“Soruşturmalar kapsamında tutuklu bulunanlardan ‘itirafçı’ olarak ifade vermiş kişilerin beyanlarının, tanık ve gizli tanık ifadeleri ile örtüştüğü görülmüş, yapılan operasyonlarda önemli sonuçlar elde edilmiş, birçok üst düzey ve yönetici konumundaki örgüt mensubu, bu itiraflar neticesinde gözaltına alınarak tutuklanmıştır.
İTİRAFA GÖRE SERBESTLİK
İtirafçı kişilerin serbest kalabilmeleri; beyanlarının gerçekliği, niteliği, operasyonlara olan etkisi, tutuklanma sebebinin yasalar nezdindeki durumu ve yine kanunların uygulanabilirliği neticesinde gerçekleşmektedir. Ayrıca beyanları suçun ortaya çıkmasını ve suç faillerinin cezalandırılmasını temin etmesine vesile olmalıdır. Aksi halde durumu yukarıda sayılanlara uygun olmayanların itirafçı olsalar dahi serbest kalma sürecine ulaşmaları mümkün değildir.
BERAT ETTİ SAYILMAZLAR
Bu kapsamda, tutuklu durumdayken itirafçı olan ve kanunların izin verdiği ölçüde serbest bırakılanlar, kamuoyunda algılandığı şeklinde beraat etmiş sayılmazlar. ‘Beraat’ kavramı ve kararı, mahkeme nezdinde geçerli olan bir sonuçtur. Bu kişiler, iddianamelerinin gönderildiği ve kabul edildiği mahkemelerin belirlediği duruşma tarihlerinde, hakim karşısına sanık (şüpheli) olarak çıkacak ve savunma yapacaklardır.
İTİRAFÇILIK OLASI CEZAYI ENGELLEMEZ
İtirafçı olmaları, yargılama sonucu ceza almayacakları anlamına gelmez. Soruşturma devam ederken itirafçı olan kişinin, iddianamesi hazırlanıp mahkeme yargılaması başladığında lehine olabilecek uygulamalardan yararlanması yine mahkemenin kararıdır.
TUTUKLULAR SERBEST KALABİLİR
Aynı şekilde tutukluluk halleri devam eden kişilerin de bir daha serbest kalmayacağı şeklindeki algı yanlıştır. Bu kişilerin de durumları mahkeme karşısına çıkıp, savunmalarını yaptıktan sonra, mahkeme heyetinin vereceği kararla netlik kazanacaktır.
ASILSIZ SÖYLEMLERE İTİBAR EDİLMEMELİ
Soruşturmalar ve yargılamalar, hukuka uygun, kanunlar çerçevesinde, adil, hızlı, şeffaf ve yoğun şekilde devam etmektedir. Konuyla ilgili olarak sadece Cumhuriyet başsavcılığımızın resmi açıklamaları dikkate alınıp, kamuoyunda ortaya çıkan asılsız söylemlere itibar edilmemesi, hem soruşturma ve yargılamaların selameti açısından, hem de halkın yanlış bilgi sahibi olmaması açısından önem arz etmektedir.”
Haber / Şaban KARDEŞ
