Mülteci krizi masaya yatırıldı 

Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu'nun katılımıyla, Trakya Üniversitesi Balkan Kongre Merkezi Senato Salonu'nda yapılan etkinlikte akademisyenler ve öğrenciler, mülteci krizinin bilinmey

GÜNDEM 17.03.2020 13:36:00 0
Mülteci krizi masaya yatırıldı 

 

Son yıllarda dünya genelinde giderek büyüyen mülteci krizinden en çok etkilenen ülkelerin başında gelen Türkiye’de yaşanan sorunların ulaştığı boyutlar, akademisyen ve araştırmacıların gözünden tüm yönleriyle ele alındı. Krizin yarattığı sonuçların Edirne bağlamında da ele değerlendirildiği toplantıda, Türk-Yunan sınırında yaşanan olaylar da masaya yatırıldı.

 

OMBUDSMANLIK KURUMU ELİYLE ÇÖZÜLÜYOR

 

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Trakya Üniversitesi Kamu Denetçiliği ve Arabuluculuk Topluluğu’nun akademik danışmanı Ar. Gör. Işık Çetintav, Ombudsmanlık kurumunun temel yapısı hakkında bilgiler verdi. Kurumun ülke genelini ilgilendiren faaliyetlerden örnekler vererek, yerleştirme sınavlarına geç kalınması sonrası öğrencilerin sınavlara alınmamasıyla yaşanan infialin Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç’un müdahil olmasıyla çözüldüğünü hatırlatan Çetintav, birçok kamusal sorunun Ombudsmanlık Kurumu eliyle çözüldüğüne dikkat çekti.

 

“GÖÇ, BİR İNSAN HAKKIDIR”

 

Etkinlikte Trakya Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Dr. Öğr. Üyesi Deniz Eroğlu Utku, sunum yaparak mülteci kriziyle ilgili bilinmeyenleri ve krize ilişkin yanlış değerlendirmeleri anlattı. “Göç, İltica ve İnsan Hakları” sunumuyla mevcut krizi detaylı bir şekilde değerlendiren Utku, evrensel olarak herkesin başka bir ülkeye sığınma hakkı olduğu gerçeğinin 1948’de ilan edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nde yer aldığını hatırlatarak “Göç, bir insan hakkıdır.” dedi.

 

"BİR EGEMENLİK HUSUSUDUR"

 

Türkiye’nin 11 Nisan 2013’te yürürlüğe koyduğu 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 91. maddesi kapsamında düzenlenen “Geçici Koruma” unsurunu da açıklayan Utku, “Türkiye’de bulunan birçok yabancı uyruklu birey bu statü kapsamında değerlendiriliyor. “Geçici Koruma” ile kastedilen, ülkesinden ayrılmaya zorlanmış ve ülkesine geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla sınırları geçen yabancı uyruklulara sağlanan geçici koruma halidir. Buna ek olarak mülteci statüsünün belirlenmesi, bir egemenlik hususudur.” dedi.

 

"70,8 MİLYON İNSAN ZORLA YERİNDEN EDİLDİ"

 

Utku’nun ardından kürsüye gelen Öğr. Gör. Yaşagül Ekinci ise “Sınırlar Uğruna” isimli bir sunum yaparak yaşanan krizi rakamlar üzerinden değerlendirdi. Ekinci, uluslararası kuruluşlardan alınan rakamlarla 2019 yılı itibarıyla dünya genelinde 70,8 milyon insanın zorla yerinden edildiğini, 25,9 milyon mülteci olduğunu, 41,3 milyon insanın kendi ülke sınırları içinde yerinden edildiğini ve 3,5 milyon insanın da sığınmacı olarak yaşadığını belirterek, söz konusu rakamın dünya nüfusunun yüzde 1’ine tekabül ettiğini; dünyanın bu ortak yarayı kolektif gayretle sarabileceğini söyledi.

 

YÜZDE 50'SİNDEN FAZLASI KADIN VE ÇOCUK 

 

AB üyesi ülkelerin gerek doğal gerekse insani unsurları, göç dalgasını engellemek uğruna uluslararası hukuku hiçe sayacak biçimde kullandığını belirten Ekinci, gerek Yunan gerekse Bulgar Hükümetlerinin AB sınırlarını korumak adına, AB’den de siyasi ve ekonomik destek alarak bu politikaları hayata geçirdiğini dile getirdi. Bu bağlamda, AB’den Yunanistan’a önümüzdeki günlerde 700 milyon euroluk bir yardımın geleceğinin AB tarafından açıklandığını hatırlatan Ekinci, söz konusu yardımın sığınmacılara yardım etme amacıyla değil aksine sığınmacıları engellemek amacıyla gönderilmesindeki tezatlığa dikkat çekti. Yaşanan göç dalgasının demografik özelliklerine de değinen Ekinci, Afganistan uyruklu sığınmacıların haricindeki sığınmacıların yüzde 50’sinden fazlasını kadın ve çocukların oluşturduğunu belirtti.

 

"ELİMİZDEN GELENİ YAPIYORUZ"

 

Sunumların tamamlanmasının ardından konuşan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, gerek Türkiye’nin gerekse Edirne’nin tarihi günler yaşadığını belirtti. Trakya Üniversitesi’nin yaşananlara kayıtsız kalamayacağını ifade eden Tabakoğlu, üzerlerine düşeni yapmak için tüm güçleriyle çalıştıklarını belirtti. Göçün bir insanlık hakkı olduğuna değinen Tabakoğlu, kadın ve çocukların maruz kaldığı muamelenin kabul edilemez olduğunu dile getirerek, Trakya Üniversitesi Hastanesi’ne, Yunan askeri güçleri tarafından öldürülen, yararlanan, şiddet gören mültecilerin geldiğini belirterek, vicdani ve toplumsal hassasiyetle ellerinden geleni yaptıklarını söyledi. 

 

"MÜLTECİLERE GÖSTERİLEN ŞİDDETTEN ANLIYORUZ"

 

Tabakoğlu, "Acaba Avrupa ülkeleri, dilinden düşürmediği ‘insan hakları’ kavramının sadece kendi insanları için mi geçerli olduğunu düşünüyor? Ne yazık ki mültecilere gösterilen şiddetten, bunun böyle olduğunu anlıyoruz. Avrupa ve uluslararası toplum, Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de yaşananların önüne geçmek için bugüne kadar ne yaptı? Çözüm üretmek bir yana mülteci krizi gündeme geldiğinde tavrı ne oldu? Ne yazık ki bu sorunun cevabı da açıkça ortada. Biz tüm bu tablo karşısında, Türkiyesiz bir çözümün mümkün olmayacağını çok iyi biliyoruz. Bu bilinçle, Trakya Üniversitesi olarak gerek iç hukuk gerekse uluslararası hukuk bağlamında, uluslararası toplumun dikkatini çekmek adına gayret sarf etmeye devam edeceğiz." dedi.

 

Haber / Yakup KARATEPE