Her canlının ihtiyaç duyduğu en önemli gıda maddesi

21 Mayıs Dünya Süt Günü dolayısıyla açıklama yapan Tekirdağ İl Tarım ve Orman Müdürü Zekeriya Sarıkoca "Süt, her canlının dünyaya geldiği andan itibaren ihtiyaç duyduğu en öneml

GÜNDEM 20.05.2019 15:43:00 0
Her canlının ihtiyaç duyduğu en önemli gıda maddesi

Canlı yavrusunun dünyaya tutunabilmesi için anasından ayrıldığı anda tanıştığı tek gıda maddesinin anne sütü olduğunu belirten Sarıkoca, “İlk sağılan süte kolostrum ya da ağız sütü adını veririz. Kolostrum  canlının bağışıklık sisteminin gelişebilmesi ve dünyaya bağlanabilmesi için büyük oranda antikor içermektedir. Bu da Yüce Tanrının analara bahşettiği en önemli hasletlerden birisidir. Dünya'ya gözlerimizi açtığımız anda gereksinim duyduğumuz bu gıda maddesine hayatımızın diğer dönemlerinde de ihtiyaç duyarız. Çocukluk çağlarında vücut iskeletimizi oluşturan kemiklerimizin ihtiyaç duyduğu mineral maddeleri özellikle kalsiyumu çok fazla miktarda içermektedir. Ayrıca gelişmemiz ve boyumuzun uzamasında da ihtiyaç duyduğumuz proteinleri, aşırı hareketlilikten dolayı gereksinimiz olan enerjiyi sağlayan karbonhidrat (laktoz) ve süt yağını, biyokimyasal dengemizi özellikle hormonal gelişmeyi sağlayan vitamin ve mineralleri, vücut için hayati önemi olan suyu önemli miktarlarda içermektedir. Bu saydığımız altı gıda bileşeni yanında beyin hücrelerinin gelişimi ve çalışması için çocuklar için gerekli olan galaktozu da doğada sadece süt içermektedir” dedi.

 

 

“SAĞLIĞIMIZI OLUMLU YÖNDE ETKİLEYECEKTİ”

 

Ergenlik ve gençlik yıllarında ihtiyaç duyulan enerjinin ve besin maddelerinin de çoğunun süt içerek karşılanabileceğini kaydeden Sarıkoca “Ancak ülkemizde bu dönemlerde süt içme alışkanlığı yerini süt ürünleri yeme alışkanlığına bırakmaktadır. Bu çağlarda genellikle peynir, yoğurt, ayran, dondurma gibi süt ürünleri tüketme alışkanlığı gelişmekte, süt içme alışkanlığı terk edilmektedir. Diğer gelişmiş dünya ülkelerine baktığımızda içme sütünün öne geçtiği ve yılda ortalama 150-200 litre içme sütü tüketildiğine şahit olmaktayız. Ülkemizde ise içme sütü tüketiminin  hala 30-50 litre civarında olduğu müşahede edilmektedir. Gençlerimizin gelişimi, sağlığı ve zindeliği için orta ve lise hatta üniversite çağlarında da okul sütü kampanyasının desteklenmesi büyük önem arz etmektedir. Bu dönemde süt içme alışkanlığı terk edildiği taktirde bağırsaklarımızda süt şekerini (laktozu) parçalayan enzimler yok olacağından, yaşamımızın ileriki aşamalarında laktoz intoleransı denilen rahatsızlık (karın şişkinliği, bulantı, kusma, sıkıntı v.s.) baş göstereceğinden süt içmemiz büyük sıkıntılara neden olacaktır. Bunun yanında yaşamımızın orta ve ileriki yaşlarında da süt ve süt ürünlerine büyük oranda ihtiyaç duymaktayız. Bu yaşlarda meydana gelebilecek kemik erimesi (osteoporoz) için gerekli mineral maddelerini yine süt ve süt ürünlerinden karşılamamız gerekmektedir. Bu yaşlarda da süt içme alışkanlığımızın devam etmesi sağlığımız için büyük önem arz etmektedir. Her yaşta süt içme alışkanlığı, sağlığımızı olumlu yönde etkileyecek” dedi.

 

Haber / Ruşa ELMA