Eğitim harcamalarında uçurum

Yeni eğitim öğretim yılındaki eğitim harcamaları hakkında değerlendirmelerde bulunan Birleşik Kamu-İş Genel Merkez Sekreteri Engin Çoğal, "Devletin resmi rakamları, gelir dağılımındaki bozulm

EĞİTİM 16.09.2016 18:46:00 0
Eğitim harcamalarında uçurum

TÜRKİYE İLK 5’TE

 

Türkiye’nin, gelir dağılımı en adaletsiz ilk beş ülke arasında yer aldığını belirten Birleşik Kamu-İş Genel Merkez Sekreteri Engin Çoğal, “Gelir dağılımındaki bu adaletsizlik doğal tüketim harcamalarına da yansıyor. TÜİK’in hanehalkı bütçe harcamalarıyla ilgili araştırmaları Türkiye’de en zengin ve en yoksul kesimlerin yaptığı harcamalar arasında en büyük uçurumun eğitim harcamalarında yaşandığını ortaya koyuyor. Eğitim alanında yaşanan eşitsizlik ise gelir dağılımının gelecekte daha da bozulması ya da en iyi ihtimalle bu bozuk halinin devam etmesi riskini artırıyor. Araştırmalar, eğitim düzeyi, eğitim yatırımları, özel okulların varlığı, eğitimin eşit dağılıp dağılmadığı ve eğitimin kalitesi gibi faktörlerin gelir dağılımını dolaylı ya da doğrudan etkilediğini gösteriyor” dedi.

 

TÜRKİYE’DE EĞİTİM İÇİN AİLE BAŞI 66 TL HARCANDI

 

Türkiye’deki 21 milyon 825 bin ailenin 2015 yılında ayda ortalama 3 bin 43 liralık tüketim harcaması yaptığını; bu harcamadan da eğitim için ayrılan payın yüzde 2,17 olduğunu kaydeden Çoğal, “Yani Türkiye’de geçen yıl aile başına aylık 66 lira, yıllık ise 792 liralık bir eğitim harcaması yapıldı. Ailelerin eğitime yaptıkları aylık ve yıllık ortalama eğitim harcamasının bu kadar düşük olması, büyük bir çoğunluğun eğitim için tek kuruş para harcayamamasından kaynaklanıyor.  TÜİK, her yıl yaptığı ailelerin tüketim harcamalarına ilişkin araştırmanın sonuçlarını kamuoyuna yüzde 20’lik gelir gruplarına göre açıklıyor.  Yüzde 20’lik gelir gruplarına göre yapılan açıklamaya göre Türkiye’deki en zengin yüzde 20’lik kesimde yer alan 4 milyon 365 bin aile ile en yoksul 4 milyon 365 bin ailenin eğitim için yaptığı toplam harcama arasında 44 katlık bir uçurum bulunuyor. Yoksul aileler eğitim için ayda ortalama 5 liralık harcama yapabiliyor” diye konuştu.

 

EĞİTİM HARCAMALARINDA KISINTIYA GİDİYORLAR

 

Türkiye’deki eğitim harcamalarının yüzde 52,3’ünü en zengin yüzde 10’luk kesimin gerçekleştirdiğini söyleyen Çoğal, “En yoksul yüzde 10’luk kesimin yaptığı eğitim harcaması ise yüzde 0,7’de kalıyor. En zengin 2 milyon 182 bin aile eğitim için 2015 yılında 8 milyar 990 milyon lira harcarken, en yoksul yüzde 10’luk dilimde yer alan 2 milyon 182 bin aile ise sadece 115 milyon liralık eğitim harcaması yapabiliyor.  Eğitim için yapılan harcamada iki kesim arasında 78 katlık bir uçurum oluşuyor. Bu eksikliklerine rağmen tüketim harcamalarının gelir gruplarına göre dağılımı, harcamalarının çok büyük bir bölümünü konut ve gıdaya ayırmak zorunda bulunan yoksul kesimlerin diğer harcamalarını karşılayabilmek için öncelikle eğitim harcamalarında kısıntıya gittiklerini ortaya koyuyor” dedi.

 

MİLLİ GELİRİN YÜZDE 70’İ ÖZEL TÜKETİME GİDİYOR

 

Çoğal şöyle devam etti: “Bu haliyle bile eğitim harcamaları arasında çok büyük bir adaletsizliği ortaya çıkaran TÜİK’in söz konusu araştırmasının, gerçeğin çok az bir kısmını gösterdiği tahmin ediliyor. Zira Türkiye’nin milli gelirinin 1 trilyon 953 milyar lira olarak hesaplandığı 2015 yılı için TÜİK, hanehalkı tüketim harcaması tutarını 797 milyon lira olarak hesaplıyor.  Uzmanlar 1 trilyon 953 milyar liralık milli gelirin en az yüzde 70’inin özel tüketimden oluştuğunu hesaplıyor. Nitekim 2016 yılı programında da 2015 yılı özel harcanabilir gelir tutarı 1 trilyon 391 milyar lira olarak tahmin ediliyor. Dolayısıyla TÜİK’in hanehalkı tüketim harcamaları araştırmaları, tüketim harcamalarının gerçek boyutunu tam olarak ortaya koymuyor. Kayıt dışı ekonominin ve vergi kayıp kaçağının çok yüksek olduğu Türkiye’de anket yoluyla yapılan bu tür araştırmaların özellikle en zengin kesimlerin gerçek gelirlerini tam olarak ölçemediği gözleniyor. Araştırmanın bütün gelir ve harcamaları kavraması halinde başta eğitim olmak üzere Türkiye’deki zengin ve yoksul kesimler arasındaki gerçek uçurumun bugün ölçülenden çok daha yüksek olduğunun ortaya çıkacağı anlaşılıyor.”

 

Haber / Ahmet KILAVUZ