Soykırım tarihi bir yalandır

ADD Çerkezköy Şubesi'nden yapılan açıklamada, "Bugün bize Ermeni soykırımı yalanını dayatanlar, dün bize Sevr'i dayatanlardır. Tarihi bir yalandır!"denildi.

GÜNDEM 24.04.2015 19:40:00 0
Soykırım tarihi bir yalandır

ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) Çerkezköy Şubesi’nden her yıl 24 Nisan’da gündeme oturan ‘Ermeni soykırımı’ ile ilgili anlamlı açıklama geldi. Açıklamada, “Ermeni soykırımı tarihin çarpıtılmasıdır. Bugün bize Ermeni soykırımı yalanını dayatanlar, dün bize Sevr’i dayatanlardır.”denildi.

 

TARİHİN ÇARPITILMASIDIR

 

Ermeni soykırımının tarihin çarpıtılması olduğu belirtilen açıklamada şunlara yer verildi:

 

“Çünkü Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanmasının yolunu açan 1878 Berlin Andlaşması sonrası, kendilerine Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni devleti kurma vaadi verilen Osmanlı Ermenileri:

 

1-Ermeni İhtilal Komiteleriyle devlete karşı 1888-1915 yılları arasında tıpkı bugün PKK’nın yaptığı gibi binlerce kişinin ölümüne sebep olan baskın ve katliamlar gerçekleştirmiş,

 

2-1. Dünya Savaşında Doğu Anadolu’yu işgal eden çarlık Rusyası ordularında Osmanlı’ya karşı savaşmış, katliamlar yapmış,

 

3-Kurtuluş Savaşında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’yu işgal eden Fransız ordularında yer almış ve

 

4-Dönemin hükümeti tarafından çıkarılan tehcir (zorunlu göç) yasası kapsamında askeri bir tedbir olarak olayların yoğun yaşandığı yerlerden, yine Osmanlı toprağı olan başka vilayetlere göç ettirilmişlerdir.

 

5-85.000 Osmanlı Ermenisinin yaşadığı İstanbul’da soykırım günü ilan edilen 24 Nisan 1915 günü, sadece 2345 Ermeni’nin tutuklandığı sabittir, belgelidir. Bu durum bile olayın bir soykırım olmadığının en basit kanıtıdır.

 

6-Yine 1914 yılı Osmanlı nüfus sayımında 1.229.000 Ermeni nüfusu olduğu, bunun yaklaşık 500.000’inin zorunlu göçe tabi tutulduğu, göç edenlerin geriye dönenleri, Kafkaslara, İran’a gidenleri bulunduğu devlet arşiv ve belgeleriyle sabittir.

 

7-Esasen bu döneme ait tüm devlet arşivleri işgal kuvvetlerince toplanıp İngiltere’ye götürüldüğü ve incelendiği halde herhangi bir suç delili bulunamadığı da bir tarihsel gerçektir.

 

8-İşte bu nedenlerle (Ermeni Soykırımı) iddiası kocaman bir tarihi yalandır.

 

HUKİKİ DAYANAĞI YOK

 

Ermeni soykırımının ikinci sorunlu yönünün ise hukuksal bir dayanağı olmadığı yönüne dikkat çekilen açıklama şöyle devam etti: “Ermeni soykırımı iddiasının hukiki dayanığı da yoktur. Çünki, Soykırım; 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırım Sözleşmesinde: (Ulusal, etnik, ırksal, ya da dinsel bir gurubun kısmen ya da tamamen gerçek kişiler tarafından, kasten ortadan kaldırılması) olarak tanımlamıştır. Buna göre:

 

a) Kişiler soykırımla suçlanabilir, devletler ve milletler değil.

 

b) Bu suç, (ortadan kaldırma) özel kastı ile işlenmelidir.

 

c) Soykırım suçu işlendiğine ancak, suçun işlendiği ülke yetkili mahkemesi, ya da yargılama yetkisine sahip olan uluslararası bir ceza mahkemesi karar verebilir.

 

Oysa (Ermeni Soykırımı) yalanı ile Türkiye ve Türkler suçlanmaktadır. Olayda (Ermeni ırkını ortadan kaldırma) özel kastı olduğu iddiası gülünçtür. Bunu gösteren tek bir belge yoktur.

 

TÜRKİYE ALEYHİNE VERİLMİŞ YARGI KARARI YOKTUR

 

Soykırım konusunda Türkiye aleyhine verilmiş ulusal ya da uluslararası bir yargı kararı yoktur. Ama aksi yolda, yani soykırım iddialarını boşa çıkaran üç ayrı yargı kararı vardır: Bunlar:

 

a) 1915- 1916 Osmanlı Harp Divanları’nda yapılan yargılamalarda, Ermenileri yok etme kastı bulunmadığı ortaya çıkmıştır.

 

b) İşgal kuvvetleri eliyle kurulan, 1919 Harp divanlarının mahkûmiyet kararları sonradan tanınan temyiz yolunda beraatlerle sonuçlanmıştır. (Aynı bugün Balyoz’da olduğu gibi)

 

c) İngilizlerce, Ermeni katliamı iddiasıyla Malta’ya gönderilen Türkler hakkında İngiliz kraliyet Başsavcılığı dava açacak delil bulamadığı için kovuşturmaya yer olmadığına karar verip tutukluları salıvermiştir.

 

Yani (Ermeni Soykırımı ) yalanı hukuken de çökmüştür.”

 

BUGÜN AMAÇ SEVRİ HORTLATMAKTIR

 

Yapılan tarihi ve hukuki açıklamaların ardından açıklamada, “Sevr’le başlatılan oyun Lozan’la çökmüş, soykırım iddiaları, Kurtuluş Savaşı’nın kazanılması sonrasında kurulan güçlü Türkiye Cumhuriyeti karşısında tozlu raflara kaldırılmış, ne var ki 1970, özellikle 1980 sonrası, küreselleşmeye zorlanan yeni dünya düzeninde Türkiye Cumhuriyeti ulus devletinin emperyalist Batı tarafından yine hedef alınması sürecinde, PKK terörüyle birlikte yeniden önümüze konmuştur. Amaç Seri’i hortlatmaktır.”ifadelerine yer verildi.

 

BARIŞTAN YANA OLAN TÜM DEVLETLERE SESLENİYORUZ

 

ADD Çerkezköy Şubesi’nin açıklaması şöyle sona erdi: “Atatürkçü Düşünce Derneği olarak barıştan yana olan tüm devletlere sesleniyoruz: Yüzyıllarca bu topraklarda birlikte, kardeşçe yaşamış olan Türklerle Ermenileri; Osmanlı’nın paylaşılması sürecinde kendi emperyalist emelleri için birbirine düşman eden, Birinci Dünya Savaşında 9 cephede ve Batı’da Çanakkale’de bize Sevr’i dayatanlarla vatan için savaşan Türkleri, Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermeni devleti kurma vaadi ile kandırıp, Ermeni İhtilal Komiteleri eliyle arkadan vurduran, Ve bu trajedinin yaşanmasına neden olan, Haçlı zihniyetini, Dünya barışını zedeleyen emperyalizmi, Mahkûm edin. Mahkûm edin ki Dünya Barışı doğsun.”

 

Marmara Haber