Kuraklığın en büyük doğal afet olduğunu söyleyen Prof. Dr. Orta, “Sessiz ve sinsice gelir ve geldiğinde çaresiz bırakır. Ne zaman gideceği belli olmaz diye bir tanımlamamız vardır. Türkiye'nin yılbaşına kadar olan sürecinde, ülkemizin tamamına yakını, yıllık yağışların yarısını aldı. Yılbaşından sonra biz bölgede Trakya'da çok ciddi güzel yağışlar aldık. Baraj seviyelerimiz yükseldi, yer altı su kaynaklarımız rahatladı. Yer üstü su kaynakları ve tarımsal kuraklığı gördüğünüz gibi aştık” dedi.
“REKOLTEMİZİN 2,5-3 MİLYON TONUNU KAYBETTİK”
Trakya'da şu anda buğdaydaki yeşilin en yoğun olduğu mevsimin olduğunu kaydeden Orta, “Türkiye'de Konya başta olmak üzere tarım ambarı olan yerlerde kuraklık devam ediyor. Şu anda beklentimiz ve tahminlerimiz 20 milyon ton olan yıllık ortalama buğday rekoltemizin en az 2,5- 3 milyon tonunu kaybettiğimiz yönünde. Dünyada pandemi nedeniyle başta Rusya olmak üzere Karadeniz havzası yağlık bitkilerde ve hububatta ihracatlarını da frenlediler. O nedenle önümüzdeki yıl Türkiye hububatta ve yağlık bitkilerde arz sıkıntısı ile karşı karşıya kalabilir, yüksek talepkar olabilir” dedi.
ANADOLU İLE KIYASLADIĞIMIZDA ÇOK DÜŞÜK DÜZEYDEYİZ”
Trakya’nın, şu an kuraklıktan az etkilenen bölge veya hiç etkilenmemiş bölge olarak ifade edilebileceğini kaydeden Orta, “Çok düşük düzeydeyiz Anadolu ile kıyasladığımızda. Eğer doğal afetlerle karşılaşmazsak, beklenmedik doğa olayları ile karşılaşmazsak iyi bir hasat dönemi bekliyoruz” dedi.
Haber / Gülveren ALTUNOĞLU
