Aydın: Doğu Akdeniz'de ne varsa biz de ortağız

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın önceki akşam saat 20:00'da Çerkezköy Erzurumlular Derneği'ni ziyaret etti. Libya ile yapılan anlaşmaya deÄ

GÜNDEM 25.12.2019 17:20:00 0
Aydın: Doğu Akdeniz

Ziyarette konuşan Aydın “93 Harbi diye tarihe geçen savaş sonrası verdiğimiz şehitler, yeraltındaki nüfusumuzun yer üstünden daha fazla olduğu bir vatan toprağı üzerindeyiz. Türkiye’nin her tarafı böyle. Buralarda Balkan Harbi dolayısıyla çok büyük trajediler yaşandı. Doğu’da da Osmanlı-Rus harbi dolayısıyla büyük trajediler yaşandı. Bu vatanı zaten kutsal kılan, anlamlı kılan, bu vatan için bizim hassasiyetimizin artma nedeni de bu. Çünkü buranın değerinin farkındayız. Buranın manevi  sorumluluğunu taşıyoruz. Onun için diyoruz ki ne bayraktan, ne ezandan, ne vatandan, ne dinden, ne devletten vazgeçme lüksümüz olamaz. Kimse aklından bile geçirmesin” dedi. Aralık ayının hüzün ayı olduğunu söyleyen Aydın “Sarıkamış Harekatı malum. Geçen hafta yad ettik. Onlar bizim oradaki şühedamız, toprağa diri diri bıraktığımız, eksi 30-40 derecede kardelen çiçeği gibi karın altına gömdüğümüz şehitlerimizin hatırasıyla dolu. Burası da aynı şekilde. Biz bugün burada bir aradaysak bunu ağır bedel ödeyip şahadet şerbeti içen şehitlerimize borçluyuz. Artık doğduğumuz yer değil, doyduğumuz yer bizim vatanımız. Türkiye’nin her tarafı bizim vatanımız. Gittiğimiz hiçbir yerde en ufak bir gariplik, en ufak bir çekinge söz konusu olamaz. Ben gittiğim her ilde resmi görevlerimi yerine getirdikten sonra bir de hemşehrilerimizin bir derneği, vakfı varsa oraları da ziyaret ediyorum” ifadelerini kullandı. 

 

“YOKLUĞUN, SIKINTILARIN OLDUĞU BİR COĞRAFYANIN İNSANLARIYIZ”

 

Aydın “Yokluğun, sıkıntıların olduğu bir coğrafyanın insanlarıyız. Ama bizi biz yapan değerlerin başında da yokluklar ve sıkıntılar geliyor. İnsanı gerçekten değerlerine bağlı kılan da biraz çektiği çilelerdir. Burada bir kardeşlik hukuku içerisinde Allah’ın izniyle birlikteyiz, ortak değerlerimiz bellidir” dedi. Ülkemizin çok zor günlerden geçtiğini söyleyen Aydın, geçtiğimiz günlerde Libya ile imzalanan anlaşmaya da değinerek “Daha önce ekonomik anlaşmasını yapmıştık. Söz konusu vatanın, milletin bekası olunca, söz konusu birlik beraberliğimiz olunca inanın Mustafa Kemal’in ifade ettiği gibi gerisi teferruattır. Bizim ecdadımız yokluğu da bilir varlığı da bilir, zulmü de bilir zulmeti de bilir. Ama hiçbir zaman zulmetmemiş, zalim olmamış. Onun için alnımız açık, yüzümüz ak bir şekilde her gittiğimiz uluslararası etkinlikte diyoruz ki biz yüce Türk milletini bir mensubuyuz. Biz ‘Ey vefalı Türk neredesin’ diyen herkese kucağımızı açmış bir coğrafyanın insanlarıyız. 1944’te Kırım Tatarlarına her zulmet reva görüldüğünde bu vatan kucağını açtı, onları bağrına bastı, aşağıda Saddam’ın zulmünden kaçanlara kucağını açtı, ekmeğini paylaştı. O gün de zulüm altında olan Kürt kökenli kardeşlerimize biz kucağımızı açtık. Balkan göçü esnasında komünist zulmeti altında yaşayan, adları değiştirilmeye çalışılan, diri diri mezarlara gömülmeye çalışılan, dini diyaneti tahrip edilen soydaşlarımıza kucağımızı açtık. Böyle necip bir milletin mensubu olmaktan mutluluk, kıvanç duymayacağız da neyle gurur duyacağız” dedi. 

 

“ARTIK BİZİM POLİTİKAMIZ BEKLE-GÖR DEĞİL”

 

Bir cumhur ittifakı ruhaniyeti içerisinde ülkenin milli meselelerinde bir araya gelmek zorunda olduklarını kaydeden Aydın “15 Temmuz sonrası, bu ülke saydığımız her şeyi kaybetmenin arifesindeydi. Bir kaybetseydik, bir gaflet ve dalalet hali bir anda ülkeyi alıp bir uçurumun kenarına yuvarlayacaktı. O gece milli irade, siz sokağa döküldünüz yeter artık dedi. Biz bundan sonra artık talimat alacak bir durumda değiliz, biz artık kefenini yırtmış büyük bir gücüz. Eğer Amerika, Rusya, Çin, Avrupa Birliği ülkeleri bir güçse biz de artık onların icazetini beklemekle vakit kaybedemeyiz. Biz de artık bir gücüz. O gün bir musibet yaşadık ama bin belayı def etti. O gün o şer görünen şey bugün bir hayra dönüştü, bizi bir araya getirdi. Ortak payda vatan, millet, bayrak, ezan ve devlet noktasında biz hemfikir olduk. Hep birlikte öz değerler etrafında kenetlendik ve yürümeye devam ediyoruz. 40 yıldır terörle köşe kapmaca oynuyorduk, artık köşe kapmaca oynamıyoruz, nerede çıkıyorsa, nerede başını uzatıyorsa gidiyoruz orada tepesine biniyoruz ve yok ediyoruz. Çünkü artık dünya bekle-gör politikalarına uygun bir yapıda değil. Bekle-gör değil artık bundan sonra politikamız. Bu bazen anlatmakta zorlanıyoruz, birileri anlamak istemiyor. Özellikle bu coğrafyada kendilerini Cumhuriyetin, vatanın tek bekçileri zannedenler, Atatürkçülük kisvesi altında, Mustafa Kemal’in ruhaniyetine ihanet edenlere söylüyoruz. Biz Mustafa Kemal’in ruhunu yaşatmaya, Allah’ın izniyle devam edeceğiz” dedi. 

 

“KUZGUN LEŞTEN KALKMIŞTIR”

 

Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’ sözünü anımsatan Aydın “Türk’e hiç kimse gem vuramaz,  köleleştiremez, toprağını da emperyalist bir vatan parçası haline getiremez. Biz bu insiyatla 15 Temmuz sonrası kıyasıya bir terörle mücadele azim ve kararlılığı içerisine girdik. Nereden nereye geldik. Evlatlarımızın tayini çıktığında Güneydoğu’ya, Doğu’ya göndermekten imtina ediyorduk. Çünkü emin değildik çocuklarımızın geleceğinden. Ama bugün Afrin’deki bizim hastanemizde, bizim okulumuzda çalışmak isteyen o kadar çok arkadaşımız var ki. Bu, kat ettiğimiz mesafenin ifadesidir. Artık İblid’deki bir memurumuza tacizde bulunmak isteyen, kıymak isteyen bir haini bile gidip Tendürek’te, Gabar’da, Kandil’de o mağaraları başına yıkıyoruz, orayı cehenneme çeviriyoruz. Bu artık devletin başta olduğunun ifadesidir. Kuzgun leşten kalkmıştır. Devlet artık bütün kurum ve kurullarıyla hakimdir” dedi. 

 

“İKİNCİ İSRAİL GİBİ BİR YAPIYA EVET Mİ DESEYDİK?”

 

Birilerinin bekayı hafife aldığını söyleyen Aydın “3 gün önce meclisten Libya ile yaptığımız bir anlaşmayı anlatıyoruz, ‘bizim o bataklıkta ne işimiz var’ diyorlar. ‘Oraya niye asker göndereceğiz’ diyorlar. Bu asker gönderme anlaşması değil, anlamakta niye zorlanıyorsun? O zaman Mustafa Kemal 1908 ve 1911’de 2 defa oraya niye gitti. Hani Atatürkçü geçiniyorsunuz. Onun ideallerine, O’nun ülkülerine niye sahip çıkmıyorsunuz? Sadece gecenin belirli bir saatinden sonra bir eğlence vasıtası mı görüyorsunuz siz Mustafa Kemal’i sevmeyi, anlamayı? Mustafa Kemal rüştiye öğrencisiyken büyük ülkü idealler sahibi, büyük devlet rüyası gören bir devlet adamıydı ve Allah O’na nasip etti o rüyalarını gerçekleştirmeyi. Biz aynı şekilde, aynı ruhaniyetle hareket ediyoruz. Doğu Akdeniz’de oldubittiye getiriyorlar bizi. Dün Afrin kararını aldığımızda da, Fırat Kalkanı, Barış Pınarı, Zeytin Dalı kararları alındığında da aynı şeyi söylediler. Üçü bir araya geldi, bakmayın çok farklı telden çalmalarına, onların topluca aktığı yer belli. Sufleleri ve direktifleri aldıkları kaynaklar belli. Orada ortaklar. Ama piyasaya farklı şekillerde, farklı yollardan çıkıyorlar. Mecliste en sonra Libya ile yaptığımız anlaşmada üçü bir araya geldi ‘hayır’ dedi. Neymiş bataklıkmış. Siz Fırat kalkanına da bataklık dediniz. Ne yapsaydık yani? Sınırımızın ötesinde bir gecekondu devletine, ikinci bir İsrail gibi bir yapıya evet mi deseydik? Bu vebalin altından nasıl kalkardık, gelecek nesillere neyi anlatacaktık? Müminin en büyük özelliği inandığı ile yaptığı arasında çelişkinin olmaması. Biz elhamdülillah Müslümanız, neye inanıyorsak onu yapmak zorundayız. Karakolda başka, mahkemede başka olmaz.  Bu münafıklık alameti. İnanın karşımızda aynısını yapıyorlar, münafıklık yapıyorlar, ikili oynuyorlar. Karakolda başka konuşuyorlar, mahkemede başka konuşuyorlar.  O gün bataklık diyenler, hanımefendi başta olmak üzere, CHP başta olmak üzere, HDP zaten sözde Ermeni soykırım tasarısı gelse ona evet diyecek” dedi. 

 

“MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

 

MHP Genel Başkan Yardımcısı Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın “İçeride ve dışarıda çok cephemiz var ama mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Ne oldu, hani bataklıktı, Fırat Kalkanından, Zeytin dalında, Barış Pınarından Allah’ın izniyle o tankın üstüne binip ‘Ben Kızıl Elmaya gidiyorum’ diyen 22 yaşındaki delikanlının yüzüne bakamadılar döndüğünde. Yüzleri kızardı. Vatan gibi, devlet gibi, millet gibi, bayrak gibi bir endişeleri yoktu bunların. Dertleri siyaseten orada Cumhur ittifakı bir tökezlesin bir başı götürelim. Canlı organizmalar aynen toplumlara benzer. Devletler de aynen insan ve canlılar gibidir. Biz kurban bayramında ilk bıçağı kurbanımızın boynuna atarız. Çünkü baş kontrolden çıktığı zaman gövde ve ayaklar dağılır, hareketi doğru düzenli olmaz. Karşımızdaki iç ve dış mihrakların ortak hedefi başla beraber ülkeyi bir kaosa götürmek. Ama bunu yaptırmadık, yaptırmayacağız” diye konuştu. 

 

“BİZ HER ZAMAN YALNIZDIK”

 

Cumhur ittifakına girerken ‘önce ülke ve millet, sonra parti ve ben’ diyerek bu yola çıktıklarını söyleyen Aydın “Cumhur ittifakına girerken şöyle bir karar kıldık, 7 Ağustos’ta Yenikapı’da bir  ete kemiğe büründürdüğümüz bir ruh halimiz vardı Milliyetçi Hareket Partisi olarak. Önce ülkenin bekası, birliği, sizin kardeşiniz. Siyasi görüşünüz ne olursa olsun ne olur kardeşlik hukukunuza halel getirmeyin. Bu vatan için fitne, fesat uyduranlara hiçbir zaman prim vermeyin. Burada aslolan ortak değerlerimizdir. Ezan susmayacak, bayrak inmeyecek, devlet hiç kimsenin güdümüne, hegemonyasına girmeyecek, talimat almayacak. Almıyoruz. 15 Temmuz sonrası inanın siyasi halimiz budur. Hiç kimse bize talimat veremiyor artık. Talimat veren haline geldik. Kimseye sormadık Fırat Kalkanını yaparken. Mecliste kendimiz oyladık, kendimiz karar verdik ve yürüdük gittik. Bir hançer gibi soktuk girdik oraya, bir İsrail devleti kurulmasına engel olduk. ‘Doğu Akdeniz’de biz yalnız kaldık, yalnızlığa soktular bizi’ diyorlar. Kiminle beraber olacağım? İsrail, Mısır, Kıbrıs Rum kesimi, Yunanistan bir araya gelmiş ittifak yapmış. Onlar geldiler de biz yok mu dedik, kapıdan geldiler de bacadan mı attık? Hayır. Buna rağmen içerideki hainlerimiz gerçekten bunu anlamakta zorlanıyorlar. Biz 2004’te Annan planı denen o zulmete bile referandumda evet dememize rağmen bir adım gelmedi Rum kesimi bize. Yunanistan bizimle asla bir araya gelmedi. İsrail’in gelmesini düşünebiliyor musunuz, hiç geldiler mi? Bizim onlarla nasıl bir birlikteliğimiz olabilir? Ama bunu savunuyorlar. Yalnızlıkmış. Biz her zaman yalnızdık. Bu coğrafyada ne zaman bizim yanımızda kimse oldu ki? Bu coğrafya yaşadı, bedel ödedi. Biz milli mücadelede hangi devletle beraberdik ki? Hangi millet yanımızda durdu, 7 düvele karşı biz yalnız değil miydik? Ama Allah’ın izniyle bir doğrunun imanının bin eğrinin inancını bozduğu gibi yine niyetlenirse yine bozarız. Bu konuda hiçbir endişemiz yok” ifadelerini kullandı. 

 

“ARTIK TÜRKİYE’NİN ÖNÜ AÇIK”

 

Libya ile bir anlaşma yaptıklarını söyleyen Aydın “Doğu Akdeniz’de bir enerji varsa biz ortağız. Niye ben orada olmayacağım? 1800 kilometre sınırım var, kıyım var. En büyük kıyısı olan Türkiye. Mısır’ın, Yunanistan’ın, Rum kesiminin ne hakkı varsa bizim Kuzey Kıbrıs’ın da o hakkı var, bizim de o hakkımız var. Önceden Filistin varken İsrail yoktu, şimdi İsrail varken Filistin yok. Biz bunları yaşadık, tarih bize gösterdi. Aynı senaryoyu, aynı tuzağı bizim başımıza kurmalarını mı bekleyeceğiz? Hayır beklemeyeceğiz. Tuzakları bozacağız. Doğu Akdeniz’de ne varsa biz de ortağız. O yüzden Libya’yla, yasal bir hükümetle anlaşma yaptık. Bizi 40.000 kilometrekarelik bir alana hapsetmişlerdi, biz onu büyüttük bir uçtan bir uca 150.000 kilometrekarelik bir alanda bir anlaşmamız var, bir hareket alanımız var. Bizi kimse küçük bir yere hapsedemez. Akdeniz bir zamanlar bizim gölümüzdü. Şimdi bana diyor ki ‘orada hamle yapma’. Mecliste 3 grup da red oyu verdi anlaşmaya. Biz dimdik durduk Cumhur ittifakı olarak evet dedik. Biz Doğu Akdeniz’de Allah korusun bir oldubittiye evet diyemeyiz. Atatürkçülükten geçinenlere söylemek lazım. Sadece geçiniyorlar. Atatürk’ün hiçbir idealini taşımıyorlar. Çünkü Atatürk çok büyük bir Türk milliyetçisiydi. Atatürk’ün idealleri çok yüksekti. Kaybolan, küçülen Osmanlı’ya ah vah edip uykuları kaçan bir liderdi. O Libya’ya 2 defa gitti. Libyalıları organize etti ve İtalyanlara karşı direnin dedi. Özgürlüğünüzü kaybederseniz her şeyi kaybedersiniz. Şimdi böyle bir insanın kurduğu bir siyasi yapını düştüğü hale bakın. ‘Karışmayalım, gitmeyelim, orası tuzak, bataklık, evimizde duralım. Niye biz S-400 alıyoruz. Biz nasıl Amerika’ya kafa tutarız. Biz Rusya’ya niye böyle bakarız. Biz İngiliz’e niye böyle söyleriz’. Ya senin ruhun teslim olmuş. Sen müstemlekeci olmaya alışmışsın, biz ise Allah’ın izniyle kefenimizi yırtmış, önümüz açık, ‘Büyük bir güç, lider ülke Türkiye 2023’ diyoruz. 2023’te Allah’ın izniyle artık çok odaklı bir güç dünya merkezinde biz de varız. Amerika kadar, Rusya kadar, Çin kadar, Hindistan kadar biz de varız. Bunu sadece söylemiyoruz, yapıyoruz. Endişemiz şudur, sadece birlik beraberliğimizin sekteye uğramaması. Birbirinize olan sevginizi, bağlılığınızı, muhabbetinizi sakın ola ki bozmayın. Bu ana ilkeler belli. Siyasi tercihinize saygı duyarım ama bu değerlerden vazgeçmeyin. Artık Türkiye’nin önü açıktır” dedi. 

 

“SİZ NİYE BOZULDUNUZ?”

 

Türkiye’nin hem içeride hem dışarıda çözmesi gereken önemli meselelerinin olduğunu söyleyen Aydın, “Artık SİHA’ya, İHA’ya, F-16’ya, Patriot’a, bakım onarım çalışması için günlerce, aylarca yalvaracak halimiz yok. Biz kendimiz yapacağız, yaptık, daha da yapacağız. Biz artık tersanelerimizde savaş gemisi yapacağız. Biz artık savaş uçağı yapacağız, yapıyoruz. Bundan emin olun. Allah’a şükür zaten bizim şuanda saldırıya maruz kalmamızın nedeni güçlülüğümüzden. Zayıf olduğumuzda kimse bizi dikkate bile almıyordu zaten. Ama şimdi güçlüyüz. Şimdi laf dinlemiyoruz. Laf dinletiyoruz. Bizim menfaatimiz neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. İçeride de çözmemiz gereken bir sürü sıkıntımız var. Evlatlarımız işsiz. Ekonomimiz kırılgan. Niye, çünkü badire üstüne badire atlatıyoruz. Önce dışarıda evin etrafını temizleyeceğiz, güvenliğimizi koyacağız. Sonra dönüp evdeki kalkınmamızı tamamlayacağız. Bakışımız, duruşumuz budur. Bu son anlaşma tüm dünyanın kimyasını bozarken, birilerinin de Türkiye’de bozmuş kimyasını. Onu fark edemedik. Siz niye bozuldunuz? Buna hayır diyen o 3 partinin niye kimyası bozuldu? Bir tanesini anlıyoruz, o zaten Türkiye’de ama Türkiye aleyhtarı bir yapı içerisinde, terör örgütünün siyasi borazancılığını yapıyor. Ama diğerleri haktan görünüyor ama yaptığı şey diğerlerinin yanında saf tutmak. Bu oyunlara gelmeyeceğiz” dedi. Aydın Çerkezköy’deki ziyaretinin ardından Kapaklı’daki Erzurumlular Derneği’ni de ziyaret etti. 

 

Haber / Gülveren ALTUNOĞLU