Enez’de milli park ilan edilen Gala ve Dalyan göllerine sonbaharın gelişiyle birlikte kuzey ülkelerden flamingolar akın etmeye başladı. Uzun bacakları ve renkli kanatlarıyla dikkat çeken göçmen kuşlar, özelikle fotoğraf tutkunlarının ilgi odağı oluyor.
“FLAMİNGOLAR EKO SİSTEMDE TUZLU VE SODALI SULARI SEVERLER”
Trakya Üniversitesi Biyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Kaya, "Meriç deltasının bir bölümü olan Dalyan Gölü'ne flamingolar her yıl gelir. Bir kısmı yıl boyu, bir kısmı göç zamanı gelir. Kışın gelenler yazın kuzeye doğru giderler. Kuzey Ukrayna, Romanya daha serin olduğu için yavrularını büyütürler, sonbahar gibi tekrar Dalyan Gölü'ne gelip, burada kalırlar. Bir kısmı da Anadolu'ya geçip, orada kışlarlar. Flamingolar dünyada 6 türle temsil edilir. Bir tanesi de bizim burada bulunan Phoenicopterus Roseus'tur. Sayıları kış aylarına geldiğinde 10 binlere kadar yükselir. Flamingolar eko sistemde tuzlu suları ve sodalı suları çok severler. Meriç deltasının suyu tuzlu ve yarı tuzlu olduğundan Dalyan Gölü flamingoların yaşaması için uygun bir eko sistemdir. Kuzeyden gelen flamingolarla delta gölünde flamingo sayısı 5 bine kadar yükselir. Son zamanlarda bölgenin milli park ilan edilmesi ve koruma koşullarının alınması sayılarının artmasına neden olmuştur" ifadelerini kullandı.
“ÇEVRE BİLİNCİNİN ARTMASI LAZIM”
Kaya, flamingoların renkli olmasından dolayı halk arasında 'allı turna' olarak bilindiğini de kaydederek, “Turnalar ve flamingolar farklı kuşlardır. Flamingoların bir kısmı özelikle yıl boyu Dalyan Gölü'nde kalırken bazıları da başka ülkelere göç ediyorlar. Ama büyük kısmı yumurtlama dönemi geldiğinde kuzeye göç ediyor. Flamingoların yaşam alanları sanayi ve teknolojinin artması, göllerin kuruması ve zirai ilaç atıkları nedeniyle tehlikede. Korumak kollamak ve çevre bilincinin artması lazım. Bunlar bizim doğamızın güzelleri, gelinleri. Herkesin dikkatini çeken, tüm insanlığın bir eseri. Yıllardır şairlerimize, romancılarımıza konu olmuş, insanlığın varoluş tarihinden beri insanların dikkatini çekmişler. Son zamanlarda nesilleri tehlikeye girerek sayıları azalıyor, buna dikkat etmemiz gerekir. Özellikle yaşam ortamlarının ortadan kaldırılması, sanayi ve teknolojinin artması, göllerin kurutulması ve zirai ilaçların atıkları nedeniyle yaşamları tehlikede" dedi.
Haber / Ruşa ELMA
