EDİRNE'NİN İLÇELERİ

KEŞAN'NIN KÖYLERİ Kılıçköy: Keşan'ın tarihi eski olan köylerinden biridir.Kılıçköyün ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmemektedir. ancak köyde 1877-1878 93 harbinden sonra balkanlardan g

GÜNDEM 3.11.2015 13:44:00 0
EDİRNE

Köyün isminin yanında bulunan şehitlikten gelmiş olması muhtemeldir. Keşan enez yolunun eskiden bugünkü Gacal mahallesinin güneyinden geçtiği bilinmektedir. Şuan ki yol ise köyün kısmen içinden geçmektedir. Köyde farklı isimlerle anılan Macır (muhacir) ve gacallar bulunmaktadır. Köyün 93 harbinden önce tek nüfus kitlesini Gacallar oluşturmaktadır. Şuanda köyün büyük bir çoğunluğunu muhacir sınıfı oluşturmaktadır. Köyün güney kısmında Gacallar otururken kuzey kısımlarda muhacirler oturmaktadır. Osmanlılar Keşan, Malkara, Gelibolu, yani Güney Trakya civarlarını fethetmeden önce Bu topraklar Bizans İmparatorluğunun bir parçası idi. Ancak 1360 yıllardan sonra Orhan gazinin büyük oğlu Süleyman paşa tarafından fethedilmiştir. Bu topraklarda osmanlı imparatorluğu ile birlikte Selçuklu toprak sisteminin devamı olan tımar sistemi uygulanması muhtemel bir gerçektir. Kılıç köy olarak değilde güney Trakya kısmı olarak düşünülürse sırasıyla Rus, Bulgar, ve Yunan işgallerine uğramış ve büyük mezalimler görmüşlerdir. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğindeki kahraman Türk ordusunun savaşı kazanmasıyla Keşan ve bölgesi işgalden kurtulmuştur. Bu savaşa 93 harbi denmesinin sebebi hicri takvimle 1293 yılında gerçekleşmiş olmasıdır. Bu savaşla birlikte balkanlardaki Osmanlı toprakları işgale uğramış Rus orduları İstanbul (Yeşilköy) önlerine kadar gelmiştir. Bunun sonucunda balkanlarda yaşayan Türklerin bazıları göç etmek zorunda kalmış ve Osmanlı topraklarının çeşitli bölgelerine yerleştirilmiştir. Bu Türklerden bazıları Kılıç Köye de yerleşmiştir.

KILIÇKÖY ŞEHİTLİĞİ 655 YILLIK

 Kılıç Köyün yanında bulunan şehitliğin 655 yıllık bir geçmişe sahip olduğu söylenmektedir. Bu durumda 1350-1400 yılları arasında olması muhtemeldir. Osmanlı imparatorluğunun başında bu dönemde 1360 yılına kadar Orhan Gazi ve büyük oğlu ve ordu komutanı olan ayrıca tahta Orhan Gaziden sonra geçmesi beklenen ancak Bolayırda attan düşmesiyle ömrünü tamamlayan Süleyman paşa vardır.1360 1390 yıllarında tahtta 1. murat (Hüdavendigar) bulunmaktadır. Bu dönemde Osmanlının önemli akıncı beyleri bulunmaktadır bunlardan biriside ünlü akıncı komutanı Paşa yiğittir. Kılıç Köyün yanında bulunan şehitliğin bir baskın sonucu şehit olan Türk akıncılarına ait olduğu söylenmektedir.Gacal, tarihçilere göre farklılık gösteren bir Türk topluluğudur. bunlardan birincisi gacal Osmanlı imparatorluğunun iskan siyaseti sonucu Anadolu'nun muhtelif yerlerinden Osmanlının Rumeli topraklarında fethettiği yerlere yerleştirdiği Türkmen topluluklarıdır. Keşan'a yerleştirilen ailelerin Top Keşan Yörükleri olduğu söylenmektedir. Bu Yörükler karesi(Balıkesir Çanakkale) Saruhan oğulları(Manisa ve civarı) Menteşe oğulları, (Muğla,Milas ve civarı) ve diğer bölgelerden getirilip balkanlara yerleştirilmiştir. İkincisi ise gacalların Peçenek soyundan olduğudur. Peçenekler, Karadeniz'in kuzeyinden bugünkü balkan yarımadasının doğusuna yerleşmişlerdir Bizans'ı sıkıştırmaları sonucu Bizans diğer Türk topluluğu olan Kumanlarla(Kıpçak) anlaşmışlardır. 1091 yılında Kumanlar Peçenekler i yaptıkları savaşta bozguna uğratarak Peçenekler i tarih sahnesinden silmişlerdir işte bunlardan geriye kalanların bugün gacal olarak anıldığı sanılmaktadır. Üçüncüsü ise kuvvetli bir ihtimaldir ki balkanlardan göç eden muhacirlerin Trakyada yaşayan yerli halka verdikleri isim olduğudur. Bugün Türkiyede Bulgaristan da ve Yunanistanda gacal yaşamaktadır. Türkiye de Trakya nın güney batısında yoğun olarak fazladırlar. Ayrıca İstanbul(Silivri, Çatalca) bölgelerinde gacal yaşamaktadır. Osmanlı imparatorluğunun Balkanlarda toprak kaybetmesiyle birlikte buralarda yaşayan Türk topluluklarına yapılan baskı, şiddet sonucu göçe zorlama politikası ile birçok Türk Osmanlı imparatorluğuna göç etmiştir. Bu göç eden kimselere verilen isim muhacirdir. Türkiye Cumhuriyeti döneminde de balkanlardan göç eden Türklerin sayısı fazladır.Gününüzde köyde yaşayan muhacirlerin buyük çoğunluğu bugün Bulgaristan toprakları içinde bulunan Provadi kasabasından göç ederek köye yerleşmişlerdir.On aileden oluşan bu topluluk günümüzde köyün çoğunluğunu oluşturmaktadır.

Kültür :Kılıçköy kültürü denince şüphesiz akla ilk gelen dallık şenliğidir. Dallık şenliği mayıs ayının 3. haftasında, bahara giriş sevicinin yansımasıdır. Dallıkta aileler en güzel kıyafetlerini giyer, evde hazırladığı erzaklarını dallık alanında pişirmek suretiyle afiyet ve neşe içinde yerler. Dallık adeta bir festival havasındadır. Son yıllarda Keşan dallığıda Kılıçköy korusunda kutlanmaktadır. Kılıçköy yemek kültürü, diğer trakya köyleriyle benzeşmektedir. Ancak Kılıçköyde satır et isimli, mangalda pişirilen yemek türü önde gelmektedir. Öyle ki Enez yolu üzerinde 3 adet lokanta satır eti ile meşhurudur. Günümüzde köyün nufusunun göçler nedeniyle azalması nedeniyle mevcut olmasada, 1960 lardan 1990 ların sonunana kadar köyün güçlü bir futbol takımı mevcut olup,gerek Keşan'da düzenlenen Kaymakamlık kupalarında ve gereksede Edirne ili genelinde düzenlenen Kırkpınar kupalarında pek çok şampiyonlukları, ikincilik ve üçüncülükleri bulunmaktadır.Son olarakta 2003 yılında Keşan’da düzenlenen köyler arası turnuvada ikinci olmuştur.O zamandan sonra köyde futbol göçler nedeniyle biraz arka plana atılsada,şimdiki gençliğin ve köydeki futbol meraklılarının gayretiyle,köy halkı tekrar eski başarıları kazanmaya gayret göstermektedir. Kılıçköy,Edirne’ye 120 km, Keşan’a 10 km uzaklıktadır.Köyün rakımı 27 m'dir.Köyün iklimi, Trakya Karasal iklimi etki alanı içerisindedir. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Özellikle son yıllarda kendini gösteren bamya ticareti de köy ekonomisinin önemli bir parçası olmuştur. Köy pazarında (bamya pazarında) insanlar köy ürünlerini,sebzelerini ve bamyalarını satmaktadır.Köyde buğday,arpa,ayçiçeği,mısır ve çeltik ekimi de ağırlıklı olarak yapılmaktadır.

 KEŞAN YÖRESİNE AİT OYUNLAR

 Kazibe:Keşan Mahmutköy’de oynanan bir oyundur. Karşılama şeklinde oynanır. Bu oyun genelde erkekler tarafından oynansa da kadınlar da kendi aralarında oynarlar. Yalnız erkekler bu oyunu nöbet adını verdikleri biçimde bağlantılı oynarlar. Önce Kazibe ile başlar daha sonra altın yüzüğüm var benim adlı hava ile dinlenirler oyun son olarak zigoşla bitirilir. Keşan’ın diğer köylerinde ise melodi salınık hava olarak bilinir ve bu adla oynanır.
Sülman Ağa:Özellikle Pomak köylerinin tamamında ellerinde işli çevrelerle oynanır. Oyun müziği üç bölümden oluşur, karşılıklı oynanan bir oyun tipidir.
Tiryos:Bu oyun Altıntaş köyünde kadınlar tarafından madrova adı verilen melodi ile oynanır, oyun galamataya benzese de galamatadan farkı ayakların düz basılması ve oynarken öne eğilmesidir.
Pomak gaydası:Keşan Paşayiğit köyünde oynanan bir oyundur; oyunda beklemeler vardır, kızlı erkekli oynanır.
Debreli:Keşan’ın hemen hemen bütün köylerinde oynansa da tam olarak oynandığı yer Karlıköy’dür. Oyun çökmelerle başlar, dönüşler yapılır, düz olarak hızlanır; hızlı da dönüş ve el çırpmalar vardır.
Bulgar gaydası:Paşayiğit köyünde oynanan bir gayda türüdür.
Ördeğim:Gökçetepe köyünde kadınlar tarafından oynanan Kalgıma tabir edilen oyunlardandır, sözlüdür. Dairelerle oynanır, oyun İskeçe Sarışaban’dan getirilmiştir.
Bangi:Karatepe köyünde oynanır. Oyuncular daire olarak oyuna başlarlar, daire toplanıp açılmalarla ve hızlanarak bitirilir.

Sirto:Gökçetepe, Sazlıdere, Mecidiye köylerinde ve Keşan merkezde oynana bir oyundur. Oyun öne ayak atmalarla başlar, el çırpmalarla devam eder ve hızlanarak bitirilir. Daire formunda oynanan bir oyundur.

Çüveşli:Keşan’a yakın Esetçe köyünde oynanan bir Pomak oyunudur, sözlüdür. Oyun gayda tipindedir ve kızlı erkekle oynanır.

Kasap:Keşan’ın her köyünde oynanır. Ağır başlar ve hızlanarak bitirilir.

Kampana:Her köyde oynanan bir oyundur. Elele tutulup sıra halinde oynandığı gibi bazı köylerde eşli şekilde oynanır.

Hazırlayan/Seyit SÜREN