Amerika Birleşik Devletleri’nde bir Rum lobisinin bu tarihlerde ABD’ye göç edenlerin torunları olduğunu söyledi. Prof. Dr. Çağrı Erhan, İkinci Dünya Savaş’ı sonrası ABD’de tekrar bir Yunan hassasiyetinin oluştuğunu belirterek, “1947 yılından itibaren Amerika ile Yunanistan arasında çok yakın iş birliği doğdu. Her ne kadar aynı tarihten itibaren Türkiye ve ABD arasında benzer yakın iş birliği gelişmiş olsa da 1955 sonrası Türkiye ve Yunanistan arasında Kıbrıs meselesi nedeniyle ayrışan politikanın ABD’nin Türkiye ve Yunanistan’a bakış açısında da farklılıkların oluşmasına neden oldu” dedi.

 

“EN ÖNEMLİ KRİZ KARDAK KRİZ OLMUŞTUR”

 

Erhan, “Türkiye’nin kendi soydaşlarının katledilmesini engellemek üzere Kıbrıs adasına bir askeri müdahale hazırlıklarını yaparken Amerika’dan gelen Johnson Mektubu, Türk -Amerikan ilişkilerinde bir soğuk duş etkisi yapmıştır. Johnson Mektubu, Türk-Amerikan ilişkilerinde Türk-Yunan ilişkilerinin bir sorun haline geldiğini gösteren net bir olaydır. İlerleyen tarihlerde Türkiye ile Yunanistan arasındaki krizlerin, özellikle Ege’de 1980’ler boyunca sismik araştırma gemileri nedeniyle yaşanan krizlerin, her zaman ABD’yi ilgilendirmiştir. Ancak en önemli kriz 1996 yılında meydana gelen Kardak Kriz olmuştur. İki NATO üyesi ülkenin savaşın eşiğine geldiği bu kriz yine ABD’nin müdahalesi neticesinde engellendi. ABD ve Türkiye arasındaki ilişkilerde Yunanistan söz konusu olduğunda ibrenin hep Yunan tarafına doğru döndüğünü görüyoruz” ifadelerini kullandı.

 

SORU CEVAP BÖLÜMÜ İLE SONA ERDİ

 

ABD ve Türkiye arasındaki ilişkilerin günümüzde en kötü dönemini yaşadığını, iş birliği konularından ziyade sorunların daha fazla olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çağrı Erhan, “Trump döneminde başlayan ve günümüzde ABD Başkanı Biden döneminde de devam eden bir diğer gelişmenin ise ABD’nin Yunanistan’da yeni üsler açması ve var olan üsleri güçlendirmesidir. Bu ABD-Yunanistan yakın işbirliğinin geleneksel olarak 1947’den beri devam eden Türkiye ile Yunanistan arasındaki denge politikasının ABD tarafından artık gözetilmediğini göstermektedir. Bu denge politikasının yitirilmesinde Rum lobisi kadar Ermeni lobisinin de etkilidir. Aynı şekilde ABD’deki Musevi lobisinin tarihsel süreç içerisinde birçok kez Türkiye’nin yanında yer almış olmasına rağmen, Türkiye-İsrail ilişkilerinin bozulması nedeniyle Musevi lobisinin artık Türkiye’nin yanında yer almamakta ve hatta zaman zaman Rum lobisine destek olmaktadır. Yunanistan, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin kötülüğünden ben en fazla nasıl yararlanırım düşüncesiyle hareket ederek şu anda ABD’nin tahmininden fazla taviz vermeye başladı.” diyerek ABD’nin artık Yunanistan’ın yanında yer aldığını göstermeye başladığını ve Biden döneminde de bunun güçlenerek devam edeceğini belirtti. Yaklaşık 1,5 saat boyunca devam eden konferans, soru-cevap bölümüyle sona erdi.

 

Haber / Ruşa ELMA