Sabahları baş ağrısıyla mı uyanıyorsunuz?

Uzmanlar, bunaltan sıcaklarla birlikte yaşanan kimi rahatsızlıkların ihmal edilmemesi, rahatsızlığın gerçek nedenlerinin mutlaka ortaya konulması gerektiğini ifade ediyor. Özellikle baş ağrısı ve bayı

GÜNDEM 17.07.2013 01:19:00 0
 Sabahları baş ağrısıyla mı uyanıyorsunuz?
BEYİN TÜMÖRLERİNDEN KAYNAKLANABİLİR
Bayılma ve baş ağrılarının beyin tümörlerinden kaynaklanabileceğini ifade eden uzmanlar, bu tür rahatsızlıkların ihmal edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Uzmanlar, “Beyin tümörleri çeşitli beyin bölgelerinden köken alarak büyürler ve beyin üzerine baskı yaparlar. Bu tümörler, iyi huylu hücrelerin aşırı çoğalması ile ya da normal hücrelerin kötü huylu hücrelere dönüşerek çoğalmaları ile oluşmaktadır. Ayrıca, özellikle akciğer kanseri gibi vücudun başka bir yerinde mevcut olan kötü huylu tümörlerin kan yoluyla beyne sıçramaları ile de (metastaz) beyin tümörü oluşabilmektedir. Bu tümörlerin oluşma nedeni çoğunlukla bilinemese de bazıları genetik olarak anne babadan geçiş göstermekte, bazıları ise radyasyon gibi dış kanserojen etkilerle oluşmaktadır” açıklamalarında bulundu.
 
YÜZ BİN KİŞİDEN 5’İNDE GÖRÜLÜYOR
Beyin tümörlerinin görülme sıklığının yüz bin kişide 5 kişi civarında olduğunu söyleyen uzmanlar, “Yetişkinlerde daha çok beynin üst bölümünde yerleşim gösteren bu tümörler, çocukluk çağında ise beyincikte, yani alt kısımda yerleşim göstermektedirler. Bulundukları bölge ve bası miktarına bağlı olarak değişik belirtiler verirler. Kafatası sert ve genişleme imkanı olmayan bir yapı olduğu için tümör kitlesi büyüdükçe öncelikle kafa içi basıncında artma belirtileri (KİBAS) gösterir. Bunların en önemlileri özellikle sabahları şiddetli olan baş ağrısı, bulantı ve kusmadır” ifadelerini kullandı.
 
BAYILMA NÖBETİ OLABİLİR
Özellikle yetişkinlerde sonradan ortaya çıkan bayılma nöbetlerinin, beyin kabuğuna yakın yerleşen tümörlerin ilk bulgularından biri olabileceğini kaydeden uzmanlar, “Beynin ön bölümüne yerleşen tümörler asabiyet, saldırganlık, unutkanlık gibi kişilik değişiklikleri ve bozuklukları oluşturabilir. El ve bacaklarda uyuşmalar, güç kayıpları ve vücut yarısında felce kadar giden bulgular görülebilir. Yüzde felç, göz hareketlerinde felç, görme bozuklukları, denge bozuklukları, işitme ve kulak çınlaması sorunları, konuşmada takılma ya da konuşamama gibi ani belirtilerle ortaya çıkabilir” diye konuştu.
 
İYİ HUYLU TÜMÖRLER ÇIKARILIYOR
Tümörlerin tedavisinin genellikle ameliyatla çıkarılarak yapıldığını söyleyen uzmanlar, “Kötü huylu olanlarda diğer tedavi yöntemleri olarak radyoterapi, kemoterapi ve radyocerrahi gibi yöntemler de yer almaktadır. Cerrahi olarak tümörün tamamının çıkarılması ancak iyi huylu olanlarda mümkün olmaktadır. Onlarda da bazen yerleştiği yere ait anatomik zorluklar nedeni ile hastaya hayati tehlike yaratmamak için kalıntı bırakılabilmektedir. Bu durumda da yine diğer tedavi seçenekleri devreye girmektedir. Kötü huylu olan tümörlerin ise ne yazık ki genellikle tamamı çıkarılamamaktadır. O nedenle diğer tedavi yöntemleri cerrahi tedaviye eklenmektedir. İyi huylu olanlarda hastanın yaşam süresi etkilenmemekte, ancak kötü huylu olanlarda yaşam süresi 2-10 yıl arasında değişmektedir. Hasta ameliyat sonrası ek tedavileri de bittikten sonra özellikle iyi huylu olanlarda genellikle normale yakın bir yaşama geri dönebilmektedir” dedi.
 
Haber / Ahmet KARDEŞ