EDİRNE'NİN KÖPRÜLERİ

Edirne'nin köprüleri de büyük bir tarihi ve mimari zenginliği arz etmektedir. Meriç, Arda ve Tunca gibi akarsuların üzerinde yapılmış bu ecdat yadigarı bir çok köprü bulunmaktadır. Bu köprüler

KÜLTÜR SANAT 9.07.2015 18:27:00 0
EDİRNE

Gazimihal Köprüsü

 

Bizans tekfuru iken Müslüman olarak Osmanlı tebaasına katılarak akıncı beyliği görevini üstlenen, Mihaloğulları ailesinden Gazi Mihal Bey tarafından M.S 1420 (H.823) yılında, kentin kuzeybatısında, bugünkü Kapıkule-Bulgaristan'a giden yolda Tunca Nehri üzerinde inşa ettirilmiştir. Uzunluğu 184.18 metre, genişliği ise 5.90 metre olan 16 açıklıklı Gazimihal Köprüsü, Edirne’den Bulgaristan sınırındaki Kapıkule’ye giden yolun geçtiği Tunca Nehri üzerindedir. Romalılar zamanında mevcut olan köprü, Michael Paleologos (1261-1282) devrinde de kullanılmıştır. Edirne’nin Osmanlılar tarafından 1362 yılında fethedilmesinden sonra onarılan bu köprüye akıncı komutanının adı olan Gazimihal ismi verilmiştir. Köprü, Sultan II Abdülhamid zamanında da (1900-1903) esaslı bir onarım görmüştür. Bu nedenle de bir adı Hamidiye köprüsüdür. Onaylı restorasyon projesi doğrultusunda bozuk olan korkululuklar sökülerek yeniden yapılmış, köprü üzerindeki asfalt ve beton kaldırılmış, su yalıtımı ve taş döşeme kaplaması yapılmıştır.

 

Edirne İkinci Beyazıt Köprüsü

 

II. Bayezid tarafından Edirne’de Tunca nehri üzerinde inşa ettirilen köprü. II. Beyazıt Edirne'deki büyük külliyesinin şehirle bağlantısını sağlamak amacıyla bu köprüyü inşa ettirdi. Yeni imaret köprüsü ismiyle de anılan köprünün kitabesi yoktur. Köprünün uzunluğu 100 metre genişliği ise 6 metre civarındadır. Kesme taşlardan inşa edilmiş Köprünün 6 adet, sivri kemerli gözü vardır. Köprünün ortasındaki en büyük kemerin açıklığı 10 metredir. Ayrıca büyük kemerin yanında iki su tahliye gözü bulunmaktadır.

 

Fatih (Bönce) Köprüsü

 

Fatih Sultan Mehmet devrinde 1452'de yaptırılmış taş bir köprüdür. Tunca adasından bu köprüyle çıkılır. Tunca'nın Fatih Köprüsü yakınları ve Adalet, Bostancıbaşı ile İftar Kasırları arasından geçen kolu boyunca kesme taştan yapılma rıhtımlar ilgi çekicidir. Tunca ve Meriç Nehri etrafına sıralanmış 450 kadar olduğu söylenen köşklere adına zevrak denilen büyüklü küçüklü sandallarla gidilir ve bu rıhtımlar kullanılırdı. Fatih köprüsü, Sarayiçi’nde Demirkapı ile Adalet Kasrı arasında Tunca Nehri’nin üzerindedir. 1452’de Fatih Sultan Mehmet döneminde yapıldığı sanılmaktadır. Tunca’nın üzerindeki diğer iki köprüye oranla daha büyük olan Fatih köprüsü, üç gözlü ve 34 metre uzunluğundadır. Fatih Sultan Mehmet Han tarafından 1452 yılında, Tunca nehri üzerinde adalet kasrı yakınında; muhtemelen 1451 yılında yapımına başlanan Saray-ı Cedid için yaptırmıştır. Köprü Tunca Nehri üzerinde, Adalet Kasrı ile Balkan Şehitliği arasında yer almaktadır. Sarayın 1844'de cephanelik olarak kullanılmasından dolayı köprüye Cephanelik Köprü’sü denilmeye başlanmıştır. 1878 savaşından ve Edirne sarayının yanmasından sonra süvari kışlalarına yakınlığı nedeniyle Süvari Köprüsü de denilmiştir. Edirne sarayının mamur ve meskun bulunduğu zamanlarda ise Hasbahçe Köprüsü diye anılırdı. Hasbahçe tavuk ormanının sağ sahilinde Demirkapı'ya ve oradan da saraya bağlanan tamamen kesme taştan yapılmış üç gözlü bir köprüdür.Tamamı kesme taştan inşa edilmiş bir köprüdür. Ortada büyük, yanlarda daha küçük olmak üzere üç gözlüdür. Köprünün boyu 34,20 metre'dir. Kemerleri hafif sivridir. Büyük gözünün sağ ve solunda birer boşaltma gözü ve altlarında sel yaranları vardır.

 

 Saraçhane Köprüsü

 

Kentin kuzeybatısında Tunca Nehri üzerinde Saraçhane yakınlarında kurulmuş olan bu köprü, II. Murat ve Fatih Sultan Mehmet devirlerinin meşhur Vezirlerinden Hadım Şehabeddin Paşa tarafından 1451 yılında yaptırılmıştır. İlk yapıldığı dönemde sekiz gözlü olup, on kemerlidir. Bu köprü günümüzde Edirne ile Sarayiçi arasında bağlantıyı sağlamakta ve Şehabettin Paşa Köprüsünden ziyade Saraçhane Köprüsü adıyla anılmaktadır. Yapılışından itibaren yaklaşık 250 yıl hizmet veren köprü, II. Mustafa zamanında tamir görmüş ancak bu tamir sırasında köprünün ilk yapılışında konulan kitabe kaldırılmış, bununla da yetinilmeyerek köprüye Sultan Mustafa Köprüsü adı verilmiştir. Sultan Abdülhamid zamanında Vali İzzet Paşa tarafından taş ayaklar üzerinde 50 m. Kadar uzatılmıştır. Köprünün sonunda bir karakolhane ile bir de kuyu kazılmıştır. Bugün sadece köprü vardır.120 metre uzunluğunda, 5 metre genişliğindedir. 11 ayak, 12 kemerli, taştan köprünün iki yanındaki kemeri toprak altında kalmıştır. Kemer formu sivridir. Selyaranları üçgen prizma şeklindedir. Mihrap biçiminde çok güzel bir tarih köşkü (kitabe köşkü) vardır. Bunun karşısında kademeli konsolu oturan mermer parmaklıklı ve korkuluklu bir balkonu vardır. İçinde oturmak için taştan sediri de bulunmaktadır.

 

Hazırlayan/Seyit SÜREN