İşte yeni İnsan Hakları Eylem Planı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan 9 amaç, 50 hedef ve 393 faaliyeti içeren İnsan Hakları Eylem Planı'nı açıkladı.

GÜNDEM 3.03.2021 10:27:00 0
İşte yeni İnsan Hakları Eylem Planı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan İnsan Hakları Eylem Planı’nı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen toplantı ile tanıttı. Eylem Planı’nın iki yıllık bir zaman diliminde uygulanmak üzere hazırlandığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Özgür birey, güçlü toplum; daha demokratik bir Türkiye' vizyonu ile hazırlanan Eylem Planı’nın temel ilkelerini şu şekilde sıraladı:

 

İLK AMAÇ: DAHA GÜÇLÜ BİR İNSAN HAKLARI KORUMA SİSTEMİ

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İnsan Hakları Eylem Planı'nda ilk amacın, 'daha güçlü bir insan hakları koruma sistemi' olduğunu belirterek, "Buradaki hedefimiz, insan haklarına dayalı bir hukuk devleti anlayışının daha da güçlendirilmesidir. Böylece Avrupa Birliği ile bilhassa vize serbestisi diyaloğunda karşılanması beklenen hususlara yönelik çalışmalara da hız veriyoruz. Yine bu amaç başlığı altında Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru sisteminin etkinliğini artırmayı hedefliyoruz. Demokratik katılımı güçlendirmek için, siyasi partiler ve seçim mevzuatında değişiklik yapmak üzere kapsamlı bir çalışma başlatıyoruz. İnsan hakları kurumlarının etkinliğini artırıyoruz. Kamu Denetçiliği Kurumu ile Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu'nun kararlarını, kişisel verilerin korunması suretiyle kamuoyunun erişimine açıyoruz" dedi.

 

E-DURUŞMA UYGULAMASI YAYGINLAŞTIRILIYOR

 

Eylem planının ikinci amaç başlığının 'Yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkının güçlendirilmesi' olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Adil kararın makul sürede verilmesini temin için yargıda hedef süre uygulamasını yaygınlaştırıyoruz. İdari yargıda gerekçeli kararın 30 gün içinde yazılmasını zorunlu kılıyoruz. İş davalarının daha hızlı şekilde sonuçlanmasını temin için, hakimlerin, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun kayıtlarına bilişim sistemi üzerinden erişebilmesini sağlıyoruz. Avukatların, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruları elektronik ortamda yapabilmelerine imkân sağlıyoruz. Yine, geçtiğimiz yıl uygulamaya konulan ve özellikle şu salgın döneminde büyük kolaylık sağlayan e-Duruşma uygulamasını tüm hukuk mahkemelerine yaygınlaştırıyoruz" diye konuştu.

 

'MAHKEME UZMANI' KADROSU İHDAS EDİYORUZ

 

Eylem planının üçüncü amacının 'Hukuki öngörülebilirlik ve şeffaflık' olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eylem Planıyla, idarenin iş ve işlemlerinde öngörülebilirliği ve şeffaflığı daha da güçlendiriyoruz. Bunun için, idareye yapılan başvurularda idarenin cevap verme süresini 60 günden 30 güne indiriyoruz. Eylem Planıyla, Yargıtay ve Danıştay üyeliğine seçilebilmek için en az 45 yaş ile birinci sınıf olmanın yanında, belli bir kıdem şartı da getiriyoruz. Adliyelerde hakimlere destek olacak 'mahkeme uzmanı' kadrosu ihdas ediyoruz. Hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuğun kapsamı genişletiyor, arabulucuların farklı alanlarda ihtisaslaşmasını sağlıyoruz" ifadesini kullandı.

 

GAZETECİLERİN MESLEKİ FAALİYETLERİ KOLAYLAŞTIRILACAK

 

Erdoğan, Eylem Planının dördüncü amacının, 'İfade, örgütlenme ve din özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi' olduğunu dile getirerek, "Basın, yayın ve internet yoluyla işlenen suçlarda, muhakeme şartı olan süreleri, ifade özgürlüğünü güçlendirmek amacıyla yeniden ele alıyoruz. İfade ve basın özgürlüğüne ilişkin standartları yükseltmek için gazetecilerin mesleki faaliyetlerinin kolaylaştırılmasına yönelik tedbirler geliştiriyoruz. Hangi dine mensup olursa olsun, kamu ve özel sektör çalışanları ile öğrencilerin, kendi dini bayramlarında izinli sayılmalarını sağlıyoruz" dedi.

 

KATALOG SUÇLARDA 'SOMUT DELİLE DAYANMA ŞARTI' GETİRİLİYOR

 

Erdoğan, İnsan Hakları Eylem Planı'nın beşinci amacının 'kişi özgürlüğü ve güvenliğinin güçlendirilmesi' olduğunu, bu temel hak çerçevesinde pek çok yeniliği hayata geçirdiklerini söyledi. Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Tutuklamanın bir koruma tedbiri olduğu, istisnai olarak başvurulması gerektiği yönünde mevzuatta önemli değişiklikler yaptık. Tutuklamanın süresi, kapsamı, gerekçesi konusunda Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan değişikler, bu alanda önemli bir iyileşme sağlamıştır. İktidara geldiğimiz 2002 yılında, cezaevlerinde bulunanların yüzde 41'i tutuklu iken, bugün bu oran yüzde 17'ye gerilemiştir. Ceza Muhakemesinin temel ilkelerine uygun şekilde, bu anlayışı daha da güçlendiriyoruz. Bunun için, 'tutuklamada ölçülülük ve orantılılık' ilkeleri doğrultusunda, katalog suçların kapsamını daraltıyoruz. Katalog suçlarda 'somut delile dayanma şartı' getirerek, tutuklamanın istisnai bir koruma tedbiri olduğuna ilişkin ilkeyi tahkim ediyoruz.”

 

İFADE ALMA İŞLEMLERİ ARTIK 7 GÜN 24 SAAT YAPILABİLECEK

 

“Sulh ceza hakimliklerinin tutuklama ve diğer koruma tedbirlerine ilişkin kararlarına karşı dikey itiraz usulü getiriyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adli kontrol tedbirlerini de, tutuklamada olduğu gibi üst süreye bağlıyoruz. Müdafi ile görüşme hakkını kısıtlayan kanun hükümlerini, özgürlükler lehine bir yorumla gözden geçiriyoruz. 'Konutu terk etmeme' adli kontrol tedbirinde geçen sürenin, sonuç cezanın infazından mahsubuna yönelik değişiklik yapıyoruz. Konuya sadece mevzuat yönüyle bakmıyor, uygulamadan kaynaklanan aksaklıkları da gündemimize alıyoruz. Vatandaşımızın, sırf ifade almaya yönelik yakalama kararları yüzünden özgürlüğünden mahrum kalmasını istemiyoruz. Eylem Planı'yla, sadece ifade vermek için mesai saati dışında yakalayıp gözaltına alma, otelde gecenin bir yarısı bulup gözaltına alma gibi uygulamalara son veriyoruz. İfade alma işlemleri artık 7 gün 24 saat yapılabilecek” ifadelerini kullandı.

 

DİJİTAL OLARAK KAYIT ALTINA ALINMASI ZORUNLULUĞU GELİYOR

 

Eylem Planı'nın 6'ncı amacının 'kişinin maddi ve manevi bütünlüğü ile özel hayatının güvence altına alınması' olduğunu kaydeden Erdoğan, "İnsan onur ve haysiyetini korumak, devletin en önemli varlık sebebidir. Bunun için, 'işkence ve kötü muameleye sıfır tolerans' anlayışını istisnasız bir şekilde hayata geçirdik. Geçmişte hep tartışılan sistematik işkence ya da kötü muamele iddiaları, artık geride kalmıştır. İşkenceyi, en ağır yaptırımlarla soruşturan Türkiye, bu konuda zaman aşımını kaldıran dünyadaki ender ülkelerden biridir. Bu alandaki kazanımlarımızı korumak için, kolluk görevlileri ile çarşı ve mahalle bekçilerine zor ve silah kullanımı ile kötü muamele teşkil edebilecek hususlar hakkında düzenli olarak eğitim veriyoruz. İşkence iddialarıyla ilgili disiplin soruşturmalarında da zaman aşımını kaldırıyoruz. Hastanelerde adli muayeneye özgü birimleri ve fiziki mekanları yaygınlaştırıyoruz. Görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle bir hak ihlaline sebebiyet veren kamu görevlileri hakkında rücu ve disiplin işlemlerinin etkinliğini artırıyoruz. Soruşturmaların etkili bir şekilde yürütülmesini temin etmek amacıyla, iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısına, yargılama sonucunun bildirilmesini sağlıyoruz. Yine bu kapsamda, olay yeri inceleme, adli arama ve fiziki el koyma işlemlerinin dijital olarak kayıt altına alınması zorunluluğunu getiriyoruz” dedi.

 

“'PİLOT DAVA' USULÜ GETİRİYORUZ”

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eylem Planı'nın 7'nci amacının 'Mülkiyet hakkının daha etkin korunması' olduğunu belirterek, “Bu anlayışla, acele kamulaştırmaya ilişkin hükümleri de içerecek şekilde, kamulaştırmayla ilgili tüm mevzuatı yeniden ele alıyoruz. Kamulaştırmasız el atmaya karşı valilikler nezdinde idari bir başvuru yolu getiriyor, bu hususta kusuru bulunan kamu görevlilerine de idari yaptırım yolunu açıyoruz. Aynı şekilde, kamulaştırmasız el atma eylemlerinden kaynaklı davaların öncelikle görülmesini sağlıyoruz. İcra takibi ve yargılama süreçlerinden kaynaklı mağduriyetlerin önüne geçmek için, İcra ve İflas Kanunu ile ilgili yönetmeliği, mülkiyet hakkının en geniş şekilde korunmasını sağlayacak şekilde yeniden düzenliyoruz. Kamu idarelerinin taraf olduğu aynı nitelikteki uyuşmazlıklarda 'pilot dava' usulü getiriyoruz. Pilot davada verilecek kararın aynı konudaki uyuşmazlıklar bakımından bağlayıcı olmasını temin ederek, gereksiz vakit kayıplarının ve kaynak israflarının önüne geçiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

TÜZEL KİŞİ VESAYET SİSTEMİNİ HAYATA GEÇİRİLİYOR

 

İnsan Hakları Eylem Planı'nın 8'inci amacının, 'toplumsal refahın güçlendirilmesi ve kırılgan kesimlerin korunması' olduğunu bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çocukların fiziki ve ruhi gelişimlerinin desteklenmesi için onların dijital riskler, siber zorbalık ve internet bağımlılığından korunmasına yönelik çalışmaları en üst seviyeye çıkarıyoruz. Uluslararası koruma ve geçici koruma kapsamındaki kimsesiz çocukların bakım ve gözetiminin daha etkin sağlanabilmesi için tüzel kişi vesayet sistemini hayata geçiriyoruz. Çocuk adaleti uygulamalarını da güncelliyoruz. Çocuk mahkemelerindeki duruşma salonlarını, çocuk dostu olacak şekilde tasarlıyor, duruşmalara hakim, savcı ve avukatların cübbe giymeksizin katılımına imkan sağlıyoruz. Aile mahremiyeti ve çocuğun üstün yararının daha iyi korunabilmesi amacıyla aile ve çocuk mahkemelerinin müstakil bir kampüs içinde bulunacağı yeni bir adliye mimarisi modeli geliştiriyoruz” dedi. “Denetimli serbestlik müdürlüklerinde çocuk büroları kuruyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suça sürüklenen çocukların adli süreçlerinin her aşamasını, bu bürolar vasıtasıyla takip ediyoruz. Suça sürüklenen çocukların adli süreçlerinin her aşamasını, bu bürolar vasıtasıyla takip ediyoruz" dedi.

 

HUKUK FAKÜLTELERİ 5 YIL OLACAK

 

Erdoğan, Eylem Planı'nın 9'uncu ve son amaç başlığının, 'İnsan hakları konusunda üst düzey idari ve toplumsal farkındalık' olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "İnsan haklarına duyarlı çalışmalarıyla, emsallerine göre öne çıkan kamu görevlilerini ödüllendiriyoruz. Hakim, savcı ve avukatlara yönelik eğitim faaliyetlerinde, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarını da içerecek şekilde, insan hakları konusunu merkeze alıyoruz. Hakim ve savcılar ile kamu görevlileri için sosyal medya etik ilkelerini, tarafsızlık anlayışını esas alarak belirliyoruz. İnsan hakları farkındalığını idarenin kapalı devre bir faaliyeti olarak görmüyor, bu işi vatandaşlarımızla etkileşim içerisinde yapıyoruz. Bu anlayışla, her yıl ‘Türkiye İnsan Hakları Raporu’ hazırlanmasını ve kamuoyu ile paylaşılmasını sağlıyoruz. Yargı Reformu Stratejimiz kapsamında hukuk fakültelerine giriş için gereken başarısı sırasını 190 binden önce 125 bine, sonra 100 bine çekmiştik. Yine aynı kapsamda hukuk fakültelerinde öğrenim süresini beş yıla çıkarıyoruz."