"Lavanta yağı çok değerli ama ekmek banıp yiyemezsiniz"

Katılımın yoğun olduğu seminer dün 10.00-16.00 saatleri arasında Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'nda verildi. Seminerde, Tarım ve Orman Bakanlığı Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü'nden Yüksek Ziraat Mühendisi Merve Güzel ve Ziraat Mühendisi Önder Ayyıldız tarafından Lavanta Yetiştiriciliği hakkında bilinmesi gerekenler hazırlanan slaytlar eşliğinde aktarıldı. 

"ÜRÜN YELPAZESİ CİDDİ ŞEKİLDE ARTTI"

Seminerde ilk olarak Yüksek Ziraat Mühendisi Merve Güzel, hazırladığı sunum ile Lavanta Pazarı, Ekonomik Önemi ve Türkiye'de üretilme potansiyeli konularında katılımcıları bilgilendirdi. Güzel, "Lavantanın ürün yelpazesi çok ciddi derecede artmaya başladı. Türkiye'de şuan süpermarketlere gittiğinizde poşetlenmiş lavanta çayı yok ama ileride olacak. Lavanta balı bulamazsınız marketlerde ileride olacak ama. Yani kendi pazarını da kendisi oluşturabiliyor. Şimdiye kadar lavanta yağı satan üreticilerin aklına Japonya gelmiş midir?  Herkes yüzünü Bulgaristan'a ve Fransa'ya dönmüş. Ama çok daha karlı bir şekilde Japonya'ya aynı ürünü satabilirsiniz. Biraz hayal gücü biraz vizyon ve biraz da iş adamlarının üreticinin elinden tutmasıyla alakalı. Bu çiftçinin tek başına yapabileceği bir şey değil ama işin ucundan tutmak lazım. Ev hanımıysanız bile keselere doldurup bir şeyler yapılabilir. Mesela şöyle bir örnek verebilirim, mıknatıslar üretildi üzerine lavanta konuldu ve Edirne'de hasat şenliğinde bundan çok ciddi kar elde edildi. Yani böyle değişik ve güzel şeyler yapılabilir." dedi. 

"LAVANTA UZUN VADELİ BİR YATIRIM"

Tarlada çöp diye bakılan lavantanın ufak bir demetinin marketlerde 10 TL'ye satıldığını ifade eden Güzel, "Bu tamamen sizin hayal gücünüz ve ulaşabildiğiniz pazar ile alakalı. Japonya ve Almanya bir pazar örneği. Böyle yerlere ulaşmak sizin elinizde. Yada 'yağını biri çıkarsın ben kolay yoldan ulaşıp kullanayım' diyebilirsiniz. Çünkü biz biraz hazıra ve tek yıllık bitkilere alışmışız, Ekim'de dikeriz sonra hasat ederiz, para hızlı dönsün deriz. Ama lavanta çok hızlı dönüş yapacak bir bitki değil. 3 yıl yatırım yapıyorsunuz, başka bir yerden gelirinizin olması lazım. Bunu unutmayın, 'ben bu sene lavanta diktim önümüzdeki yıla bankadan kredi çekeyim lavanta ile öderim' diye bir şey söz konusu değil. Lavanta uzun vadeli bir yatırım." şeklinde konuştu.  

"DİĞER TARIM ÜRÜNLERİNİN ALTERNATİFİ DEĞİL"

Yüksek Ziraat Mühendisi Merve Güzel'in sunumunun ardından Ziraat Mühendisi Önder Ayyıldız da bir sunum yaptı. Trakya bölgesinde lavandula angustifolia'yı yani lavantayı kısıtlayan tek şeyin toprak olduğunu dile getiren Ayyıldız, "Lavantanın ağır toprak yapısına bir antipatisi var. Ağır topraklarda, yağmur yağdığında uzun süre havalanmayan balçık halinde kalan topraklarda bitki sıkıntı yaşıyor. Toprak kaynaklı bazı etmenler ve hastalıklar bu bitkilerin kurumasına ve erken dönemde daha 2'nci yıldan itibaren bitki kayıplarına başlıyor. Lavanta diğer tarım ürünlerinin alternatifi değil aslında. Bizim lavantayı yetiştireceğimiz toprakların normal şartlarda diğer tarım ürünlerinden yeterli verim alamadığımız topraklar olması lazım ki o toprakları, o arazileri değerlendirebilelim. Bu tip topraklar Tekirdağ'ın, Kırklareli'nin ve Edirne'nin birçok yerinde var. Çok fazla verim belki alamayabiliriz ama kalite konusunda diğer bitkilerden aşağı kalır yanı çıkmaz." ifadelerini kullandı.

"ÜRÜNÜNÜ SATABİLİYORSANIZ O BİTKİ İYİDİR"

Lavantayı ciddi faydalı ve yayılması gereken bir bitki olarak gördüklerini söyleyen Ayyıldız, "Lavanta'nın yetiştirilmesini destekliyoruz. Ama, 'bu en iyisidir, diğer bitkiler yanlıştır, bu doğru bitkidir.' diye bir izlenim uyandırmak istemiyoruz. Siz bir bitkiyi yetiştirip bunun ürününü satabiliyorsanız o bitki iyidir. Siz bir ürüne değer kazandırabiliyorsanız, verdiğiniz emeğin karşılığını alabiliyorsanız, bu bitki yetiştirilmeye değer bir bitkidir." ifadelerini kullandı. Hatalı toprak tespitinin; işi bilmeyen insanın bu işe girmesi ve 'lavanta çok kolay' düşüncesinin bir sonucu olduğunu söyleyen Ayyıldız, "Çiftçilikte kolay iş yoktur. Önemli seviyede ticareti yapılan bu bitkinin tarımının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması doğrudur. Fakat geliştirilirken de doğru alanlara yayılmasına, işletmelerin sürdürülebilir olmasına, stratejik öneme sahip olan tahılların ve diğer ürünlerin ekim alanlarını kısıtlamamasına dikkat edilmelidir. Lavanta yağı çok değerli ama ekmek banıp yiyemezsiniz." dedi. 

Haber / Buse SERİN