Trakya'daki il, ilçe ve beldelerimizi tanıyalım...

Kırklareli'nde Hıdrellez baharın gelişi olarak coşkuyla kutlanır

KÜLTÜR SANAT 19.02.2015 18:34:00 0
Trakya

Kırklareli Merkez İlçe’de yapılan Hıdrellez eğlence ve kutlamalarının dışında ilin değişik yerlerinde de Hıdrellez kutlamaları yapılmaktadır. Merkez İlçe Erikler Köyü’nde Hıdrellez sabahı güneş doğmadan kalkıp, dereden alınan su içine, akşamdan toplanan “Silkinti Otu” atılarak, banyo yapılır. 7 ve 8 Mayıs günlerinde de Hıdrellez pikniği yapılır. Kuzu ve oğlaklar çevrilir, sucuk kızartılır, köfte yapılır.Bu eğlencelere komşu köylerden de katılanlar olur. Babaeski İlçesi Karahalil Beldesi ile Büyük Mandıra Beldesi’nde Hıdrellezde yağlı pehlivan güreşleri yapılır.

KIRKLARELİ’NDE  HIDRELLEZ SABAHI SÖĞÜT DALININ EVLERE ASILMASI SAĞLIK GETİRECEĞİNE İNANILIR

Bulgaristan’a 2 km. mesafedeki Demirköy ilçesine bağlı Beğendik Köyü’nde; köyün kuzey batısında Maşatlık denen yere 27 Mart (Kırklar) ve Mayıs’ın 6’sında Hıdrellez için çıkılır,ip atlanır, salıncakta sallanılarak baharın gelişi kutlanır.Babaeski İlçesi’ne 20 km. mesafedeki Yeniköy’de Hıdrellez’e 40 gün kala “Kırklar” adıyla kutlama yapılır. Salıncaklarda sallanılır, yumurtalar boyanır. “Kırklar, manda gölde mırklar.” sözleriyle hayvanların ilk kez çimene çıkması gerektiği vurgulanır. Hıdrellezde akşamdan ateş yakılıp üzerinden atlanılır. Hıdrellez sabahı erkenden kalkılıp evlere söğüt dalı asılır. Söğüt dalının evlere asılmasının veya vücudun herhangi bir yerine bağlanmasının, sağlık getireceğine inanılmaktadır.Kırklareli kent merkezine 35 km. mesafede, Bulgaristan sınırında bulunan Geçit ağızı Köyü’nde de 41 çeşit ot toplanıp, bu otlar sabah erkenden dereden alınan suyun içine atılmakta ve bununla yıkanılmaktadır. Bununla hastalıklardan kurtulup, sağlıklı ve zinde olunacağına inanılmaktadır. Hıdrellez kutlamalarına dair gelenekler, bugün bazı köylerde ya çok zayıflamış, ya da tamamen unutulmuştur.İlde bugün için Hıdrellez kutlamalarını halen devam ettiren köyler, Hamdibey, Sivriler, Balaban, Düğüncülü, Taşağıl, Ertuğrul, Kuleli, Sinanlı, Nadırlı, Karahalil, Erikler Yurdu ve Karakoç köyleridir.

Kırklareli’de Hıdrellez ile ilgili bazı inanışlar da şunlar

Kırklareli’nde Hıdrellez, evlerde temizlik yapılarak karşılanmakta, İneklerin sütü kesilmesin diye Hıdrelleze 7 gün kala kimseye peynir ve yoğurt mayası verilmez. Evin bereketi gitmesin düşüncesiyle kimseye ekmek mayası verilmez. Hıdrellezden 1 gün önce (5 Mayıs) kırlardan 41 çeşit ot, küçük taş ve kekik otu toplanır. Bunlar su dolu bir kap içine atılır ve Hıdrellez sabahı bu suyla el, yüz yıkanır (Bunu yapmakla cildin güzelleşeceğine ve hastalıklardan arınıp, zindelik kazanılacağına inanılır). 5 Mayıs’ta 41 çeşit ot toplanıp eve gelince, evde bulunan eski hasır ve eşyalardan bir kısmının yakılmasıyla bit, pire ve günahlardan arınılacağına; yakılan bu ateşin üzerinden atlamakla da yıl içinde kazanılmış olumsuz ve kötü alışkanlıkların yok olacağına inanılmaktadır.

 Hıdrellez gecesi (5 Mayıs’ta) evin ana giriş kapısına ağaçlardan koparılan yeşil yapraklı dal konur. Özellikle kapıya asılan söğüt dalının sağlık getireceğine inanılmaktadır.

Hıdrellez akşamı toplanan genç kızlar, bir çömleğin içine kendilerine ait bir eşyayı (boncuk, yüzük) atarlar. Hıdrellez sabahı tekrar toplanan genç kızlar, küçük bir çocuğun gözlerini bağlayarak çömlekten boncuk ve yüzükleri tek tek çektirirler. Bu sırada mani bilen kızlar da tek tek mani söylerler. Kimin eşyası hangi manide çömlekten çekilmiş ise; o genç kız, o maniyi kendine göre yorumlar.

Hıdrellez gecesi ısırgan  otu koparılıp evin önüne konur. Isırgan otu sabaha kadar yendiyse, o kişinin seneye Hıdrelleze kadar öleceğine, yenmediyse yaşayacağına inanılır. Hıdrellez akşamı (5 Mayıs) kadın ve kızlar ellerine kına yakarlar. Hıdrellez akşamı bahçede kenar ve köşelere bakılır. Şayet bakılan yerlerde toprak parıldarsa orada hazine olacağına inanılır.

Hıdrellez akşamı ikindiden sonra bahçede bulunan gül ağacının altına insanlar isteklerinin resmini çizerler. Ev isteyen ev şekli, araba isteyen araba şekli, hayvan isteyen hayvan şekli, evlilik isteyen sevdiğini canlandıran bir resim çizer ve dilekte bulunurlar. Bunu yapmakla o yıl içerisinde isteklerinin gerçekleşeceğine inanırlar.Hıdrellez sabahı uykudan erkenden kalkılır.

Hıdrellez sabahı anne ve babalar çocuklarını uykudan erken kaldırmak için “kalkın” demezler “uçun, uçun” derler. Hıdrellez sabahı insanlar uykudan yeşil dallarla uyandırılır.

Hıdrellez sabahı erkenden kalkılıp dereden üç kez geçilir. Çim üzerindeki çiğlere el sürülüp yüzler ıslatılır. Boyu çok uzun olanların başına hıdrellez sabahı çubukla vurulur (Boyun daha fazla uzamaması için). Meyve yapmayan ağaçlar Hıdrellez sabahı baltayla korkutulur (Ağaçların korkup meyve vereceğine inanılır). Hıdrellez sabahı, hayvanlar yeşil dallarla dereye sulamaya götürülür. Hıdrellez günü, uyku uyunmaz. Uyku uyunursa bütün yıl uyunamayacağına ve işinin iyi gitmeyeceğine inanılır.  Hıdrellez günü badana, temizlik yapılmaz. Kıra çalışmaya gidilmez. Hıdrellez günü un elenmez, çamaşır yıkanmaz. Hıdrellez günü dikiş dikilmez. Hıdrellez günü kavga edilmez. Kavga edilirse bir yıl boyunca kavgalı olacağına inanılır. Yine Hıdrellez günü hamile kadınların salıncakta sallanmasına izin verilmez. Hıdrellez günü makas iple bağlanır, açılmaz. Makas kimseye verilmez, elle tutulmaz. Hayvanların sütünün çok olması için Hıdrellez günü süt pişirilmez, gece pişirilir. Sütü olmayan komşulara süt verilir, yayıkta ayran yapılıp komşulara dağıtılır.

Hıdrellez günü ekmek yapılmaz. Bazı köylerde Hıdrellez sabahı silah atılır. Hıdrellez günü beyaz kelebek görülürse o yıl şans ve kısmetin açık olacağına inanılır.

Kırklareli’nde Hıdrellez hakkında söylenen birkaç atasözü  

Kırklareli’nde Hıdrellezde yağan yağmurun bereketli olduğunu belirtmek için, “Hıdrellez yağmurunun damlaları altın olur.”  

Toprakla ilgili işlerin Hıdrelleze kadar yapılması gerektiği konusunda; “Hıdrelleze kadar bir tutam, Hıdrellezden sonra tutam tutam.” 

Hıdrellezden sonra yaz olacağı konusunda “Az bilirim uz bilirim, Hıdrellezden sonra yaz bilirim.” denmektedir.

Kalbi temiz olan insanların zorda kaldıklarında beklemedikleri yerlerden yardım görebileceklerini belirtmek için de “Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez.” atasözü kullanılmaktadır.

Hazırlayan/Seyit SÜREN