EDİRNE'NİN İLÇELERİ

İPSALA İpsala yemek kültürü ve şenlikleri Yeme içme kültürü İpsala'da sosyal hayatın önemli bir göstergesidir. Trakya'nın pek çok köşesinde görebileceğiniz, Rumelili göçmenl

KÜLTÜR SANAT 21.12.2015 17:46:00 0
EDİRNE

Geleneksel ev mutfağı İpsala’da tüm diriliğini korumaktadır. Özellikle Rumeli mutfağından devşirilmiş hamur işlerinin baskın olduğunu söylemek gerekir. Özellikle Pomak göçmenlerin hamur işleri büyük zenginlik taşımaktadır.Bazı hamur işleri Trakya’nın pek çok köşesinde olduğu gibi benzer şekillerde yapılırken, bir kaç nüans ile yöreye özgüleşmiştir. Örneğin; akıtma denilen ( krep ) hamur işine pek çok yerde rastlanırken, tereyağ sürülüp bal veya şeker ile, rulo şeklinde sarılarak servis edilmesiyle yöreye özgüleşmektedir.

Bir başka akıtma uygulaması ise, “ince akıtma”dır. İpsala-Keşan-Enez civarında sıkça raslanılan bu yemeğe “kaz akıtması” da denmektedir. İnce dökülen akıtmaların üst üste dizilen katları arasına, kaz eti veya yaban ördeği etleri didiklenir. Etlerin zengin haşlama suyu akıtmaların üzerine gezdirilir. Akıtmalar havuç dilimi şeklinde kesilip sofraya getirilir. Gözleme -bazlama, gacal mantısı, balkabağından yapılan kabak böreği, ev eriştesi diğer hamur işleri arasındadır.Ev mutfaklarında kışlık hazırlıkları önemli yer tutar. Ev eriştesi, kuru yufka, tarhana, kuskus, turşular, konserveler, reçeller, pekmez vb.hala geleneksel lezzet arayışı takip edilerek hazırlanmakta ve sofrada çokça aranmaktadır.

MERİÇ NEHRİ’NDE AVLANAN BALIKLARIN TATIDA BİR BAŞKA

Fakat, İpsala gibi denizden içerilerde bir yerleşimde sizi en çok şaşırtacak olan, Meriç’in sularında avlanan balıklardan hazırlanan ürünleri ile balık mutfağı olacaktır. Meriç nehrinin sularında avlanan yayın, yılan balığı, sazan vb…gibi balıklar ilçede satışa sunulmakta ve mevsiminde tutulan deniz balıklarıyla satıldığı dönemlerde bile bir o kadar tercih edilmektedir. Bu balıklardan hazırlanan balık çorbaları, uygun balıklar tercih edilerek yapılan fleto tava, şiş ve pilakisinin yapılışına rastlıyoruz. Örneğin; fleto yılan balığı, yılan balığı ve yayın şiş, sazan balığı pilakisi, tavada yayın balığı kendine has nüanslar gözetilerek hazırlanmakta ve yöre mutfağına Trakya’da pek de raslanmayan bir kimlik katmaktadır.

SEBZE VE ET YEMEKLERİDE ÜNLÜDÜR

Sebze ve et yemekleri ev sofralarında geniş yer tutar. Bazen her ikisinin bir arada kullanıldığı yemeklerde bolca bulıunmaktadır. Son yıllarda seracılık faaliyetleri ile de adından söz ettiren İpsala’nın ilçe pazarında köylerde üretilen en taze ve organik sebzeleri bulabiliyorsunuz.

Türkiye’de çeltik üretiminin en büyük diliminin üretildiği Meriç havzasının, en kaliteli üretim kesimi İpsala topraklarındadır. Dolayısıyla pirinç beslenmede önemli bir yer tutar. Pilavlarda olduğu kadar, sütlaç, zerde gibi geleneksel tatlılarda da kullanılmaktadır. Fakat pirincin zengin iç harcı ve buhurlu lezzetiyle yöre mutfağının baş yemeklerinden biri olan ciğer sarmasında zirve yaptığını söylemek gerek. Eski dönemlerde hıdırellez zamanlarında kuzulayan hayvanların taze gömlek yağlarından yapılan ve hayvanların bereketinin artışını müjdelemek için yapılan ciğer sarmayı mutlaka denemelisiniz.Yöre mutfağının zengin geleneksel örneklerini ilçenin küçük esnaf lokantalarında bulabilmeniz mümkündür. Özellikle, Rumeli kimlikli sakatat çorbalarının hatırına 24 saat hizmet veren esnaf lokantaları çok revaçtadır. Bu lokantalarda bulabileceğiniz çorbalar bazen ana yemeklerinden bile fazla rağbet görmektedir.

 

  BOCUK GECESİ

 Yörenin kendine has özellikler taşıyan, mevsimsel döngüye dair bir kutlamadır. Kış mevsiminin en sert günlerinden kabul edilen eski Kasım günlerinin 60’ına rastgelen, hicri takvimin 62. gecesi kutlanmaktadır. İpsala-Keşan-Enez gibi civar yerleşimlerde bugün dahi yaşatılmaya çalışılan bu özel gelenek ilgi görmektedir. 

HIDIRELLEZ & DALLIK ŞENLİKLERİ

 Trakya’nın pek çok yerinde rastladığımız, Hızır İlyas inancından beslenen bahar kutlamalarının en önemlileri Hıdrellez ve Dallık Şenlikleri’dir. Hıdrellez Trakya’nın her yerinde olduğu gibi  her yıl Mayıs ayının 6’sında kutlanır. Dallık şenlikleri ise Hıdrellez’den sonra takip eden zamanlardan Mayıs ayının sonuna değin bir zaman diliminde, her yörenin kendisinin belirlediği tarihlerde ve o yöre ismiyle anılarak yapılır. 

KURT GÜNLERİ & KIRKLAR GÜNÜ

 Mevsimsel döngü üzerine kutlanan ve kırsal yaşamdan beslenen kültür değerleri arasındaki özel günlerdir.Kurt Günleri hicri takvimin 98. günü, sürü sahibi olan kişilerin sürülerine kurt dadanmasın diye ritüellerle günümüze taşınmış bir gelenektir. Ev işleri terk edilir, bu günde hanımlar el işi yapmazlar. Kurtların sürülere saldırmaması için ağızlarının bağlanması dileğiyle koyun kırpma makasları kırmızı iplerle bağlanır.

Kırklar Günü ise hicri 140. güne rastgelen gündür. Bahar uyanmaya başlamış ve tarla tapa işleri artmıştır. Tarlada çalışan insanların yılan sokması, kırkayak, böcek ısırmalarına karşı korunmaları dileğiyle kutlanır. Hıdrellez ateşinden atlama ritüelinde olduğu gibi insanlar ateş üzerinden atlarlar. Ateşin harı ve dumanı ile bu kötülüklerin def edildiği benimsenmiş bir inanıştır.

Hazırlayan/Seyit SÜREN