Berksoy'a hemşehrilik beratı verildi

Kırklareli Lüleburgaz'da Belediye Meclisi'nin yeni döneme başlaması nedeniyle tören düzenlendi. Düzenlenen törende 'Atatürk kızı' olarak bilinen Ünlü Sanatçı Semiha Berksoy'un kızı, Prof. Dr. Zeliha Berksoy'a hemşehrilik beratı verildi. 

Lüleburgaz Belediye Meclisi'nin aldığı kararla 'Lüleburgaz'ın Fahri Hemşehrilik Beratı' Belediye Başkanı Murat Gerenli tarafından Berksoy'a verildi. Gerenli, Lüleburgaz'ın tarihsel, kültürel, doğal mirasını ve fiziksel varlıklarını korumak ve geliştirmek, sürdürülebilir planlamalar yaparak ve uygulayarak, yaşamaktan mutlu olacağımız bir kenti yaratmak için gösterdikleri özverili çalışmalar ve gönüllü katılımlarından dolayı Prof. Dr. Zeliha Berksoy'a, 'Lüleburgaz'ın Fahri Hemşehrilik Beratı' verildiğini belirtti. 
SANAT BİLİMDİR VE ÇAĞDAŞ BİR YAPIDIR
Düzenlenen törende konuşan Prof. Dr. Zeliha Berksoy, en heyecan yaşadığı gecenin 27 Mart olduğunu belirterek, "Lüleburgaz Belediyesi 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü kutlamasına burada katıldım oyun oynadım. Doğum günümde oynamak inanılmazdı. Ardından dostça bir karşılama ve kutlama yaşadım. Sizi hemşeri yapalım dediler, aradan aylar geçti ve haber geldi biz de bugün burada buluştuk. Lüleburgaz gerçekten son derece düzenli, halk da son derece eğitilmiş ve güzel insanlar, güzel dostluklar var. Benim mesleğime ve sanatçılara son derece değer ve önem vermiş, akademik eğitimi memleketimize getirmiş insan Atatürk'tür. Cumhuriyet'ten sonra sanat çok yüce bir yerde ve uygar memleketlerin düzeyinde anlaşılıp o şekilde eğitim verilerek yaratılmış bir durum oldu. Cumhuriyet'te Atatürk sanat için büyük bir harekete girişiyor. Musiki Muallim Mektebi'nde hoca yetiştiriyor. Opera oynatıyor, yazdırıyor. Ankara'da Musiki Muallim Mektebi'nin elemanlarıyla bir orkestra kuruyor. Cumhurbaşkanlığı Orkestrası ve opera oynatıyor. Bugün Ankara'da resim heykel müzesi denilen binayı yaptırıyor. Bir buçuk yıl içinde opera inşa ettiriyor. Ondan sonra da Ankara'da hala hiçbir opera binası inşa edilmedi. Ankara başkent olmasına rağmen.  Şu anda kullanılan yer bir malzeme ofisi. Tüm bunlar böyleyken Atatürk durmuyor. Almanya'daki bilim adamlarını alıyor, İstanbul'a ve Ankara'ya üniversitelere yerleştiriyor. Çok önemli isimleri de Ankara Devlet Konservatuarı'na getiriyor.  Atatürk, 'sanat bilimdir ve çağdaş bir yapıdır" dedi.
"TÜRK SANATÇISI UYGARLIK SEVİYESİNE ÇIKIYOR"
Prof. Dr. Zeliha Berksoy, Atatürk'ün vefatının ardından kurumların işlevlerine devam ettiğini ve bu kurumların önemli miraslar olduğunu belirterek, "Atatürk 1938'de vefat ediyor ama bu kurumlar kapanmıyor ve devam ediyor. 1949'da ilk Devlet ve Opera Tiyatrosu açılıyor. O yıldan bu yana çok güzel oyunlar oynanıyor. Tüm bunlar büyük bir kültür ve sanat mirası. 1970'den beri bütün Türkiye'yi gezdim. Tabi ki alt yapı konusu bizi her zaman üzdü. İşin tuhaf tarafı hala aynı yoksulluklar var. Bunlar üzüntü verici ama şöyle bir şey var, yeni kuşaklar son derece enerjik ve inançlı. Tiyatroya inanıyorlar, seviyorlar heyecan duyuyorlar. İşte önemli olan da bu. İş binada değil, oyuncuda. Oyuncunun gücünde, nefesinde. Bu konuda hiçbir ümitsizliğe kapılmıyorum. Bizim çocuklarımız, bütün ülkelerin çocuklarından daha yetenekli. Bizim oyuncularımızdaki zeka kıvraklığı, yaratıcılık, çabuk anlamak, doğaçlama yeteneği ve farklı şeyler sunmak gibi enerjileri var. Bu herhalde bizim topraklarımızdaki kültür zenginliğinden geliyor. Gerçekten Atatürk'ün sayesinde, Cumhuriyet'le birlikte tüm sanat dallarında çok yetenekli atılımlar yapan bir memleketiz. Her dalda Türk sanatçısı uygarlık seviyesine çıkıyor" dedi.
Haber / Gülveren ALTUNOĞLU