ÇTSO'dan Kalite Yönetim Sistemleri anlatıldı

Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) tarafından ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi Bilgilendirme eğitimi verildi.

GÜNDEM 27.10.2019 12:09:00 0
ÇTSO

ÇTSO Meclis Salonu’nda Cumartesi ve Pazar günleri saat 09.30 ile 17.00 arası düzenlenen eğitimde ÇTSO üyelerine Yönetim Danışmanı, Baş Denetçi ve Eğitmen Banu Yüksel Gider tarafından ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi konusunda bilgiler verildi. 

 

“ŞARTLARA UYABİLİYORSAN KALİTELİ DEMEKTİR”

 

Kalitenin, şartlara ve kullanıma uygunluk olduğunu söyleyen Yönetim Danışmanı, Baş Denetçi ve Eğitmen Banu Yüksel Gider, “Kalite herkese göre değişir. Kalite şartlara uygunluktur. Bir şart var ortada o şartlara uyabiliyorsan kaliteli demektir. Müşteri size şunu yap bunu yap diyor. Yeni bir teknik şartname gönderiyor ya da sipariş gönderiyor. Bana 500 adet ürünü 3 gün sonra sevk et. 500 adet ürünü 3 gün sonra sevk edemezseniz. İşte bir kalitesizlik yaşamış oluyorsunuz.  Otomotiv sektöründe 501 adet gönderirseniz de kalitesizlik yaratmış oluyorsunuz. Otomotivde şöyle bir kural vardır; ‘Ne eksik ne fazla’ ve ‘Ne gününden önce ne gününden sonra’. Neden fazla göndermeyelim hocam derseniz. Benim stoğumda fazlası için yer yok. Kusura bakmayın stok kalitesizliği yaratıyorsun.” dedi. Kalitenin kullanıma uygunluk olduğunu kaydeden Yüksel, “Beyaz eşya üreticilerinin her zaman bir alternatif tedarikçileri vardır. Siz bir kalitesizlik yaratın hemen öbürüne geçer. Hiç affı yoktur bu işin. Çünkü rekabet piyasası öyle bir şey ki kıyasıya mücadele ediyorlar. Bin 200 liraya artık bir bulaşık makinesi satılıyor bazen kampanya oluyor 800-900 liraya düşüyor. Onu toparlayabilmek için ciddi rekabet var. O yüzden şartlara uymamanıza 1 dakika bile tahammülü yok. Otomotivde zaten öyle bir şansınız yok. O yüzden işe aldığınız insanları çok iyi seçmek zorundasınız. Hata yapılırsa sizi sektörden silerler. Sizi öyle bir borçlandırırlar ki 7 kuşak akrabalarınız borcu ödeyemez. Kalite kullanıma uygunluktur. Mesela bir botu kaç yıl kullanırsanız kaliteli dersiniz? Kişiden kişiye değişiyor tabiî ki kimine göre 2 sene kimine göre 4 sene. O zaman bir vademiz var ön gördüğümüz, ona uyuyorsa bizim için kalitelidir.” diye konuştu.

 

“PAHALI OLAN ŞEY KALİTELİ MİDİR?”

 

Eğitmen Yüksel, konuşmasına şöyle devam etti: “Pahalı olan şey kaliteli midir? Böyle bir algı var bu Türkiye ve benzeri ülkelerdedir. Bize çok geri kalmış demek istemiyorum. Başkalarını gördüğümüz zaman bir tık ilerisindeyiz. Mesela şuan Iphone 11 çıktı. İnsanlar deli gibi para veriyor. Kendimizi özel hissetmek için yapıyorsak halk olarak sevgisizlik sorunu var. Biz artık tüketim toplumuyuz. Her şeyden çabuk sıkılıyoruz. Doğarken bebeğe sosyal medya açılıyor artık. Toplum olarak bazı şeylerde genetiğimizde bozulmalar oldu. Bu bozulmalardan dolayı da ekonomik şartlar olabilir, uzun yıllar ülkenin ciddi sıkıntıları vardı bir anda açılınca belki başka ülkelerin yıllar öncesinden edindiği şeyleri bizim yeni edindiğimiz için bundan dolayı bir açlık olabilir.”

 

“KALİTE KURUMUN GİRİŞİNDEN BAŞLAR”

 

“En ekonomik, en kullanışlı ve tüketiciyi daima tatmin eden kaliteli ürün geliştirmek, tasarımını yapmak, üretmek ve satış sonrası hizmetleri vermektir.” diyen Eğitmen Banu Yüksel Gider, “Ürünü sattım ama satış sonrası hizmetleri vermek de kalitedir. Sattıktan sonra ürün hatalı çıktı. Bana ne ne yaparsanız yapın, almasaydınız mantığıyla davranırsanız o zaman siz kaliteli olamazsınız.  Zaten siz hızlı tüketim ürünü satıyorsanız, perakende bir ürün satıyorsanız satış sonrası hizmet vermek zorundasınız. Bazı firmalar hatalı olmamasına rağmen ürünü değiştiriyor müşteriyi kaybetmemek  için. Bakıyor müşterinin yıllık cirosu bu kadar ben bu ürünü değiştirmezsem gidecek benden tamam hata benimdi diyerek alıyor ürünü. Uzun vadede müşteriyi kaybetmemek için yapılıyor ki sizi tercih etsin. Kalite kurumun girişinden başlar. Denetime gittiğimde güvenlik buyur yenge diyor. Öyle diyenlere amcanızın sağlığı da iyi diyorum. Güvenlik böyle ise içerisi nasıl oradaki yenge ise içerdeki bacıya dönüyor. Bir başka örnek santral, arıyorsunuz yarın geleceğim diye ‘alo bir dakika durun’ diyor orada başkası ile kavga ediyor. Kim bu arayan, dışarıdan biri. Hele hele denetlemeye geleceğimiz bir yer ise  diyoruz tamam sıkıntı var. Kalitesizlik orada başlıyor. Kurumsal yerlerde barındırmazlar zaten bu tür kişileri.” dedi.

 

“İŞİN KALİTESİNİ DEĞERLENDİRECEK BAŞKA YERLER VARDIR”

 

Yönetim Danışmanı, Baş Denetçi ve Eğitmen Banu Yüksel Gider, “Patronların en sevmediği kişiler kalite müdürleridir. Çünkü sürekli sorun çıkarıyorlar. Ve bazen hatalı ürün gider. Böyle bir durumda bence patrondan imza alın, ben öyle yapardım. Kısa vadede çözüm beklemeyelim uzun vadede antibiyotik etkisi olur. Eğer üst yönetiminiz kalite yönetim sistemini önemsemiyorsa siz o firmada çalışmayın. Çünkü sizin yaptığınız işin kalitesini değerlendirecek başka yerler vardır, emin olun. Mış gibi yapıyorlar bazen mesela firmayı denetlemeye gittiğimizde ‘belgeyi niye almak istiyorsunuz’ dediğimizde ‘müşteri öyle istedi bize kalsa almayız’ diyor. Başlamadan önce ne güzel done verdi. Senin zaten belgelenme şansın yok günün sonunda. Zihniyet meselesi” ifadelerini kullandı. 

 

Haber / Buse SERİN