Edirne Savunması ve Şükrü Paşa

Şükrü Paşa 1912-13 Balkan Savaşı sırasında, Edirne'yi kendisinden istenen süreden fazla savunarak düşmanın İstanbul'a geçmesini önleyen ünlü bir kahramandır. Edirne büyük acılar

KÜLTÜR SANAT 16.06.2015 18:26:00 0
Edirne Savunması ve Şükrü Paşa

Şükrü Paşa 1857 Erzurum doğumludur. Almanya'da 4 yıl eğitim görmüş olup, Almanca, İngilizce ve Fransızca bilmekteydi. Harbiye ve Darüşşafaka Okullarında balistik ve matematik öğretmenliği de yapan Şükrü Paşa Edirne'ye topçu komutanı olarak tayin edilmişti. Tuğgenerallikten Orgeneralliğe kadar süren görevini Edirne'de yaptı. Savaş yıllarının olumsuz koşulları nedeniyle yakalandığı siyatik hastalığını tedavi için gittiği Bursa Kaplıcalarında zatürre oldu ve bu hastalık nedeniyle İstanbul'da 5 Haziran 1916'da vefat etti. Mezarı önceleri Merkez Efendi Mezarındayken yakın zamanda adına yapılan Şükrü Paşa Anıtı'na getirilmiştir. 30 Mart 1913'te imzalanan Londra Barış Anlaşması ile,Türkiye - Bulgaristan sınırı Midye - Enez Hattı olarak belirlendi.

Bulgar İşgalinin Sona Ermesi

Yapılan anlaşma ile Edirne, Bulgaristan’a terk edilmiş oldu. Balkan Savaşı sonunda Osmanlı İmparatorluğu'ndan elde ettikleri toprakları paylaşamayan Balkan Devletleri, yeniden, bu kez aralarında savaşmaya başladılar. Bulgaristan, bir süre sonra Romanya ve Sırbistan’ın saldırısına uğrayınca, Edirne’yi boşaltmak zorunda kaldı. Bundan yararlanan Osmanlı Hükümeti harekete geçti ve Enver Paşa komutasındaki birliklerimiz 21 Temmuz 1913’te Edirne’yi işgalden kurtardı. 29 Eylül 1913’te imzalanan İstanbul Anlaşmasıyla da fiili durum resmiyet kazandı.

Edirne'nin Son İşgali

Edirne, I. Dünya Savaşı’nın bitimiyle birlikte bir başka önemli gelişmeye tanık oldu. Yunanlıların Mondros Mütarekesini izleyen günlerde Anadolu ve Trakya’da başlattıkları işgal hareketleri 25 Temmuz 1920’de Edirne ve tüm Doğu Trakya’nın istila edilmesiyle sonuçlandı. Edirne, son defa yaklaşık iki yılı aşkın bir süre Yunan işgali altında kaldı.

Edirne’nin Kurtuluşu

Kuvvay-i Milliye’nin gösterdiği güçlü direniş ve Yunanlıları Sakarya’da uğrattığımız ağır yenilgi, İtilaf devletlerini 1922 yılı içinde tutum değişikliğine zorladı. Nitekim Mart 1922’de toplanan Paris Konferansı, Edirne ve Kırklareli dışında, bütün Doğu Trakya’nın bize geri verilmesini önermişti. Doğal olarak Ata yadigarı Edirne’mizin işgal altındaki durumunun devamını öngören bu tasarı, Ankara Hükümetince reddedildi. Edirne’nin kaderi, Büyük Taarruz’un zaferle sonuçlanmasıyla değişmeye başladı. 11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Mütarekesine göre Yunanlılar Karaağaç'ta içinde olmak üzere Meriç'in batısına dek bütün Doğu Trakya'dan çekilecek, yerlerine geçen itilaf birlikleri bu bölgeyi, en çok bir ay içinde Türk Birliklerine bırakacaklardı. Mudanya Mütarekesi, 14 Ekim 1922'den başlayarak yürürlüğe girdi. 25 Kasım 1922'de birliklerimiz Edirne'ye ayak bastı. Lozan Konferansı uyarınca, Karaağaç Nahiyesi ile İstasyonunun 15 Eylül 1923’te boşaltılmasından sonra, Trakya tam olarak işgalden kurtulmuş oldu ve bugünkü sınırlarımıza ulaşıldı. Tarihinde yeni bir sayfa başlayan Edirne, böylece Türkiye Cumhuriyeti'nin sınır kenti, serhad şehri oldu.

Hazırlayan/Seyit SÜREN