Verilen Sözler Tutulmayınca İş Yavaşlattılar

Türkiye çapında faaliyet gösteren Türk Telekom'a bağlı Akçadağ Tahahhüt isimli taşeron firmasında çalışan işçiler, verilen sözlerin tutulmaması ve haklarını alamadıkları gerekç

GÜNDEM 21.11.2017 19:32:00 0
Verilen Sözler Tutulmayınca İş Yavaşlattılar

Söz konusu firmaya bağlı olarak çalıştıklarını ifade eden işçiler, ağır bir işte çalıştıklarını fakat gerekli kıyafetlerin alınmadığını ve söz verilen ekstra ücretlerin yatırılmadığını belirterek, iş yavaşlatma eylemi başlattıklarını söylediler.

 

‘’HAKKIMIZI İSTİYORUZ’’

Tekirdağ Türk Telekom adına faaliyetlerini sürdüren Akçadağ Taahhüt isimli taşeron firmasına bağlı olarak çalışan işçiler dün maaşlarını alamadıkları gerekçesi ile iş yavaşlatma eylemi yaptılar. Söz konusu eylemi verilen sözlerin yerine getirilmemesi üzerine başlattıklarını ifade eden işçiler; ‘’Bizler ağır işte çalışıyoruz. Yaptığımız işler tehlikeli işler olarak gerçekleşiyor. Fakat bize ihtiyacımız olan kıyafetleri vermiyorlar. Arızaya gittiğimiz zaman sivil kıyafetlerimizle gidiyoruz. Buna ek olarak bize vaat ettikleri yemek parasını bile geç yatırıyorlar. 3 ay önce bize yüzde 8 oranında zam yapacaklarını ve geçmişe dönük alacaklarımızı ödeyeceklerini söylediler. Yıl bitecek hala alacaklarımızı ve hakkımız olan zammı alamıyoruz. Bugünden itibaren kurumdan hakkımız olanları istiyoruz’’ açıklamalarında bulundu. Öte yandan firmanın yemek paralarını da asgari ücret zammına yansıttıklarını söyleyen işçiler; ‘’2014 yılında normal asgari ücret 960 TL idi. Biz 1000 TL maaş ve 200 TL yemek parası olarak anlaştık. Asgari ücret bin 300 TL olunca yemeği kaldırdılar. Yemek parası vermediler. Yemeği ise asgari ücrete yansıttıklarını söylediler. Asgari ücret 1.404 TL olunca da iki yıl üstü olan işçilere 80-150 TL arası yemek parası verirken, yeni başlayan kişilere yemek parasını kestiler. Biz hakkımızı alana kadar eylemimizi sürdürmeyi planlıyoruz. Firma yetkililerinden de hakkımız olan zam ve mesai ücretlerini talep ediyoruz’’ açıklamalarında bulundular.

 

Haber / Hüseyin GÖKÇELİ