“Cumhuriyetçilerle saltanatçıların seçimi olacak”

Ulusder Çerkezköy Şubesi tarafından önceki gün saat 14.00’da Güneşler Otel’de düzenlenen programla eski Başbakan Bülent Ecevit anıldı. Katılımın yoğun olduğu programa Orhan Birgit ve Kaan Gaytancıoğlu konuşmacı olarak katıldı. Programda ilk konuşmayı Ulusder Çerkezköy Şube Başkanı Erdal Darçın yaptı. Darçın konuşmasında, Ecevit’in Türk siyasi hayatına yaptığı hizmetleri sıraladı. Darçın, “Bölücü terör örgütüyle pazarlık yapmadan, onlara taviz vermeden terörü bitiren Ecevit, terör örgütünün başını Türk yargısına teslim eden Kenya Fatihi’dir. 50 yılı aşkın siyasi hayatında tek bir yolsuzluğa ve şaibeye bulaşmayan, boy boy yolsuzluk dosyaları bulunmayan, dürüstlüğün sembolü Bülent Ecevit’i rahmetle anıyoruz” diye konuştu.

 

Programda daha sonra konuşan Kaan Gaytancıoğlu ise, Ecevit’in cenazesinde ‘işte onun serveti’ denilerek dünyada sevenlerinden başka miras bırakmayan Bülent Ecevit’i ölümünün 7’nci yılında andı. Gaytancıoğlu, “Bu salonu dolduran kalabalığı görünce aynı şeyi söylemek benim de içimden geldi” dedi. Bülent Ecevit’in babasının milletvekili, annesinin ise ressam olduğunu ifade eden Gaytancıoğlu, “Ecevit, elit bir aileden gelmesine rağmen her zaman halkın içinde olmuştur. 1959 yılında Demokrat Parti’nin, CHP’nin mal varlığına el koydurması ile birlikte siyasete eşi ile birlikte girmiştir. 32 yaşında, Millet Meclisi’ne giren Ecevit, demokrasi aşığı, parlemontonun üstünlüğünü her platformda savunan bir siyasetçi olmuştur.  1980 ihtilali öncesinde olduğu gibi sonrasında da demokrasi mücadelesi vererek 20 yıl sonra 1999’da Başbakan olmuştur” ifadelerini kullandı.

 

Ecevit’in her platforma savunduğu esasların başında halkçılık ve işçi haklarının geldiğini sözlerine ekleyen Gaytancıoğlu, “Türk siyasi tarihinde değişik alanlarda vermiş olduğu mücadele, onu bu günlere unutulmaz lider olarak taşımıştır. Halkçılık onun yaşam biçimiydi. Halkın desteğinin alınmadan lider olunmayacağını her defasında anlatan büyük bir siyaset ustasıydı. Sendikalar konusunda vermiş olduğu mücadele nedeniyle Türk Halkı onu işçi babası olarak bağrına basmıştır. Dış politikada da tartışılmaz nitelikleriyle ülkemizi en güzel konumlara taşımıştır. Kıbrıs Harekâtı sonrasında, ‘Biz Demirellerden, Türkeşlerden milliyetçilik dersi alacak değiliz. Bizler Milliyetçiliği Ege’nin dağlarına yazdık’ demiştir” diye konuştu.

 

Ecevit’in, Atatürk ve İnönü gibi CHP’nin kuruculuğunu yapan iki değerli insandan sonra aynı değeri taşıyan bir lider olarak hayatını sürdürdüğünü belirterek sözlerine başlayan Orhan Birgit de, “Çünkü Ecevit, 27 Mayıs 1960 İhtilalini destekleyenlere karşı mücadele başlatanlardan ilkidir. Ordu Millet yerine, ordu CHP sloganıyla bir otoriteden kurtulmak istenirken diğer bir otorite yanlışı Türk siyasi tarihinde yer bulur. İnönü’nün oluşturduğu ‘Ortanın Solu’nu Ecevit, halkla bütün olmak kaydıyla doldurmaya, yapılmış olan yanlışları ortadan kaldırmaya çalışmıştır. Bu ilk çalışmalarda ben parlamentoda değildim lakin çalışmalar başladığında Ecevit’in yanında yer almıştım” dedi.

 

Ecevit’in tam bir özgürlük sevdalısı olduğunu sözlerine ilave eden Birgit, “Ortanın Solu’nun var olduğu zamanlarda, CHP toplantıları halka kapalı şekilde yapılmaktaydı. Ecevit bütün bunları bir kenara iterek halkla bütünleşmenin savaşını verd. O, halkla bağdaşan ve kucaklaşan bir siyasetçi olarak yoluna devam etti. Kendisi mitinglerde halka seslenirken hanımı da mitinge yakın alanlarda bayanları ziyaret ederek siyasette halkla iç içe olmanın mücadelesini vermiştir. Bu şekilde sergilenmiş olan çalışmalarla o günlerin CHP’si büyümüştür. Malatya, Kelkit ve Gerede’de kurşunlara aldırmadan mitinglerimize devam etmiştik. Bu amansız mücadeleler sonucunda CHP’nin oy oranı yüzde 5’lerden yüzde 40’lara yükselmiştir. Bu yükselişi sağlayan bir partinin politikaları elbette ki yanlış olamazdı” diye konuştu.

 

Bu günkü CHP’yi eleştiren Birgit, “Bu gün üniversitelerle CHP’nin damarları kesildi. Şimdi Kürtlerle Ulusalcılar gündeme taşındı. Ecevit’in babası da kürttü. Ne var ki Ecevit hiçbir zaman Kürt kelimesini telaffuz etmemiştir. Bugün Başbakan alt kimlikleri ortaya atarak ümmetçiliği dayatmaktadır. Sosyal demokratlar ne Ecevit, ne de onun felsefesine uygun hareket etmemektedir. Sosyal demokratlar bu gün güvercinin kanadını kırmışlardır. 2013 Mart ayı seçimleri Cumhuriyetçilerle Saltanatçıların seçimi olacaktır. Bunun bilincinde olarak çalışmalarımıza devam etmek durumundayız” dedi.

 

DSP’nin, Ecevit’ten kalma varlığını bitirdiğini söyleyen Birgit, DSP bu gün açmazları oynuyor. Siyasi varlığına son vermelidir. CHP ise kitle partisi olmaktan vaz geçmelidir. Sendikalar masası kurulmalı, ezilen işçi örgütlenmeli, halkla tek tek temas sağlanmalı, sanal aldatmacadan kurtularak birebir çalışmalar sürdürülmelidir. Başbakan seçimden başka bir şey demiyor. Sosyal demokratlar ise henüz seçim havasına girebilmiş değil. Biz AK Parti’nin arkasında doğrudan ABD’nin var olduğunu iyi biliyoruz. Başbakanın ABD Başkanı karşısında dik duruşundan bahsedenler, Irakta öldürülen Müslümanları görmezden geliyorlar. ABD Irak’a vurmak için Ecevit’den teskere istediğinde rahmetli Ecevit ABD Başkanına, ‘Yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkeye geçişinize izin vermem’ demişti” ifadelerini kullandı.

 

Yapılacak kritik seçim nedeni ile oy bölünmesinin yaşanmaması gerektiğine vurgu yapan Birgit, “Bu gün Türkiye’de sendikacılık kalmamıştır. CHP etrafında toplananlar, CHP’ye gönül verenler onu klasik bir parti olmaktan kurtarmak zorundadır. CHP iktidara gelmeyi ve iktidara geldikten sonra da yapacaklarını düşünmek zorundadır. Bugüne kadar düşen kalelerimizi bir bir geri almak zorundayız. Hayatımın son zamanlarını yaşadığımı zannediyorum. 85 yaşında bir insan olarak bu belki de benim son konuşmam olacaktır. Ölürken Atatürk’ün ve Ecevitçiliğin hayata ışık vermesini diliyorum” dedi. Program sonrasında Ulusder Çerkezköy Şube Başkanı Darçın tarafından konuşmacılar Birgit ve Gaytancıoğlu’na birer plaket takdim edildi.