EDİRNE'NİN İLÇELERİ

UZUNKÖPRÜ 1912-1913 BULGAR İŞGALİ Yıl 1911, İtalya Osmanlı Devletine savaş ilan etti. Osmanlı ülkesi olan Trablusgarb'a asker çıkardı. Bunu fırsat bilen dört Balkan devleti Bulgar, Sırp, Karada

KÜLTÜR SANAT 8.11.2015 16:56:00 0
  EDİRNE

Osmanlı Devleti bu savaşta çok hazırlıksız bir durumda idi. Batı cephesinde Sırp, Karadağ ve Yunanlılara yenik düştük. Doğu cephesinde de Bulgarlara Kırcaali, Kırklareli ve Lüleburgaz savaşlarını kaybederek, ordumuz Çatalca gerisine çekilerek savunmaya geçti. Üç hafta gibi kısa bir sürede Bulgarlar Edirne dışında tüm Trakya'yı işgal etti.

SEFERBERLİK İLAN EDİLDİ
 Balkan savaşının ilanı sırasında Uzunköprü'de Halisehatun (Kadripaşa) ilkokulunda öğretmen olan Ömer Altay, o günlerdeki Uzunköprü'nün durumunu şöyle anlatmış,
"Dört Balkan ülkesinin birleşerek, Osmanlı Devletine karşı 1912 Ekim ayı başlarında seferberlik ilan ettiklerini gazetelerden öğrendik. Yöremiz hakkında büyük telaş görülüyordu. Halk otuz üç yıl önceki Rusların yaptıkları işkence ve kötülüklerini unutmamıştı. Bulgarların bunlardan daha acımasız olduklarını da çok iyi biliyorlardı. Özellikle Bulgaristan’dan gelen göçmenler bunların kötülüklerini daha abartılı bir biçimde anlatıyorlardı. Halk büyük bir moral çöküntüsü içinde idi. Ben de Edirne'deki annem ve babamla görüşmek için 18 Ekim 1912 de trenle Edirne'ye gittim. İki gece kaldım. Uzunköprü'ye döndüğüm de, tüm Uzunköprü halkının Anadolu'ya geçmek üzere hazırlandıklarını gördüm. 20 Ekim 1912 den itibaren de Edirne ile tren bağlantısı kesildi.

KÖYLER BOŞALMAYA BAŞLAMIŞTI
  Uzunköprü-Keşan yolu ana baba günü idi. Uzunköprü ve köyler tamamen boşalıyordu. Ben de bu kafilelerle Gelibolu'ya doğru yola çıktım. Uzunköprü ile Keşan arasında en yüksek bir yerinde Alıç karakolu vardır. Burada dinlenmek üzere arabalardan indik. Şöyle arkaya baktığımda tüm yol Uzunköprü'ye kadar insan kafileleri ve hayvan sürüleriyle dolu idi. Gelibolu'ya geldim, oradan İstanbul'a geçtim. Orduya gönüllü olarak yazıldım. Çatalca cephesinde Bulgarlarla savaştım. Ben Uzunköprü'den ayrıldıktan on gün sonra, Meriç kıyısındaki Ede köyden geçen bir Bulgar yüzbaşının komutasındaki müfrezenin 2 Kasım 1912 de Uzunköprü'yü işgal ettiğini hatta Uzunköprü'den gelen bir askerden, Bulgarların tüm Ede köyünü yaktıklarını ve halkını kılıçtan geçirdiklerini öğrendik.
Yine Uzunköprü'nün Balkan savaşında işgali ile ilgili, 1956 yılında, bu olaya tanık olmuş olan 90 yaşındaki Selvet Keçeci'nin anısı da şöyle,"Kasım ayının  ilk günleri idi. Bulgarların Edirne’yi kuşattığını ve Meriç ırmağındaki demiryolu köprüsünü aldıklarını duymuştuk. Birkaç gün geçti. Çalı bayırından bir yüzbaşının komutasında bir Bulgar müfrezesi Uzunköprü'ye girdi. Halkımıza çok hakaretler yapıldı. Daha çok köylerde para ve silah için insanlara olmadık kötülükler yaptılar. Bazı köylerde insanları fırında yaktıklarını bile duyduk.

HAKLARINDA KONUŞANLARI KURŞUNA DİZDİLER

Uzunköprü'de de Tevfik Bey ile Ahmet Efendi kahvelerde gavurların yaptıkları kötülükler ile ilgili ileri geri laflar ettiklerini içimizdeki yerli Bulgarlar şikayet etmişler. Bunun üzerine ikisini de Şehsuvarbey Mahallesi meydanında kuruşuna dizdiler. Tevfik bey orada ölmüş, ikisini birbirine bağladıklarında Ahmet Efendi onun altına düşmüş. Gırtlağından yaralanmış, ikisini de tam gömecekleri sırada, Ahmet Efendi ben ölmedim, sağım demiş. Meğerse Bulgarların bir zakonu (kanunu) varmış, kurşuna dizilen bir mahkum, silahlar patladıktan sonra ölmezse veya dar ağacına çekilen mahkumun ipi koparsa, o mahkum af edilirmiş. Ahmet Efendi bu kanundan yararlanarak af edilmiş. Tevfik Beyi Şehsuvarbey camisinin haziresine (mezarlığına) gömmüşler.

BULGARLAR 2. TÜMENİ UZUNKÖPRÜ’YE GETİRDİ
 23 Aralık 1912 de Bulgarlar batı Trakya'dan 2. Trakya Tümenlerini Uzunköprü yöresine getirdiler. (x) tümen karargahı Uzunköprü kışlalarında, 1. Tugayı Çöp köyünde, 2. Tugayı Tırnova (Bayramlı) köyünde, 3. Tugayı da Tekirdağ'da konuşlandırıldı.Bu sırada Osmanlı Devleti ile Bulgarlar arasında İstanbul'da bir anlaşma yapılarak, Trakya haritasında Karadeniz kıyısındaki Midye ile Meriç ırmağının Ege Denizine döküldüğü yerde Enez arasında çizilen bir çizgi ile sınır saptanıyor. Başta Edirne, Kırklareli, Lüleburgaz, Vize, Uzunköprü, Babaeski ve İpsala Bulgarlara bırakılıyordu.
 Kısa bir süre sonra Bulgar, Sırp, Yunan ve Romenler Osmanlı Devletinden aldıkları topraklan paylaşmada anlaşamadıklarından birbirleriyle savaşmaya başladılar. Bu fırsatı değerlendiren Türk Ordusu Başkomutanlığı, Çatalca'dan Hurşit Paşanın komutasında ve Yarbay Enver'in Kurmay Başkanı olduğu 9. Kolordu ve Güneyden, Fahri Paşa komutasında Kurmay Başkanı Binbaşı Mustafa Kemal'in bulunduğu Bolayır Kolordusu 14 Temmuz 1913 de harekete geçti. 15 Temmuzda Keşan'ı da alarak Midye-Enez hattına yanaştı. Önünde çok zayıf örtme Bulgar artçı birlikleri vardı.

KOLORDU KOMUTANI BİNBAŞI MUSTAFA KEMAL UZUNKÖPRÜ VE EDİRNE’Yİ ALMAK İÇİN HAREKETE GEÇTİ

Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi Balkan Harbi C.1I S.402 de Uzunköprü'nün Bulgarlardan kurtuluşuna ait geniş bilgi vardır. Özet olarak; Bolayır'dan hareket eden ve Kolordunun harekatını yönetin Binbaşı Mustafa Kemal 19 Temmuz 1913 de bir an önce Uzunköprü ve Edirne'yi almak amacı ile 18 Temmuzda bir süvari bölüğü ve bir piyade bölüğünü keşfe çıkardı. Alıç köyü güney sırtlarında 120 kadar piyade ve 30 kadar süvari Bulgar kuvveti görüldü. Aynı gün 30 Tümen birlikleri Maksutlu-Karapınar-Göne (Türk obası) hattına yanaştı.
 Türk kuvvetleri 19 Temmuz’da Kavacık köyüne ulaştığında 1500 Bulgar askeri ve 500 kadar milis kuvveti ile karşılaştı. Yapılan çarpışmada pek çok Bulgar askeri öldü. İki Türk askeri şehit oldu. Bulgarlardan iki asker esir alındı. Bulgarlar Uzunköprü yönünde geri çekilerek, Ergene’nin karşısına çekildiler. Uzunköprü, Çöpköy, Tırnova (Bayramlı) ve Yeni köy Bulgar halkının Dimetoka yolu ile kaçmakta oldukları izleniyordu. Özellikle Uzunköprü'deki yerli Bulgarlar işgal sırasında yaptıkları kötülükler nedeni ile Türk ordusundan korkarak gerek Uzunköprü, gerekse Türk köylerinin mal varlıklarını soyarak ve Türk arabalarına yükleyerek üç gün önce, Uzunköprü'den 40 Türk gencini yanlarına alarak götürmüşlerdir. Bu gençlerden bir daha hiçbir haber alınamadı. Hepsi Bulgarlar tarafından öldürüldü.
 Türk öncü birlikleri Uzunköprü'yü 19 Temmuz 1913 de Bulgarlarla savaşarak kurtardı. İki Rus savaşı sonunda Uzunköprü, antlaşmalar sonucu, düşman tarafından teslim edilerek kurtarılmıştır. Oysa Balkan savaşı sonunda, ileride Türk yurdunu düşmanlardan kurtaracak ve Türkiye Cumhuriyetini kuracak olan genç Kurmay Binbaşı Mustafa Kemal'in yönettiği öncü Türk birliği Uzunköprü'yü kurtardı.(devam edecek)

Hazırlayan/Seyit SÜREN