ADD Çerkezköy Şubesi'ni ziyaret eden Genel Başkan Adayı Süheyl Batum: Mühürsüz oy ne demek?

Haziran ayında yapılacak olan Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Kurulyatı öncesi genel başkanlığa adaylığını açıklayan Anayasa Profesörü Süheyl Batum, Çerkezköy'de gazeteci ?

GÜNDEM 7.05.2018 17:19:00 0
ADD Çerkezköy Şubesi

Trakya turu kapsamında Pazar günü de Atatürkçü Düşünce Derneği Çerkezköy Şubesi’ni ziyaret eden Batum, ziyaretin ardından canlı yayında Şaban Kardeş’in konuğu oldu. Türkiye gündemini değerlendiren Batum “Ben çok umutluyum. Oyunun bozulacağını düşünüyorum. Çünkü Türkiye, kim ne derse desin yeni kurulmuş bir devlet değil. 2002 yılında demokrasiye geçmiş bir devlet de değil. Koskoca bir Osmanlı İmparatorluğu o dönemin konuşlarının değişmesi nedeniyle parçalandı, yıkıldı. Oradan bir cumhuriyet kuruldu. Ama gerek Osmanlı’dan gerek cumhuriyetin kendine özgü çok önemli kurumları vardı” dedi.

 

“TÜRKİYE 2002’DE DEMOKRASİYE GEÇEN BİR ÜLKE DEĞİL”

 

Türkiye seçimini 2002’de yapmaya başlamadığını kaydeden Batum “1877 Meclis-i Mebusan’dan beri seçim yapan bir ülkedir. Maalesef son yıllarda bütün bu kurumların içinin boşaltıldığını görüyorum. Hele 16 Nisan’da, kabul edilmemiş ama edildi denilmiş referandum sonucunda da getirdiğimiz sistem dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan, hiçbir demokrasisinde olmayan, hiçbir yarım demokrasisinde olmayan, meclisin tamamının, yürütmenin tamamının, yargının tamamının başkan denilen bir kişinin eline verildiği acayip bir sistem. Dolayısıyla bütün bunlar bizim moralimizin bozulması için bir oyunun oynandığının görülmesi açısından önemliydi. Biz bu oyunun günümüzde ya da birkaç günlük gelişmelerle bozulduğunu görüyorum. Zaten sevgili cumhurbaşkanımızın iktidarında biraz hırçınlığın da bundan kaynaklandığını düşünüyorum. Yoksa dünyanın hiçbir ülkesinde bir cumhurbaşkanı ‘biz teröristlerle uğraşıyoruz, biz millici olmayan unsurlara karşı mücadele ediyoruz’ demez. Halkın en azından yarısının oy vermediği bir sisteme, ‘millici olmayanlar bu sisteme karşı’ demez” diye konuştu.

 

“OYUN BOZULACAK”

 

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ‘seçimlerin öne alınması’ ve ‘imza verenlerin Fetö ile bağlantılarının araştırılması’ konularındaki ani çıkışlarını da değerlendiren ADD Genel Başkan Adayı Süheyl Batum “Eskiden ‘aman siyaset yapılır mı, temiz insan işi değil, sakın siyasete bulaşma’ denilirdi. Siyasete bulaşmamanın söylendiği istisnai ülkelerden biridir Türkiye. Türkiye’deki siyasetçilerin Devlet bey de dahil, cumhurbaşkanımız da dahil, başbakanımız da dahil, muhalefet partileri de dahil, bu siyasete bulaşma diyenlerin siyaseti algılama şekillerini haklı göstermeyecek şekilde davranmaları gerekir. Siyasetin çirkin bir şey olduğu görüntüsünü kıracak bir şekilde davranmaları gerekir. Bir sistem kuruyorsunuz. Bu sistemin en önemli şeyi bir başkan. Sonra bu başkanı seçmek için 2 ay varken seçime gidiyorsunuz. Yasal olarak 90 gün olmasına rağmen 60 günde seçime gidiyorsun. Ve bir partiye diyorsun ki ‘seni seçime sokmayacağız’. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş ‘Geçmiş olsun. Bir dahaki seçimlere girerler’ diyor. Siyasetin bir çirkinlik olduğunu düşünen insanların ne kadar haklı olduğunu göstermek için söylenmiş. Bunun üzerine bence oyun bozuluyor. 15 milletvekili İYİ Parti’ye geçiyor. Bu sembolik bir geçiş. Genel kurulunu yapmış bir partiyi Ali Cengiz oyunlarıyla seçime sokmama çabasına karşı yapılan bir hamle. Bence Devlet bey milletvekillerinin bir bölümünün ve oyların kendisinden gideceğini düşündüğü için bunu kızgınlığı içerisinde inanmadığı bir şeyi söylüyordur herhalde. Bu oyunun bozulacağına inanmamdaki neden şudur. Meral hanım orada. Saadet Partisi’nin başkanı orada. Vatan Partisi’nin başkanı orada. Muharrem İnce ile bir oyunun bozulduğunu düşünüyorum” dedi.

 

YANLIŞ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI

 

Daha önceki adayın Ekmeleddin İhsanoğlu olduğunu anımsatan Batum “Onun yanlış olduğu nasıl çıktı ortaya.  Muharrem İnce  iyi oldu. Keşke bunu 4 sene önce yapıp oyunu bozsaydık” dedi. “Cumhuriyet Halk Partisi’nden Muharrem İnce’nin adaylığını nasıl buldunuz” sorusunu da yanıtlayan Batum “Onun adaylığını çok beğendim. Önceki seçimde de öyle demiştim. Bir çatı adayı ancak Recep Tayyip Erdoğan’ı seçtirir demiştim. İnsanlar tanımadığı, güvenmediği bir insana oy vermez. O zaman bunun bilinçli olarak yapıldığını düşünüyordum. Ama bugün değişti iş. CHP Muharrem İnce’yi çıkarttı. Muharrem İnce tam bir siyasetçi. Artık oyun değil. Öbür tarafta Meral Akşener var. Şimdi artık önceden ezberletilmiş bir oyun oynanmayacak. Tayyip bey bir tarafta. Öbür tarafta kendisine sayın bile demeden konuşamayacak olan bir Ekmeleddin İhsanoğlu gördük. O gün bir oyundu. Bugün o oyun bozuldu. Çok mutluyum. Çünkü benim ve milyonlarca insanın düşündüğü şu: Hangi siyaset olursa olsun, hangi parti kazanırsa kazansın ama ‘Atatürk Cumhuriyeti artık bir devre arasıydı, reklamlar bitti, duraklama devrinden çıktık’ olmasın” dedi.

 

“TÜRK MİLLETİ AÇIKÇA GÖSTERDİ”

 

Türk milletinin yüzde 53 ile bir şeyi açıklıkla gösterdiğini söyleyen Süheyl Batum “Türk milleti açıklıkla gösterdi. İsteyen siyasi parti gelsin yönetsin ama tutup da o temellerle oynayıp da ‘Bu kötü bir cumhuriyetti, ben yerine yenisini getirdim, bunun adayı budur’. Böyle bir şey olmaz. Burası Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’dir” dedi. “Geldiğimiz noktada hukuk adına insanlar kendisini güvencede görüyor mu” sorusuna da cevap veren Batum “Hayır görmüyor. Bir gömleği bir kere yanlış iliklediğin zaman artık o çözmeden olmaz. İktidar partisi 2010 yılında ben bu yargıyı yiyeceğim diye yola çıktı. Ve o günden sonra ilk önce fetö’cülere teslim etti, sonra hiç buranın cumhurbaşkanı, başbakanı, bakanları değilmiş gibi ‘Aaa biz hiç bilmiyorduk’ dediler. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu olmaz” dedi.

 

“KENDİSİNE BİÇİLEN ROLE UYGUN DAVRANDI”

 

Batum “Yaptığınız hamle Atatürkçü Düşünce Derneği’ni harekete geçirecek mi, neden Atatürkçü Düşünce Derneği bugüne kadar sessiz kaldı” sorusuna da cevap verdi. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin pasif kaldığını söyleyen Batum “Çünkü bize 80’den sonra biçilen gömlek buydu. Atatürkçü Düşünce Derneği bunun biraz dışındaydı. Cumhuriyet mitinglerinden sonra ‘siz nasıl onun dışındasınız’ diye onun da kafasına vuruldu. Atatürkçü Düşünce Derneği de kendisine biçilen bu role maalesef uygun davrandı ve son derece pasif kaldı. Türkiye’de bir stattan Atatürk resmi çıkartılıyor siyasidir diye, Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi tutuluyor cumhurbaşkanımız diye. Bu devletin kurucusu Atatürk’ün resmi kaldırılıyor. Akşam da federasyon başkanı çıkıp ‘Biz siyasi pankartları almıyoruz ama o cumhurbaşkanımız’ diyor. İşte Atatürkçü Düşünce Derneği’nin Türkiye’de bütün Atatürk adını taşıyan statların yıkılması, Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkılıp aynısının yapılır sadece adının değiştirilmesi olaylarını algılayıp, iktidarların karşısına çıkıp ‘Sen iktidar olabilirsin. Ama Atatürk’ün adını bu ülkeden çıkartmaya cesaret bile edemezsin’ diyebilmesi lazım. Bunu söylemekte pasif kaldı” dedi.

 

VİCDANINIZ NASIL EL VERDİ?

 

Yüksek Seçim Kurulu’nun mühürsüz oylarla ilgili kararını da değerlendiren Batum “Biz bir siyasi parti değiliz ama şunu vaat ediyoruz ve mutlaka yerine getireceğiz. Türkiye Cumhuriyeti’nde isteyen herkes halkın oylarıyla iktidar olabilir ama bu oylar sahtekar oylar olmamalı, mühürsüz oylar olmamalı. Yüzde 53 gitti hayır oyu verdi. Bakkaldan yumurta alsanız mührüne bakıyorsunuz. Oylarda mühür olmayacak. Bu şu demek ben çalarsam idare edin demektir. Bunu kabul eden milletvekillerinin eşlerine soruyorum. Marketten yumurta alsalar mühür var mı diye bakıyorlar. O mühür o yumurtanın dürüst olduğunu, zamanını gösteriyor. Bizim oyumuzun yumurta kadar değeri yok. Atatürkçü Düşünce Derneği bu seçimlerin iktidarın istediği gibi değil, demokratik seçimler olmasını sağlamakla yükümlüdür. Hiç kimse gitmiyor mu, Atatürkçüler YSK’nın kapısına gidip ‘Ne yapıyorsunuz siz’ demeli. Bu ülkenin bu sistemini Atatürk kurdu, dürüst seçimler dedi, kadınlara da seçme seçilme hakkı verdi. Mühürsüz oy ne demek. Ben yaptım siz idare edin mi demek. Oyun çalınmasını önleyen en önemli sistem mühürdür. İnsanlar yüzde 53 hayır verdi. Nasıl oldu da bunu 49 yapmaya yüreğiniz, vicdanınız el verdi. Nasıl bir vicdan bu, nasıl bir hukuk anlayışı?” dedi.

Haber / Gülveren ALTUNOĞLU