Süheyl Batum Çerkezköy'de

Cumhuriyet Halk Partisi'nden 24. Dönem Eskişehir Milletvekilliği yapan ve Haziran ayında yapılacak olan Atatürkçü Düşünce Derneği Kurultayı'na başkan adayı olarak katılacak olan Anayasa Profes?

GÜNDEM 6.05.2018 20:28:00 0
Süheyl Batum Çerkezköy

Dün saat 15:30’da Çerkezköy’e gelen Süheyl Batum, ADD Çerkezköy Şube Başkanı Dündar Orhan, Saray Şube Başkanı Nedim Çolakoğlu ve dernek yöneticileri tarafından karşılandı. ADD Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Melek Esmer, İstanbul, Çorlu, Ünye, Kırklareli, Bandırma bölgelerinden dernek yöneticileri, Doğu Karadeniz Bölge Sorumlusu Birol Yelekin, Doğu Akdeniz Bölge Sorumlusu Levent Güngör ile birlikte Çerkezköy’e gelen Batum, dernek yöneticileri ve üyelerle bir araya geldi. Ziyarette konuşan ADD Çerkezköy Şube Başkanı Dündar Orhan, “Hocamızı burada görmekten büyük mutluluk duyduk. Ben 5 dönemdir ADD başkanlığı yapıyorum. İlk defa bir genel başkan adayı şubemize geldi. Çok mutlu olduk. Genelde Haziran aylarında Ankara’ya gidiyoruz. 2 gün bize yetmiyor. Buraya gelip fikirlerinizi, düşüncelerinizi paylaşmak çok önemli” dedi. Çerkezköy’ün 400 fabrikanın bulunduğu ve 100 bin işçinin çalıştığı bir bölge olduğunu kaydeden Orhan “Burası çok kozmopolit ve aynı zamanda da Türkiye’nin her ilinden insanların olduğu bir yer. Buraya termik santral yapılmaya çalışılıyor. O da bizim gündemimizde” dedi.


“BASKIN BİR SEÇİM YAPILACAK”
 

24 Haziran’da baskın bir seçim yapılacağını ifade eden Batum “Türkiye çevresindeki ülkelerle kıyaslandığı zaman kim ne derse desin, birileri istediği kadar ‘Türkiye’de demokrasi 2002 yılında başladı’ zannetsin ve bizleri de kandırmaya çalışsın, Türkiye çevresindeki ülkelere kıyasla çok ciddi birikimi olan, ciddi bir devlet birikimi olan ve kurumları olan bir ülkeydi. Türkiye’de seçimler yapılıyordu. Yüksek Seçim Kurulu diye bir kurul vardı. Bu kurum o kadar önemliydi ki 1969’da İstanbul gibi önemli bir kentte iktidarı kazanan partinin adayı belediye seçiminde İstanbul’un belediye başkanı olmasına rağmen, o belediye başkanının kamu görevini zamanında bırakmadığı gerekçesi ile YSK belediye başkanlığını düşürdü ve muhalefete verdi. Türkiye’de kimsenin sesi çıkamadı” dedi.


“RECEP AYI'NIN BİTECEĞİNE İNANIYORUM”
 

Yüksek Seçim Kurulu’nun 2002 yılından beri iktidarın elinde olduğunu savunan batum “İktidar ne isterse onu yaptıran bir kurum haline dönüştü. 24 Haziran seçimlerinde ilk defa Türkiye’de, 1877’den beri oy kullanan bu ülkede seçimden bir ay önce bir yasa yapılarak ‘oylar artık mühürsüz olacak’ denildi. Bir seçimin eşit olup olmadığını belirli şeylerle anlarız. Mühür bir seçimin, oyların dürüstlüğünü sağlıyordu. İlk defa böyle bir yasa çıkartıldı” dedi. Birkaç gündür çok mutlu olduklarını ifade eden Batum “İnşallah 100 bin barajını aşmak zorunda olan adayların hepsi bu barajı aşacak ve Türkiye’de bir şey değişecek. Bazıları ‘Recep ayı bitti, Muharrem ayı başlıyor’ diyor. Artık Muharrem Ayı mı başlar, Meral Akşener Ayı mı başlar bilmem ama, Recep Ayı'nın biteceğine ben de inananlardanım” diye konuştu.


“DÜNYANIN GÖRDÜĞÜ EN DEMOKRASİ DIŞI OYLAMAYDI”
 

16 Nisan referandumunun bir şeyi çok net gösterdiğini kaydeden Süheyl Batum “16 Nisan referandumu dünyanın gördüğü en demokratik dışı, en hukuk dışı, en ahlak dışı oylamaydı. Taraflardan biri çıkıyordu 24 saatin 23 saati televizyonların veya radyoların yüzde 99’unda ‘hayır veren çukurcudur, hayır veren teröristtir, hayır veren vatan hainidir, hayır verene hesabını soracağım, hayır veren Fetöcüdür’ diye propaganda yapıyordu. Buna rağmen sonuç ne oldu? Türk milletinin yüzde 53’ü hayır verdi. Recep Tayyip Erdoğan 51 aldığını söyledi, Yüksek Seçim Kurulu öyle olmuş saydı. Ama biz yüzde 53 aldık. Türkiye’de herhangi bir siyasal parti tek başına yüzde 53 hayır çıkartamazdı. Türk Milleti ‘Ben istediğim partiye oy verebilirim. Ama söz konusu olan Atatürk Cumhuriyeti'ni yıkıp yerine Recep Tayyip Erdoğan cumhuriyeti kurmaksa bunda yokum” şeklinde konuştu.


“YÜZDE 53 BANA UMUT VERDİ”
 

Yüzde 53’ün kendisine umut verdiğini ifade eden Batum “Türk milleti ‘korkmayın’ dedi. Yüzde 53 hangi partiye oy verirse versin Atatürk Cumhuriyeti'ni kaldırmaya imkan vermeyeceğini söyledi. O sırada Atatürkçü Düşünce Derneği’nden arkadaşlarımız geldi, konuştuk. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin genel yönetimine aday olma kararını aldık ve beraber yola çıktık. Biz bir parti değiliz. Ama Atatürkçü Düşünce Derneği diyecek ki ‘Siyasetinizi yapın beni ilgilendirmez, ama Atatürk ilkelerinden, Atatürk düşüncesinden sapma gösteremezsiniz’. Bizi kimse kandırmasın. Bize şöyle demeyecek: ‘Benim yüzde 50 oyum var. Demek ki ben bir parantez arası sayıyorum bunu, o parantezi kapattık’. Hadi oradan. Bu ülkenin meclisinin başkanı yaptığımız bir kişi ‘Abdülhamit sonrasında bir duraklama devrine girdik, Atatürk dönemi bunun içinde, Cumhuriyet dönemi bunu içinde, Kurtuluş Savaşı bunun içinde. 2002’de bu duraklamadan çıktık. Bunun da başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır’ demeyecek” şeklinde konuştu. Atatürkçü Düşünce Derneği’nin çok önemli bir dernek olduğunu ifade eden Batum “Bizim mücadelemiz Atatürkçü Düşünce Derneği’nin bu günkü yönetimi değil. Bizim mücadelemiz bu siyasetin Atatürk’ün Cumhuriyeti esasları üzerinde yapılmasını istemeyen, Atatürk Cumhuriyeti'ni yıkmak isteyen kim varsa, o zihniyetle, o partiyle, o kişilerle. Atatürkçü Düşünce Derneği bunu yapmalı. Çünkü yüzde 53 dedi ki ben buradayım. Atatürk 1923’te Cumhuriyeti kurdu, 1938’de vefat etti. 15 yıl. Recep Tayyip Erdoğan 16 yılda kendine göre başarılı bir şey yaptı. ‘Ben dindar ve kindar bir nesil yetiştireceğim’ dedi. Atatürkçüler olarak bizim kavgamız yüzde 53’e sahip çıkma sorumluluğu ile Atatürk ilkelerine ‘devre arası, parantez arası, reklam arası, duraklama dönemi’ diyen ve bu siyasal mücadeleyi rayından çıkartmak isteyen kim varsa onlar” dedi.


“KOL KOLA GİRDİK”
 

Yüzde 53 oy almış, Türkiye’nin her yerinde el ele vermiş, aynı amaca yönelmiş Mustafa Kemal’in askerleri olduklarını kaydeden Süheyl Batum “Çocuklarımıza sorumluluğumuz var. Ben sizlere inanarak, sizlerle yapılabileceğine inanarak bu yola çıktım” dedi. Şeker fabrikalarının satışı ile ilgili de konuşan Batum “ADD üyelerine gidin orada bir basın bildirisi yapın diyor. CHP’de bir milletvekili tellere tırmanıyor. Bunlar etkin bir mücadele değil. Onun yerine genel merkezi temsilen tüm şubelerden 5 bin kişiyi toplasan o alana da girersin onlar da korkar. Recep Tayyip Erdoğan 3 ay önce Türkiye Tabipler Birliği ve Türkiye Barolar Birliği’nden Türkiye ibaresini kaldıracaksınız dedi. Bir araya gelen 5 bin tane avukat ‘Bütün barolar adına söylüyoruz. Bu adı bize Atatürk verdi. Çıkaramazsınız’ dediler. 5 bin avukatın yaptığını ADD yapamaz mı? Yapabilir, yapmak zorunda. Bunu yapmak üzere kol kola girdik” dedi.


Haber / Gülveren ALTUNOĞLU