Gözden kaçırmayın

‘Tomris’, Çerkezköylü sanatseverlerle buluştu‘Tomris’, Çerkezköylü sanatseverlerle buluştu

Belediye sınırının yeniden çizilmesiyle ilgili belgede şu ifade geçer. “Kırklareli İli Babaeski İlçesine bağlı Demirkapı Köyü, Kırklareli İli Babaeski İlçesine bağlı Karahalil Belediye Meclisinin 03.01.2006 tarihli ve 4 sayılı kararı ile Karahalil Belediyesine katılmıştır. Aynı şekilde “ Kırklareli İli Babaeski İlçesine bağlı Hazinedar Köyü, Kırklareli İli Babaeski İlçesine bağlı Karahalil Belediye Meclisinin 04.03.2008 tarihli ve 4 sayılı kararı ile Karahalil Belediyesine katılmıştır”. Bu iki köyün de Karahalil’e katılmasıyla belde sınırları genişlemiş, nüfusu artmıştır. 2014 yılı nüfus sayımına göre Karahalil Beldesi’nin nüfusu 2425’dir. Mahalle sayısı 6’dır.
 
1. Halilpaşa Mahallesi
 
2. Fevziçakmak Mahallesi
 
3. Kemalpaşa Mahallesi
 
4. Birlik Mahallesi
 
5. Demirkapı Mahallesi
 
6. Hazinedar Mahallesi
 
 COĞRAFİ ÖZELLİKLER
 
Karahalil bağlı bulunduğu il Kırklareli’ne 23 km, bağlı bulunduğu ilçe Babaeski’ye ise 22 km uzaklığında bir yerleşim birimidir. Beldenin doğusunda Yenimahalle ve Karacaoğlan köyleri, güneydoğusunda Demirkapı, batısında İnece deresi, güneybatısında Hazinedar ve kuzeyinde Dokuzhöyük köyü bulunmaktadır. Karahalil küçük bir tepenin eteğinde kurulmuştur, etrafına göre kuytuda kalmaktadır.
 
Belediye kaynaklarında yazım tarihi belli olmayan bir belgede Karahalil’in iklimi ve bitki örtüsü hakkında şu bilgiler mevcuttur: “Kasabamızın yüksekliği ilçemiz Babaeski’nin yüksekliğinden biraz fazladır. İklimimize etki eden doğal etmen yoktur. Kışları soğuk, yazları sıcak ve kurak geçmektedir. Kışın ısı asgari (-15°) yazın ise (+35°) e varır.
 
Kasabamızın bitki örtüsü step ve bozkırdır. Sulanabilen yerlerde kavak ve söğüt ağaçları ekilidir. Kasabamızın dikkati çeken endüstri bitkileri arasında ayçiçeği, buğday, şekerpancarı gelir. Pancar Alpullu Şeker Fabrikası’na, ayçiçekleri ilçemizdeki nebati yağ fabrikalarına götürülmektedir. Pancardan şeker, küspe ve melas, ayçiçeğinden yağ, küspe, çekirdek kabuğu ve sap elde edilir. Sapları ve kabukları yakacak olarak kullanılır.”
 
 
  GEÇİM KAYNAKLARI TARIM VE HAYVANCILIKTIR
 
Karahail Belde halkının geçim kaynağı ağırlığı tarım ve hayvancılıktır. İkisi de modern şartlarda yapılmaktadır.Tarımda makineleşme ileri düzeydedir. Hemen her hanede traktör ve tarım makineleri bulunmaktadır. Hayvancılık kışın ahırlarda, yazın ise açık besi şeklinde kırlarda yapılmaktadır. Yine hayvancılıkta da modern sağım ve sulama teknikleri kullanılmaktadır. Beldede Süt,peynir imalatıda önemli yer tutmaktadır.
 
Karahalil’de genellikle ayçiçeği, buğday, arpa, mısır, yonca gibi de hayvan besiciliğinde kullanılmaya elverişli tarım ürünleri yetiştirilir. Önceden beldenin geçim kaynaklarından olan şeker pancarı üretimi devlet eliyle büyük oranda kısıtlanmış ve durma noktasına getirilmiştir.Ancak azda olsa pancar ekimi yapılmaktadır.sebzecilik azda olsa yapılatma olup,kavun karpuz ekimi de her yıl belli noktalarda yapılmaktadır.
 
BÖLGENİN DİL ÖZELLİKLERİ
 
Balkanların çeşitli coğrafyalarından gelerek Karahalil halkını oluşturan insanlar ortak bir ağız da oluşturmuşlardır. Gacal Ağzı, Dağlı Ağzı gibi ağızları kesin çizgilerle ayırmak artık pek mümkün değildir. Birkaç kelime farklılıklarının dışında konuşmalarda değişiklik yoktur. (Örneğin; Yörük teyzeye tete, Dağlı ise tiyze der. Yörük dede der, Dağlı ağababa der.)
 
Önceden ayrımı yapılabilen bu Rumeli ağızları artık tek bir ağza dönüşmüştür. O ağız da kitle iletişim araçlarının artması, okuma yazma oranının yükselmesi, büyük şehirlere göç vb. sebeplerle yok olmaya yüz tutmuştur.
 
Diğer Rumeli ağızlarında olduğu gibi Karahalil Ağzı’nda da h harfinin kullanım yeri sıkıntılıdır. H harfi genelde düşer, fakat olmaması gereken bir yerde de ortaya çıktığı görülebilir. Bu durumu özetleyen bütün Trakya’da bilinen bir söz vardır. “Ayrabolu’ya gittim, hayran içtim, ayran kaldım.”
 
Ayrıca Karahalil Ağzı’nda şimdiki zaman çekiminde -yı, -yi, -yu, -yü ekleri tercih edilir. Bu anlamda Kırklareli’nin köylerinden biraz farklıdır. Yine de Karahalil ağzı Rumeli Ağzı’nın en güzel örneklerinden biridir. Trakya’nın diğer bölgelerinde yaşayan insanlar gibi buranında sıcak,sevecen misafirperverdir.
 
SOSYAL YAŞAMDA HAREKETLİ
 
Karahalil beldesinde kırklareli’nin diğer yerleşim birimleri gibi sosyal yaşamı da hareketli bir yerleşim yeri olarak göze çarpmaktadır.beldede özellikle yaz aylarında halkın aileye oturacağı parkın bulunması yaz aylarında beldeye canlılık kazandırmaktadır.Bu güne kadar görev yapan  belediye başkanları beldenin daha da ilerlemesi için canla başla çalıştıkları görülmektedir.Beldede eğitim düzeyi de yüksektir.belde halkı gelenek ve göreneklerine de bağlı olup ayni zamanda modern insanlardır.Haftanın belirli günü beldede halk pazarı da kurulmaktadır.Karahalil’in zengin bir mutfağa da sahip bir beldedir.
 
TRAKYA’DA KIRANKIRANA GÜREŞLERİN YAPILDIĞI BİR YEDE KARAHALİL BELDESİDİR
 
Babaeski’nin Karahalil beldesi Trakya’daki il,ilçe ve beldeler gibi güreşleriyle de ünlüdür ve burada güreşler eski yıllara dayanmaktadır.Her yıl düzenli olarak yapılan yağlı Karahalil Pehlivan Güreşlerine yurdun bir çok yerinden güreş ağaları ve güreşçiler gelmektedir.Belde haklıda güreşlere yoğun bir ilgi göstermektedir.Burada güreşçiler Kırkpınar öncesi hem kozlarını paylaşmakta hem de Kırkpınar’a iyi bir hazırlık yapmaktadırlar.heyecanlı geçen güreşler süresince Karahalil Güreş Ağası ve Karahalil Belediyesi tarafından güreş severlere çeşitli ikramlar yapılmaktadır.
 
SİNANLI BELDESİ
 
Sinanlı, Kırklareli ilinin Babaeski ilçesine bağlı bir beldedir. Sinanlı, civardaki en eski Türk ve müslüman köylerdendi. Kuruluşu da çok eski yıllara dayanmaktadır. Sinanlı'yı, Alpullu istikametine bağlayan o dönemin önemli geçitlerinden Ergene nehri üzerinde üç adet köprü mevcuttur. Orduların Avrupa seferlerine giderken kullandıkları ve her zaman taşma ihtimali olan bir bölgeydi. Halen her kış mevsiminde Ergen Nehri taşmaktadır. Bu köprüler Mimar Sinan tarafından yapıldığından buraya Sinanlı denmiştir. Köprüler restore edildiği için biri hariç diğerleri orijinalliğini kaybetmiştir. I. Balkan Savaşı sonrasında Midye-Enez hattının çekilmesiyle Sinanlı sınır olmuş, bir tarafı Rumlar'da kalmıştır. Sinanlı'da eskiden Rumlar ve Museviler yaşamış ancak Cumhuriyet'ten sonra gitmişlerdir.
 
SİNANLI’DA 1998 YILINDA BELEDİYE KURULDU
 
 Sinanlı'ya, mübadeleler sonrası çok sayıda "Muhacir" yerleşmiştir. Belde halkı geçimini tarım ve hayvancılıktan kazanır.Başlıca ekimi yapılan ürünler; buğday ve ayçiçeğidir.Sinanlı, 2014 yılı nüfusu 1.595’dır. 2 mahallesi vardır. Sinanlı Belediyesi 1998 yılında kurulmuş olup belediyenin Belediye Başkanı dışında 5 çalışanı bulunmaktadır. Sinanlı beldesi bölgedeki diğer il,ilçe ve beldelere gibi bereketli topraklara sahiptir. Geçim kaynağı tarıma ve hayvancılığa dayalıdır. Beldede,ayçiçeği,buğday, pancar,mısır,karpuz,soğan en çok ekilen tarım ürünleridir.beldede büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği de ileri düğzeydedir.tarım son teknoloji ile makinelerle yapılmaktadır.Ayrıca Belde Sinanlı Yağlı pehlivan Güreşleriylede ünlüdür.Her yıl Sinanlıya da yurdun dört bir yanında güreş tutmak için güreşçiler gelerek güreşmekte ve Kırkpınar güreşlerinin provalarını yapmaktadır.beldede meyve sebzecilikte önemli yer tutar.Bu beldede bölgenin modern beldelerinden biridir.
 
               BABAESKİ’NİN EN ÜNLÜ PEHLİVANLARI
 
 İBRAHİM ERDi :1910 yılında Ertuğrul köyünde doğmuştur. 1936'da güreşe başladı ve 1943 yılında Tekirdağlı Hüseyin'i yenerek, 1943 yılında Manisalı Halil'in güreşi bırakmasıyla iki kez Kırkpınar Başpehlivan oldu.
 
MUSTAFA YENİCİ: Bulgaristan Razgrat İli merkez Karaağaç köyünde doğmuştur.Daha Sonra ailesiyle Babaeskiye göç ederek Küleli köyüne yerleşmiştir. 1948 yılında Kırkpınar Başpehlivanı oldu ve  25.12.1983 tarihinde 74 yaşında Kuleli'de ölmüştür. Mezarı oradadır. Çocukları da güreş tutmaktadır.
 
 NAZMİ UZUN:1938'de Babaeski’nin Minnetler köyünde dünyaya gelmiştir. 1959 yılında güreşe başlamış olup yurdun her yanında güreşmiştir. Bir süre Alpulu Şeker Fabrikası Güreş takımı güreşçisi olarak hizmet veren Nazmi Uzun 1963' yılından sonra yağlı güreşe ağırlık vermiş ve 1969'da Kırkpınar Başpehlivanı olmuştur.