Baykaran: Risk gruplarını korumaya çalışıyoruz

Koronavirüs vakalarının ülkemizde de görülmeye başlamasının ardından hemen her kurumda bazı önlemler alındı. Bunların en başında hastaneler geliyor. Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi B

GÜNDEM 2.04.2020 11:13:00 0
Baykaran: Risk gruplarını korumaya çalışıyoruz

 

 

Çerkezköy’de sağlık hizmeti veren Özel İrmet Hospital Hastanesi’nde de koronavirüse karşı çeşitli önlemler alındı. Hastane girişinde vatandaşların ateşleri ölçülürken, vatandaşlara öksürük şikayetlerinin olup olmadığı da soruluyor.  

 

“ATEŞ POLİKLİNİKLERİ OLUŞTURULDU”

 

Hastane Başhekimi Dr. H. Burç Baykaran, hastanede alınan önlemlerle ilgili bilgi verdi. Koronavirüste önemli olan 2 kriterin olduğunu söyleyen Baykaran, “Bunlar yüksek ateş ve nefes darlığı. Bunlar olmadan da bu hastalık geçirilebiliyor ama temelde bizim yakalamamız beklenen hasta grubumuz bunlar. O yüzden basit şekilde bu hastaları ayırabileceğimiz parametre ateş olduğu için hastane girişinde ateş ölçüldükten sonra yüksek ateşi olan ayrı bir bölgeye alınıyor. O bölge de ateş poliklinikleri. Ülkemizde ilk vaka çıktığı anda biz ateş polikliniklerin altyapısını oluşturduk. Zaten bakanlığın da bu konuda yönergeleri vardı. Burası eski acil alanımızdı. Buranın havalandırma santrali tamamen ayrı. O yüzden bu alanı kullanmak hem efektif hem de diğer hastaları riske sokmamak açısından en uygun yer burasıydı” dedi.

 

“ERKEN TESPİT EDİP İZOLE ETMEMİZ GEREKİYOR”

 

Ateş Polikliniklerinde branşlara göre hekimlere alanları ayırdıklarını söyleyen Baykaran “Çocuk doktorumuz da var. Ölümcül olmasa da çocuk hastalarda da görüşüyor. Bu hastaları tespit edip ayırmamız gerekiyor. Çünkü onlar bulaştırıcılar. Çerkezköy, çoğunlukla çalışanların çok olduğu, çocuklara da büyük insanların baktığı bir yer. O çocuklar onlar için ciddi bir risk oluşturduğundan onlardaki hastalığı erken tespit edip izole etmemiz gerekiyor” diye konuştu. Çerkezköy’de yapılan testin yaklaşık 2 günde sonuçlandığını kaydeden Baykaran, “Tomografi çekildiğinde, görüntüleme yapıldığında zaten biz ön tanısını koymuş oluyoruz ve tedaviye başlanıyor. Testin sonucu sadece bunu doğruluyor. Biz testi daha çok izlem parametresi için kullanıyoruz. Test ikincisinde pozitifleşebiliyor, 2-3 gün sonra pozitifleşebiliyor. Tedavinin ana ilkesi değil, hangi hastayı taburcu edeceğiz, hangi hastada artık o tedaviyi sonlandıracağız, bunu belirleyen bir test” dedi.

 

“ÖZELLİKLİ BİR ALANA ALIYORUZ”

 

Hastaneye gelen hasta sayısında ciddi bir azalma olduğunu söyleyen Başhekim Baykaran “Devlet Hastanesi ağırlıklı olmak üzere yavaş yavaş şüpheli hastalarımız gelmeye başlıyor. Mevcut hastalar da hastanelere korkarak geliyorlar. Halbuki hastaneler bu işin en doğru yapıldığı yerler, en az korkmaları gereken yerler. Çünkü biz o hastaları tespit ediyoruz ve özellikli bir alana alıyoruz” dedi. 100 hastadan yaklaşık yüzde 80’inin bu hastalığı ayakta geçireceğini ya da fark etmeden geçireceğini söyleyen Baykaran “Belki 2 yıllık süre içerisinde Türk milletinin yüzde 70-80’i bu hastalığı geçirmiş olacak. Bazı risk grupları var. O risk gruplarını korumaya çalışıyoruz. Hastalar çok fazla ortaya çıkarsa risk gruplarına hastaneler yetmeyecek. O yüzden bunun peyder pey daha yavaş olması gerekiyor. Asıl önemli nokta bu. Yüzde 80 ayakta geçiriyor. Ama ileri yaş grubu, ya da hastalığı olanlar hastanede tedavi etmemiz gereken hastalar. Hastanelere birden yığılma olursa bu hastalara yeterince iyi hizmet verilemeyebilir. Çünkü kapasiteler belli” diye konuştu.

 

“HER HASTANIN TEDAVİSİ HASTANEDE OLMUYOR”

Tanı konulan hastaların bilgilerinin sisteme girildiğini ve bakanlık, Halk Sağlığı Müdürlüğü ve aile hekimleri ile paylaşıldığını kaydeden Baykaran “Bu tanının konulduğu tüm hastaların tedavisi hastanede olmuyor.  Bazı hastalar ilaçları başladıktan sonra evlerine gönderiliyor ve her gün aranarak ateşinin olup olmadığı, nefes darlığının olup olmadığı sorularak yeniden hastaneye yatıp yatmaması gerektiği değerlendiriliyor. Gerek olursa 112 gidip hastayı alıp hastaneye götürüyor” dedi. 

 

“HANGİ DURUMLARDA HASTANEYE BAŞVURULMALI?”

 

Hastanenin bir katını koronavirüs tedavisi için ayırdıklarını kaydeden Başhekim Baykaran “Bu aslında solunum yokluyla bulaşan bir hastalık değil, damlacık yoluyla bulaşan bir hastalık. Kapalı kapının arkasındaki bir koronavirüs hastası size enfekte edemez. Bu dönemde istisnasız herkes maske takabilse ciddi anlamda sayıları düşürebiliriz” dedi. Nefes darlığı, düşmeyen ateş ve şiddetli halsizlik durumunda hastaneye başvurularak profesyonel bir destek alınması gerektiğini söyleyen Baykaran “Halkın sakin olması, doğru yerlerden bilgi alması, sosyal medyadaki paylaşımlara çok itibar etmemesi gerektiğini düşünüyorum” dedi. Bu dönemde sağlık kurumlarına gereksiz başvuru yapılmaması gerektiğini söyleyen Baykaran “Çünkü taşıyıcı hastalar bizler için, tüm sağlık çalışanları için risk oluşturuyor. Ne kadar çok virüsle karşılaşırsanız o kadar daha hayati oluyor. Gereksiz durumlarda hastaneye gelmemek bu dönem için çok önemli” dedi.

 

 

Haber / Gülveren ALTUNOĞLU