Trakya'daki il, ilçe ve beldelerimizi tanıyalım...

KIRKLARELİLİN ÜNLÜLERİNDEN BİRİ DE Dünyada özgürlükçü hareketin ilk öncüsü olan ünlü Glandyatör SPARTAKÜS

KÜLTÜR SANAT 28.02.2015 15:59:00 0
Trakya

Bu sayımızda da yaptığımız uzun bir araştırma sonunda bölgemiz ve Trakya tarihe önemli bir ışık tutacak bir  bilgi sahibi olduk , Roma İmparatorluğunun ünlü  Gladyatörü Galyalı bir ailenin oğlu olan Spartaküs’ün Kırklareli’de doğup büyüdüğü ve gençliğini burada geçirdiği bilgisine ulaştık. Ülkemizin önemli bir tarihi kentlerinden olan Kırklareli’nin ünlüleri arasında dünyada özgürlükçü hareketi ilk başlatan olan Sprtaküs’ün de olması ve bu kentimizden yetişmiş olması kentin tarihsel yapısına daha da önem kazandırıyor. Bu yönde bölgede bir bilinmeyen tarihide gün yüzüne çıkarmış olduk. Spartaküs’ün  hayat öyküsüde araştırmalarımızda ‘düş dergisinden de yararlandık. M.Ö 73'te Roma sınıflı toplumların zorunlu sonucu olan sömürünün geçmişteki en çarpıcı örneklerinden biri de İsa’nın doğumuna yakın yıllarda Roma’da yaşanıyor olması ve Roma toplumunun karşı koyulmaz yüksek sınıftan insanları Modena arenasında kendilerini eğlendirmek için, birbirlerini öldüren Roma’lı köleleri izlemeleriydi.

SPPARTAKÜS KÖLE DÜZENİNE DUR DİYEN LİDER OLDU

 Roma imparatorluğunun sadist eğlenceleri için gladyatör okulunda özel olarak eğitilerek seçilmiş gladyatörler  yaptıkları dövüşler neticesinde köleleri öldürmekte ve bu dövüşleri izleyen Romalılar da insanların öldürülmesinden büyük bir zevk alıyordu. Ama insanın yaşama özgürlüğü dahil olmak üzere birçok özgürlüğünü elinden alan, köleci düzen ve onun sahiplerine “DUR” diyecek birinin ortaya çıkması, köleler için bir başka seçenek yaratmıştı. Artık Roma’nın karşısında güçlü bir lider olan Spartaküs vardı.

 Spartaküs kimdir?

 Sapartaküs  o yıllarda Kırklareli’nde doğmuş, gençliğini de büyük bir bölümünü  Kırklareli başta olmak üzere Trakya’nın diğer yerleşim yerlerinde de  geçiren gözü pek bir delikanlıydı. Spartaküs, bir savaşta Romalılara esir düşmüş ve köle olarak satılmıştı. Bir köle olarak yaşayamayacak kadar özgürlükçü olması nedeniyle de kısa zamanda sahibinin yanından kaçmış ve kiralık asker olarak orduya katılmış, ama tüm kölelerde olduğu gibi Spartaküs’ün vücudundaki damga da onun daima bir köle olarak kalacağının belirtisi olmuştu. Bu nedenle, Spartaküs, gladyatör okuluna verildi ve orada öldürmekle yükümlü olduğu diğer kölelerle tanıştı.

 SPRTAKÜS’ÜN İSYAN PLANLARI 

Modena’daki ölüm gününe sıkı denetim altımda hazırlanan kölelerin Spartaküs’ün özgürlükçü düşünceleri benimsemeleri fazla uzun sürmedi. Spartaküs ve arkadaşları önce gladyatör okulundan kaçmayı daha sonra diğer köleleri de yanlarına alarak Romanın güçlü ordularını yenilgiye uğratmayı düşünüyorlardı. Bu, o güne kadar yaşanmamış ve hiç yaşanmayacağı düşünülen bir olaydı.(Çünkü M.Ö 187'de Apullu’da, 134 ve 104’de de Sicilya’da başlayan köle yakalanmaları büyük kayıplarla bastırılmıştı.) ama Spartaküs bunun başarılabileceğine çok inanıyordu. Bu doğrultuda bir takım planlar yaparak hareket için zaman ve zemini beklemeye başladı.

SPARTAKÜS’ÜN GLADYATÖR OKULUNDAN KAÇIŞI VE ROMALILARLA SAVAŞI 

Roma’nın, İspanya’dan Güney Fransa’ya, Yunanistan’dan Küçük Asya’ya hatta Kuzey Afrika’ya  kadar uzanan güçlü bir otoriteye sahip olduğu günlerde, gladyatör okulundan kaçan Spartaküs ve özgürlükçü 73 arkadaşı ile birlikte kısa zamanda onlara katılan 200 kişiyle birlikte Vezüv dağında üslenip özgürlük mücadelelerine başladı. Çok geçmeden 3000 kişilik Roma ordusu, Spartaküs ve arkadaşlarının üzerine yürüdü ancak Roma ordusu hiç düşünmediği bir yenilgiyle geri döndü. Bu zaferden elde edilen silah ve malzemeler, Spartaküs’ün kurtuluş çağrısına yanıt veren diğer kölelere dağıtıldı. Bu başarıyı duyan bir çok köle Spartaküs’ün ordusuna katıldı. Artık Spartaküs büyük bir ordunun başındaydı.

SPARTAKÜS’TEN KORKAN ROMA 10 BİN KİŞİLİK BİR ORDU İLE TEKRAR SALDIRIYA GEÇTİ

Roma hızla gelişen tehlikenin boyutlarını kavrayınca 10 Bin kişilik ordu ile tekrar saldırdı. Bu savaşta, 3000 kadar Galyalı Spartaküs'ün taktiğini göz ardı edip atağa geçince Roma ordusu karşısında yok oldu. 3000 kayba rağmen özgürlükçüler, bu savaştan da başarılı bir şekilde ayrıldılar. Böylece Spartaküs otoritesini güçlendirdi ve ordunun komutasını tam olarak eline geçirdi. Daha sonra büyük tehlike altında olduklarını hisseden Roma egemenleri çok daha kuvvetli bir orduyu özgürlükçülerin üzerine yolladı. Yapılan savaşta, Spartaküs’ün yakın arkadaşı Kriksiyus’un Roma ordusunu yendiğini sanması ve erkenden eğlenceye başlaması 20000 kişinin ölümüne neden oldu. Buna rağmen Spartaküs’ün ordusu Roma karşısında üçüncü zaferini kazandı. Kriksiyus’un hatası olmasaydı belki de Spartaküs Roma’ya yürüme şansını elde edecekti.

Spartaküs'ün yasaları ve sonu

Çok yoğun bir savaş dönemiyle Spartaküs, kurtuluşun gelen saldırıları karşılamakla değil, yönetimi ele geçirmekle sağlanacağının farkına varmıştı. Bu nedenle özgürlükçü bir yaşam kurmak için güneye hareket etti ve kısa bir savaş sonunda Thurium şehrini Romalılardan aldı. Thurium şehrini merkez yaparak kendi yasalarını uygulamaya başladı. Altın ve gümüş biriktirmeyi, yüksek fiyata mal satmayı yasaklayan anlayışın toplum yararına yaptığı düzenlemeler kısa zamanda eşitlikçi ve özgürlükçü bir yaşamın olanaklarını sağlamış ve bu gelişmeler Roma ve onun arkasındaki güçlü toprak sahiplerini çok rahatsız etmeye yetmişti. Spartaküsçülerin giderek devamlı çoğalması ile kendi egemenliklerini kaybedeceklerini anlayan Roma egemenleri diğer ülkelerin de desteğini alarak güçlü bir orduyla tekrar  Spartaküs’e bir saldırı başlattılar. Son iki büyük savaştan sonra kumandanların arasında çıkan anlaşmazlıkların da etkisiyle M.Ö 71 yılında Spartaküs ve ordusu yenilgiye uğradı. Bu yenilgi ile birlikte Spartaküsçüler kölelikten kurtulmak uğruna yaptıkları büyük savaşımın son perdesini hayatlarıyla oynadılar. Spartaküs de dahil olmak üzere birçok özgürlükçü, savaşta öldü, geride kalanlar ise çarmıha gerilerek acımasızca katledildi. Ancak Spartaküs’ün nasıl öldüğü ya da nerede gömülü olduğuna dair bir bulguya rastlanmamaktadır.

Spartaküs hareketinin bugün için anlamı nedir?

Spartaküs hareketi M.Ö 70’li yıllarda, insan emeğinin vahşi sömürüsü üzerine kurulmuş Roma’yı, derinden sarsarak, dünya üzerinde devrimci tarihsel birikimin ilk basamaklarından birini oluşturdu. Hareket, ortaya çıktığı dönemde var olan koşulların zorunlu sonucu olarak, Şeyh Bedreddin ayaklanması ile aynı akıbete uğradı. Çünkü, Spartaküsçülerin perspektifini oluşturan sınıfsız özgür bir yaşamın kurulmasının olanakları henüz ortaya çıkmış değildi. Tarihsel olarak, köleci toplumun yerine kurulacak olan yeni toplum sömürüsüz özgür bir üretime dayanan, sınıfsız bir toplum değil, serflerin sömürüsüne dayanan feodal toplum olacak; sınıfsız, sömürüsüz bir toplum kurmaya yönelik ilk siyasal iktidara sahip olma deneyimi ise 1871 Fransa'sında Paris Komünüyle ortaya çıkacaktı. Yine de Thurium şehrinde ortaya konan yönetim anlayışı ve uygulamaları Spartaküs hareketinin sıradan bir isyancı hareketi olmadığını önemli bir birikim ve özgürlükçü felsefeye sahip bir mücadele birliği olduğunu göstermiş, Spartaküs ve arkadaşlarının mücadelesi, ‘diz çökerek yaşamaktansa, ayakta ölmenin yeğ’ tutulmasının ilk örneklerinden birini oluşturmuştur. Spartaküs’ün özgürlük çağrısı, Şeyh Bedreddin ayaklanmasında, 1871 Paris barikatlarında, 1919’da Almanya’daki Spartakistlerin de ayaklanmasında yankısını bulduğu gibi, bir gün sınıfları, sınırları ve sömürüyü tamamen ortadan kaldırmak isteyen milyarlarca insanın bilincinde de karşılığını bulacaktır.Kırklareli valiliği yada belediye başkanlığı kent müzesindeki tarihi yapısına Spartaküs’ü de eklemesi durumunda kent turizmini oldukça hareketlendirecektir.

Hazırlayan/Seyit SÜREN