Arı neslinin devamı, “Ana Arı”ya bağlı

Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Biyoteknoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Devrim Oskay, Türkiye'deki arı yetiştiricilerinin çok daha yüksek performanslı kolonilere sahip olabilm

GÜNDEM 10.12.2013 17:13:00 0
 Arı neslinin devamı, “Ana Arı”ya bağlı
5 MİLYON DOLAYINDA ARI KOLONİSİ VAR
 
Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) Destek Programına Çanakkale Arı Yetiştiricileri Birliği tarafından sunulan ve destek alan Ana Arı Üretimi Projesi kapsamında, Çanakkale'deki arı üreticilerine yönelik düzenlenen eğitim programı başladı. Yrd. Doç. Dr. Oskay, Çanakkale Ziraat Odası Toplantı Salonu'nda düzenlenen ve yaklaşık 30 üreticinin katıldığı toplantıda yaptığı konuşmada, ülkede arıcılığın önemli bir sektör halini aldığını bildirdi. Türkiye'de yaklaşık 5 milyon dolayında arı kolonisi bulunduğuna işaret eden Oskay, "Bu rakam bizi dünya genelinde ikinci sıraya getiriyor. Arı yetiştiricilerimizin çok daha yüksek performanslı kolonilere sahip olabilmesi için ana arı yetiştiriciliği önemli bir konu. Koloninin geleceği için ana arıların genç olması gerekiyor. Genç arıya sahip olmada ise ana arı yetiştiriciliği önemli bir teknik olarak karşımızı çıkıyor" diye konuştu.
 
YETİŞTİRME İŞLETMELERİNİN OLUŞTURULMASINI AMAÇLIYORUZ
 
Oskay, yaklaşık 60-80 binlik bir kolonide işçi ve erkek arıların yanı sıra tek ana arı bulunduğunu ifade ederek, "Ana arının kolonideki görevi yumurtlamak. Koloninin devamlılığı ve yeni nesiller oluşturmada bu önemli. Eğer ana arı yoksa o koloni varlığını devam ettiremiyor, belirli bir süre sonra yok oluyor. Bunu önlemek için mutlaka bir genç ana arı olması gerekiyor. Ana arı yaşlandıkça yumurtlaması azalıyor ve koloninin performansı düşüyor. Bu da bal üretimini olumsuz etkiliyor. Bu tip kurslarla bölgede ana arı yetiştirme işletmelerinin oluşturulmasını amaçlıyoruz. Dünyada 3 tip arıcılık işletmesi var. Bunlardan biri arı ürünleri üreten, ikincisi ana arı yetiştiren, üçüncüsü ise damızlık ana arı yetiştiren işletmeler. Bu üç işletme modeli olduğu zaman ülke olarak ekonomik arıcılığı daha iyi yapar ve geliştirebiliriz. O yüzden ana arı yetiştirme işletmelerini oluşturmak hedefindeyiz" diye konuştu.
 
İŞLETME SAYIMIZ AZ
 
Türkiye'nin arı ürünleri oluşturma bakımın oldukça güçlü olduğunu anlatan Oskay, "Ne yazık ki ana arı yetiştirme işletme sayımız az. Bunun yanında işletmelerde teknik konularda sorunlar yaşıyoruz. Damızlık ana arı yetiştirmede ise Türkiye'de 2 işletme mevcut. Bu da çok yetersiz. Gıda, Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı ile TÜBİTAK desteğiyle Muğla ve Tekirdağ'da hastalıklara dirençli ana arı yetiştirme üzerine projeler geliştirdik. Buradaki hedefimiz kolonileri hastalıklara karşı dirençli hale getirip, üreticilerin kovanlarına kimyasal madde atmayarak arı ürünlerinde kalıntıyı azaltabilmek" dedi. Çanakkale Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Cahit İleri ise bölgedeki arı ekotipini korumak, bölgeye uyumlu ana arıların üretimini gerçekleştirmek istediklerini söyledi.
 
Haber / Emine LALE