HAKİKAT - SELİM ÇORAKLI


ALLAH (cc) MÜSLÜMANLARA NİYE YARDIM ETMİYOR?

Mısır’da katliam var; ölen Müslümanlar.. Myannar’da katliam var; ölen Müslümanlar.. Filistin’de katliam var; ölen Müslümanlar.. Suriye’de katliam var; ölen Müslümanlar.. Doğu Türkistan’da katliam var; ölen Müslümanlar.. Müslümanlar her yerde ölüyor, çile çekiyor, zulüm altında inim inim inliyor..


Yüz milyonlarca Müslüman ellerimizi açıp dua ediyoruz bu zulümlerin, işkencelerin, ölümlerin bitmesi için…

 

Bütün Müslümanların “Allah’ın (cc) yardımı ne zaman?” diye sorduğu bir zaman dilimindeyiz.

 

ALLAH (cc) ayetlerde inananların yardımcısı ve dostu olduğunu, zaferin Müslümanların olduğunu söylüyor!

 

“Allah, iman edenlerin velisidir. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır.” (Bakara: 254)

 

Ama sonuç ortada! Müslümanlar kan, çile, gözyaşı ve ölüm sarmalından bir türlü çıkamıyor.

 

Neden? Neden? Neden?

 

Hâşâ Allah (cc) vaadinde mi durmuyor? Hâlbuki Allah (cc) Kur’an’ın da vaadinden asla dönmeyeceğini belirtiyor.

 

O zaman problem nerede?

 

Problem biz Müslümanlar da mı?

 

“Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?

 

Mahşerde mi biçarelerin, yoksa felâhı!

 

Nur istiyoruz… Sen bize yangın veriyorsun!

 

‘Yandık! ‘ diyoruz… Boğmaya kan gönderiyorsun!”

 

Büyük şair Mehmet Akif neredeyse yüz yıl evvel kaleme aldığı bu şiirinde (hâşâ) Allah’a mı isyan ediyordu? Yoksa biz Müslümanların perişan halinin nereden geldiğine mi işaret ediyordu?

 

Allah (cc) Kur’an’da “Gevşeklik göstermeyin, tasalanmayın; eğer iman ediyorsanız üstünsünüz.” (Âl-i İmrân, 139) derken Müslümanlar olarak neden üstün değiliz?

 

“Allah’ı unutan ve Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın.” Ayetindeki ikaza mı kulak vermedik?

 

Rabbimiz, “Ey iman edenler! Allah’a karşı saygılı olun! Herkes, yarın için ne hazırladığına bir baksın.” (Haşr: 18) buyuruyor. Acaba Allah’a (cc) saygımızı mı kaybettik ki, Rabbimizin yardımı gelmiyor?

 

Acaba, “Ey iman edenler iman edin.” (Nisa, 136) ayetinin sırrını mı anlayamadık?

 

Soruları uzatmak mümkün. Önemli olan bu tür soruların toplu olarak cevabını bulmak değil mi?

 

İnanıyorsanız, mutlaka üstünsünüz” buyuran, bizzat Rabbimizdir. Demek ki hakiki anlamda inansak her alanda üstün olacak biziz. 

Bugün, İslam’a alternatif olabilecek bir din, felsefe ve dünya görüşünün kalmadığı üstü örtülemez bir gerçektir. 

O zaman bize düşen doğru İslamiyet’i, doğru imanı ve İslamiyet’e layık bir doğrulukla yoğrulmuş bir hayatı ikame etmek değil midir?

 

“Ey iman edenler iman edin.” (Nisa, 136) ayeti bize “Ey pazarlıklı iman edenler, yüzdelikli iman edenler, yarım yamalak iman edenler, pazarlıksız, yüzde yüz, adam gibi iman edin mi?” diyor.


İman etmek, gök oluğunun altına başını tutmak ve O oluktan ne akarsa kabul etmek değil midir?

 

İman etmek, kayıtsız şartsız tıpkı İbrahim(a.s) gibi Allaha teslim olmak değil midir?

 

Allah (cc) hakiki anlamda iman edenlerin bakın nasıl müjdeliyor:

 

“Biz elçileri müjde vericiler ve uyarıp-korkutucular olmaktan başka bir nedenle göndermiyoruz Şu halde kim iman ederse ve davranışlarını düzeltirse, artık onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır” (En’am Suresi, 48)

 

Ezilmemenin, kan, gözyaşı ve ölüm sarmalına düşmemenin yegâne çaresi bu değil mi?

 

Eğer, hakkıyla iman edip, imanın lazımı olan her şeyi yaptıktan sonra hâlâ kan ve ölümle karşı karşıya kalıyorsak o zaman bize teselli veren şu ayet ne muhteşemdir:

 

“Hiç şüphesiz Allah, mü’minlerden karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere canlarını ve mallarını satın almıştır Onlar Allah yolunda savaşırlar, öldürürler ve öldürülürler; Bu, Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da O’nun üzerine gerçek olan bir vaadidir Allah’tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde yaptığınız bu alış-verişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz İşte ‘büyük kurtuluş ve mutluluk’ budur” (Tevbe Suresi, 111)

 

EVET, HAKİKİ ANLAMDA İMAN EDEN VE İMANININ GEREĞİ OLAN SALİH AMELLERİ YERİNE GETİREN MÜSLÜMAN KARDEŞLERİM! KENDİMİZİ YENİDEN BİZ SORGUYA ÇEKMEK ZORUNDAYIZ. BÜTÜN DÜNYADA SÜREN BU ÇİLE, İŞKENCE, KAN, GÖZYAŞI VE ÖLÜM SARMALINDAN KURTULUŞUMUZ BİZİM ELİMİZDEDİR. BÜTÜN MÜSLÜMANLAR BİR VE BERABER OLDUĞUMUZ ZAMAN ALLAH (CC) VAAT ETTİĞİ YARDIMINI GÖNDERECEK VE BİZİ KÂFİR KAVİMLERE KARŞI MUZAFFER EDECEKTİR. ANCAK BİR İMANIN HAKKINI VEREMEZSEK, BİR VE BERABER OLAMAZSAK NE DUALARIMIZ KABUL OLUR VE NE DE İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ KARANLIK ATMOSFERDEN KURTULABİLİRİZ.