Doğa katliamına hayır dediler

'Doğa Katliamına Hayır' eyleminde Suriye'de yaşanan olaylar hakkında konuşan Pir Sultan Abdal Derneği Başkanı Daimi Kaya, "Irak'ta, IŞİD'te, El Nusra'da 21.yüzyılın y

GÜNDEM 23.06.2014 20:16:00 0
Doğa katliamına hayır dediler

Doğa katliamlarına dur demek için Çerkezköy Emek Bileşenleri Platformu tarafından Çerkezköy Belediye Meydanı’nda önceki gün saat 19.30’da “Doğa katliamına hayır” eylemi yapıldı.

SABRIMIZ KALMADI

Pir Sultan Abdal Derneği üyeleri son zamanlarda Suriye’de yaşanan olaylara tepki olarak Belediye Meydanında basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını yapan Çerkezköy Pir Sultan Abdal Derneği Başkanı Avukat Daimi Kaya, “Irak’ta, IŞİD’te, El Nusra’da 21.yüzyılın yamyamlığı yaşanıyor ve bu durum hepimizi kaygılandırıyor. İŞİD denilen terör örgütünün azılı katilleri Musul’u ve bir çok bölgeyi ele geçirmek için farklı inançta olan grupları Şiileri, Kürtleri, Alevileri ve Türkmenleri acımasızca katletmekte ve kesmektedirler. Alevilerin bu katliama sabrı kalmamıştır” diye konuştu.

ADALET AYAKLAR ALTINA ALINMIŞTIR

Aleviler olarak çok zulüm gördüklerini sözlerine ekleyen Kaya, “Yıllarca bu ülkede şeriata karşı geldik. Şeriat toplumun bir arada yaşamasına fırsat vermediğini her geçen gün daha net görüyoruz. Sivas’ta canlarımızın yakıldığını, Maraş’ta, Çorum’da, Irak’ta Suriye’dekini aratmayacak katliamlar yaşadık. Aleviler şeriatçıların naraları ile katledildiler. Gerek Ortadoğu’da, gerek Türkiye’de adaletsizliğin egemen olduğunu görüyoruz. Adalet adeta ayaklar altına alınmış durumdadır” dedi. Kaya, “Vicdansızlık her yerde kendini gösteriyor. Alevi çocuklarına zorla din derslerinin dayatılması, cem evlerinin ibadethane olarak görülmemesi, alevilerden de vergi alındığı 120 bin personeli ile Sünni mezhebine göre hizmet veren Diyanet İşleri Başkanlığının var olması, kamu kuruluşlarına alevi alınmaması adaletsizliği hukuksuzluğu göstermiyor mu sormak istiyoruz” diye konuştu.

 YURTTAŞ TEMELİNDE BİRLİKTE YAŞAMAK İSTİYORUZ 

Daimi Kaya konuşmasının sonunda ise, “Vicdanı olan insanlara çağrımız olsun. Adaletsizliğe sizlerde tepki gösterin artık sorunu mezhepler üzerinde tanımlamak yerine adalet, hukuk ve vicdan üzerinden tanımlama zamanı gelmiştir. Bizler herkesin inancını özgür yaşadığı kültürünü geliştirdiği eşit, özgür yurttaş temelinde bir arada yaşamak istiyoruz. Kendi inancını dayatmaya yönelik bir davranış olduğu gibi, Suriye’de toplumsal olarak sorunlar oluşturur” ifadelerini kullandı.

 

 

DOĞAYI KATLETİYOR

Programda daha sonra Ergene İnisiyatifi Temsilcisi Seyit Soydan bir kounşma yaptı. Soydan, “Ergene Türkiye’de Marmara Bölgesinin Karadeniz kıyılarındaki Yıldız Dağları’ndan doğmuştur. Ergene’nin birçok kolu vardır. Son olarak ise Meriç nehri ile birleşerek Ege denizine dökülmüştür. Ayrıca Marmara Bölgesi'nde Ergene Bölümü'ne ismini vermiştir. Nehir Çerkezköy ve Çorlu’da ki sanayi tesisleri yüzünden bütün Ergene Ovası kirlenmektedir. Birinci sınıf su sanayi atıkları ile birlikte dördüncü sınıfa dönüşmüştür. Buda boydan boya Trakya ovasında bulunan insanları ve hayvanları zehirliyor. Artık bunlara dur demek gerekiyor. Bununla birlikte insanlarımızda kanser vakaları artıyor ve doğayı da katletiyor” diye konuştu.

TRAKYA EN BAŞTA YER ALIYOR

Programda daha sonra ise Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Üyesi Nurtekin Erol konuşma gerçekleştirdi. 1983 yıllarında sanayi kuruluşlarının yavaş yavaş Çerkezköy’e geldiğini kaydeden Erol “Organize Sanayi Bölgesi ile birlikte bir çok köyde izinsiz, ruhsatsız sanayi kuruluşlarının geliştiğini görmekteyiz. Artık Velimeşe karpuzu yiyemiyoruz. Vize’de Koç tarafından ruhsat alınmadan kömür fabrikası kuruldu. Ardından ise tepkiler üzerine ruhsatsız olduğu için kapatılmıştır. Çevresel etkenler giderek halk sağlığında daha büyük önem kazanmaktadır. Çerkezköy ve Çorlu’daki sanayi tesisleri nehri kirletmeyi sürdürürken bölgede yaşayan insanlar da sağlık sorunları ile boğuşuyorlar. Ülke genelinde kanserin en sık görüldüğü bölgelerin başında ise Trakya yer alıyor” dedi.

TARIMSAL ÜRÜNLERİ DE KİRLETİYOR

Erol, “Yaklaşık iki bin sanayi tesisi, Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne’nin can damarı olan 283 kilometrelik Ergene Nehri’nin her gün zehirlenmeye devam ediyor. Trakya’nın verimli tarım arazileri nehrin kirli sularından olumsuz yönde etkilenirken bölgede kanser vakalarında da adeta patlama yaşandı. Trakya bölgesinde yılda üç bin civarında kanser vakası görülüyor. Türkiye genelinde kanserin en sık görüldüğü bölgelerin başında ise Trakya yer alıyor. Yıldız Dağları’ndan doğup Meriç Nehri ile birleşerek Ege denizine dökülen Ergene, 1970’lerden beri Çerkezköy ve Çorlu’da ki sanayi tesisleri yüzünden kirletiliyor. Çevresindeki sanayi tesisleri kesilen para cezalarına rağmen her gün 330 bin metreküp atık suyu nehre bırakıyor. Nehir güzergahında yaşayan nüfus da yıllardır çözülemeyen kirlilik sorunu yüzünden sağlık sorunları ile boğuşuyor. Ergene Nehri’nde yaşanan kirlilik, geçtiği toprakları, bu alandaki yer altı sularını, buharlaşarak havayı, nehir suyu ile sulanan tarımsal ürünleri kirletiyor. Bu tür besinleri tüketen insanlarda da tüketilen zararlı maddelere bağımlı hastalıklar görülüyor” diye konuştu.

GÜNDÖNDÜ FİLMİ GÖSTERİLDİ

Programda daha sonra Umut Sen temsilcisi Sevgi Mardinli de Ergene nehrinde yaşanan sorunlara değinirken, Saray Güngörmez’de yapılması planlanan Kuvarsit Maden ocağına engel olarak bir dernek kurduklarını kaydeden üyelerden Hamdi Büyükak’da konu hakkında bilgilendirme bulundu. Programda son olarak ise yapımcılığını ve yönetmenliğini Nejla Demirci'nin yaptığı belgesel türündeki Göndöndü filmi gösterildi. Ergene’de son yıllarda çevre sorunlarının üzerine yapılan belgeselde Ergene nehrinin uğradığı çevre felaketinin anlatıldığını kaydeden Nejla Demirci “Belgeselde Ergene Nehri’ndeki kirliliğine sebep olan sanayileşmenin yanı sıra kirliliğin bölgelenin hem sosyal hem kültürel hem de ekonomik etkilerini röportajlarla uzmanların ve Trakyalıların ağzından anlatıyor” dedi.

Haber / Gökhan YILMAZ