Çamlıca Boncuk Gecesi

Keşan'ın Çamlıca beldesinde her yıl düzenlenen "Bocuk Gecesi" bölgede büyük ilgi gören etkinliklerden biridir. Çamlıca belediyesi tarafından düzenlenen kurumsal bir organizasyon olan "B

GÜNDEM 2.11.2015 12:42:00 0
 Çamlıca Boncuk Gecesi

Trakya’da ve Rumeli’deki Türk toplulukları, geçtiğimiz yüzyıllara değin başta Rumlar ve Bulgarlar olmak üzere, diğer Balkan topluluklarıyla bir arada yaşamışlar. Onların Hıristiyanlık kökenli kutlamalarına ve ritüellerine tanıklık etmişlerdir. Bunlara karşılık onlardan ayrışmak için kendi kültür öğeleriyle beslenen benzer kutlamalar vücuda getirmişlerdir.

Bu Hıristiyan toplulukların kutladıkları Bijic, Paskalya, Noel gibi kış döngüsüne dair kutlamalar, “Bocuk Gecesi”nin kaynağı olarak gösterilse de durum böyle değildir. Bocuk Gecesi kendi membağından beselenen, kendi ritüelleriyle vücut bulan bir Balkan Türk kültürü ürünüdür. Yugoslav halk bilimci Tihomir CORCEVİC "Nas Norodni Zivot" adlı eserinde bu geleneğin Balkanlar'da yaşayan Türk topluluklarınca kutlanan bir kış geleneği olduğu tesbitine yer verir. Kaldı ki, birbiriyle yüzlerce yıldır etkileşim içindeki toplulukların birbirini az da olsa etkilemesi kaçınılmaz bir durumdur.

İNANIŞA GÖRE BONCUK GECESİ KIŞIN EN SOĞUK GECESİ

Hicri takvimde kış dönemini yansıtan dönem “Kasım Günleri” olarak bilinir. Bocuk Gecesi ise inanışa göre kışın en soğuk gecesidir. Bu gece hicri takvimin 61’ini 62’sine bağlayan gece olarak karşımıza çıkar. Miladi takvime göreyse Bocuk Gecesi Ocak ayının 8’i, bazı yerlerde ise Ocak ayının tam ortasında kutlanırdı.Prof.Dr. Erman Artun Tekirdağ’ın köylerinde yaptığı saha çalışmalarında, Bocuk Gecesi’nin Mahramlı ve Osmanlı köyleri ile Çorlu’nun köylerinde Kasım Günleri’nin 62. gecesi, Buzağıcı köyünde kışın 60’ında, Ortacaköy’de 72. gecesinde yapıldığını tesbit etmiştir. Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Çamlıca beldesinde de Ocak ayının 8’inde yapıldığını göz önüne aldığımızda, hepsinde ortak payda Ocak ayı içerisinde bu gecenin olduğudur."Bocuk" kelimesinin ne anlam ifade ettiği kesin olarak bilinmese de bir korkutucu öğe olarak karşımıza çıkmaktadır. Tekirdağ’da geçmiş dönemlerde aşırı şişman hantal kişileri tabir için “Bocuk domuzu gibi” ,tabiri kullanıldığını, yine Prof.Dr. Erman Artun’un tesbitlerinden öğreniyoruz."Bocuk" diye ortaya sunulan korku öğesi, Tekirdağ’da “Bocuk anası”, Bocuk karısı”, “Bocuk dede” gibi türetilmiş başka tabirlerle karşımıza çıkar. Ritüellere dair rivayetlerde kötülüğü, hanelerden bereketi çalan kişiyi simgeleyen Bocuk denen bir varlığın, kışın en soğuk gününde korkutucu kıyafetler giyerek insan kılığında köylerin sokaklarında dolaştığı dile getirilmektedir.

BONCUK GECESİNDE BEKLENTİ BOLLUK VE BEREKET

Bocuk Gecesi'nin dayandığı en temel öğe bolluk bereket beklentisi, bilinmeyen kötülüklerden korunma güdüsüdür. Kışın en soğuk gecesi olan bu gecede sular donarsa, kışı takip eden baharla birlikte hanede bolluk bereket olacağı, sağlık sıhhat bulunacağı, hayvanların ve tarladaki ürünlerin daha bol ürün vereceği inancı yaygındır.Tekirdağ’daki saha çalışmalarında, Ortacaköy ve Çorlu’dan nakledilen ritüellere göre; ahırdaki hayvanlar kürek, saban gibi aletlerin üzerinden atlatılır ya da ahırın giriş kapısının üzerine konulan Mushaf’ın altından hayvanlar geçirilirdi. Böylece bolluk bereketinin artacağına, hayvanlarının sakinliğini koruyacağına inanılırdı.

BONCUK GECESİNDE BONCUĞA YAKALANMAMAK İÇİN SOKAĞA ÇIKILMAZ

Bocuk gecesinde, Bocuk’a yakalanmamak için sokağa çıkılmaması, kışın tüm yıkıcılığından sığınılan sıcak bir hane içerisinde konu komşu, çoluk çocuk toplanılarak bir şeyler yenilmesi esastır. Bu yeme içme ve bir arada olma durumu; bolluk bereketi, bu bolluğu paylaşmayı, kış ile simgelenen zorluklardan, Bocuk ile simgelenen tabiata dair bilinmeyen korkulardan dayanışmayla çıkmayı yansıtır.

BONCUK GECESİNDE KABAK TATLISI YENİR

Bocuk gecesinde mutlaka yenilmesi gereken bir şey varsa o da kabak tatlısıdır. Her evde peçka sobalarda ( kuzine ) kabak tatlısı pişer. Bazı yerlerde şerbetli kabak tatlısı olurken, bazı yerlerde üzerine bir tutam şeker gezdirilmiş olan dilimlenmiş kabaklar peçka içerisinde pişirilir. Bu tatlının mutlaka herkesçe tadılması şarttır. Kabak tatlısı yiyenlere Bocuk’un zarar veremeyeceği inancı körüklenerek çocuklar korkutulur. “Tatlını ye! Yemezsen Bocuk gelir, sırtımıza biner, hepimizi yer.”Bocuk gecesinde seyirlik oyunlar düzenlenir, maniler türküler okunur, bilmeceler sorulur, kabak tatlısı gibi diğer ikramlar paylaşılırdı. İnce akıtma da tıpkı kabak tatlısı gibi Bocuk Gecesi pişirilmesi gereken bir diğer ikramdır. Ayva, kış armudu, mısır, nohut, çekirdek, peksimet, kar helvası, un helvası, börek, pekmez vb…köy kilerlerinde bulunabilecek ne varsa ikram edilir, yenilirdi. Misafirliğe gelenler vakit geç olmuşsa evlerine salınmaz; “Yolda karşınıza Bocuk çıkar.” denilerek sabaha kadar ağırlanırlardı.

Üzerlerine beyazlar içinde korkutucu kıyafetler giyinmiş, yüzlerine nişasta sürmüş bazı kişiler, gecenin yarısından itibaren pencereler önünde Bocuk’u bekleyenleri korkuturdu. Sokak aralarından def ya da teneke çalarak gürültü yapar, ellerinde balkabağından oydukları fenerleri gezdirirlerdi.

Boncuk Gecesi Çamlıca’da her sene yaşatılıyor

Korkunun perçinlediği safsata ile harmanlanmış Bocuk Gecesi adetinden günümüze ne yazık ki rivayetler ulaşabilmiştir. Bir tek istisna ki, Keşan’ın Çamlıca beldesinde bu gelenek belediyenin organizasyonu ile son yıllarda  geleneksel bir şenliğe dönüştürülmüştür.

Çamlıca Keşan’a bağlı bir belde merkezi. Keşan Gelibolu yolunun 8. kilometresinden sağa ayrılan yol tabelası, önce sizi Bahçeköy’e, ardından Çamlıca beldesine ulaştırır. Çamlıca, Keşan’ın denizle ve doğayla öpüştüğü Gökçetepe yolu üzerinde oluşuyla da ziyaretçilerin çokça uğradığı bir beldedir. Beldenin günümüze değin korunmuş mimari ve kültür dokusu görülmeye değerdir. Bir etnoğrafya müzesini andıran köy evi ise Çamlıca'nın derin köklerine ayna tutmaktadır. Mutlaka görmelisiniz...

 

Çamlıca’nın mimari estetiği yüksek eski bir Rum okulundan bozma “Köy Evi” önünde toplanan belde sakinleri, zamana uydurdukları geleneklerini hala diri tutmak için büyük çaba sarfediyorlar. Batılıların “Cadılar Bayramı”nı andıran çok daha doğal manzaralarıyla; beyazlara bürünmüş korkutucu kostümleri, beyaza boyalı yüzleriyle Çamlıcalılar meydandan itibaren belde sokakları boyunca fener alayı eşliğinde, şarkılar türkülerle, maniler bilmecelerle yürüyerek “Bocuk Gecesi”ni kutlamaktadır.

İster safsata ister kocakarı masalı deyin, sizi siz olun Bocuk Gecesi’nde bir lokmacık da olsa kabak tatlısı mutlaka yeyin. “Yoksa Bocuk gelir, sırtınıza biner ve hepinizi yer."Bu da gecenin olmazsa olmaz bir kuralı olarak ortaya çıkmaktadır.

Hazırlayan/Seyit SÜREN